~32~

#Ludovico Einaudi-Nuvole Bianche

Anka: Bazı insanlar 'beni ilgilendirmiyor' diye etrafında olup biten pislikleri görmezden geliyor.

Anka: Bunu cidden nasıl yapabiliyorlar, anlamıyorum.

Anka: Öylece kafalarını çevirip gidebiliyorlar.

Anka: Yeri gelince de onun hakkında yorum yapıyorlar.

Anka: 'Ne tür insanlar varmış bu dünyada, ah görüyor musun çocuğu nasıl dövüyor, hiç mi utanması yok...'

Anka: Bu sözleri söylüyorlar ama engel olmak için kılını bile kıpırdatmayanlar var. Bu sözleri söyleme hakları var mı o zaman?

Anka: Çünkü onlardan pek bir farkı kalmıyor bence.

*Görüldü*

Çevrimiçi...

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Evet, eğer haksız bir şey varsa susmayıp bunu engellemelisin.

Bulut: Kendine bir şey olacak diye öylece bırakıp, çekip gidemezsin.

Bulut: Ama çoğu kişi öyle yapıyor.

Bulut: Biri ölümüne dövülüyor veya haksızlığa uğruyor, diğer insanlar sadece izliyor. Kadınından tut erkeğine kadar.

Anka: Ah, cidden sinir oluyorum o tür şeylere... Bir de elinize çekirdek alın?

Anka: Kameraya çekip, canlı yayın açarak sosyal medyaya yüklemek yerine keşke araya girip bir şeyler yapsalar..engel olsalar..

Anka: Bugün öyle bir olay yaşandı işte...

Anka: Ufak bir çocuk bir adam tarafından dövülüyordu.

Anka: Ama çocuğu görmen lazım. Nasıl ufak... Minik bir çocuk. 10 yaşında bile değildir...

Anka: Etraftaki insanlar hiçbir şey yapmadı. En azından adamın biri araya girip onu durdurabilirdi...

Anka: Polis gelene kadar öylece bekleyecek misiniz? Çocuk orda bir yardım beklerken, bir umut belki beni bu adamın ellerinden kurtarır diye düşünürken bizim öylece durup yorum yapmamız...

Anka: Arabanın içinde yolun öbür tarafındaydım...

Anka: Tae... Görmen lazımdı çocuğun hâlini, içim... Kaldıramadı cidden...

Bulut: Ah, Anka... Cidden çok kötü...

Anka: En sonunda dayanamayıp indim arabadan. Ama bir koşuşum var... Bir yandan gözlerim dolu, puslu bir şekilde etrafa bakarken bir yandan da bağırıyordum bir şeyler yapmaları için...

Anka: 'Vah çocuğa bak, adam nasıl dövüyor... Ne yaptı ki çocuğu böyle dövüyor... Polis ne zaman gelecek... Ah, çocuğumun psikolojisi bozulacak gidelim burdan...'

Anka: Ya bu lafları bile duydum...

Anka: Ben oraya giderken en sonunda lisede olduğunu düşündüğüm bir kız çocuğun üstüne kapanıp onu korumaya çalıştı...

Anka: Düşünebiliyor musun? Onca erkek adam var biri çıkıp araya girmedi, o kız inen tekmenin altına girdi...

Bulut: Kızı mı tekmeledi??

Anka: Evet, o tekme kıza geldi... Kızın hâlini görmen lazımdı... Acıdan kıvranıyordu ama çocuğu da bırakmıyordu... Bir de o tekmenin o ufak çocuğa geldiğini düşünsene...

Bulut: Ah, cidden... Hiçbir şey diyemiyorum.

Anka: Buna hiçbir şey denemez ki...

Anka: Diğer birkaç liseli daha gelip adamı tutmaya çalışırken sonunda akıllarına geldi sanırım diğer adamlarının da araya girmek. Bunca zaman öylece izlediler... Kendilerinden küçükler en sonunda müdahale edince harekete geçtiler...

Anka: Hiç mi vicdanları yok..? Hiç mi düşünemiyorlar?

Anka: Kendi çocuğunun psikolojisi bozulacak da, ya diğer çocuk? O çocuk hiçbir şey hissetmiyor mu?

Bulut: İnsanlar niye hep kendilerini düşünüyor?

Bulut: Niye sadece kendileri için değerli olanları gözleri gibi sakınırken diğerlerini görmezden geliyor?

Anka: Ah bir bilsem Tae...

Bulut: Peki, sonra ne oldu? Şimdi iyiler mi?

Anka: Evet, ben de kızın yanına gidip yardım ettim. Tae...ikisinin de yüzünü görmen lazımdı. Ve de kız kendini düşünmeyip çocuk için endişeleniyordu...

Bulut: Hâlâ dünyada böyle iyi insanların olmasını duymak... Güzel...

Anka: Aynen...

Anka: En sonunda çocuğu ben aldım, arabayla hastaneye götürdüm. Kızla da arkadaşları ilgilendi.

Anka: Ah Tae...onların hâlini asla unutamayacağım. İnsanların o davranışlarını...

Anka: Hastanede de çocuğu bırakmadım... En sonunda babam geldi ve ilgileneceğini söylerken beni zorla eve gönderdi.

Anka: O çocuğu kolayca bırakamadım Tae... Çocuğun bakışları gözlerimin önünden gitmiyor. Ne zaman aklıma gelse boğazım düğümleniyor, ağlamak istiyorum...

Bulut: :((

Bulut: Babası almayacak di mi o çocuğu? Veya o adam her kimse.

Anka: Yok, babama çok yalvardım... Babam da zaten ciddiydi bu konuda. Ben eve dönmeden önce sosyal hizmetlerden birileri gelmişti polislerle birlikte.

Bulut: Ah, iyi... Kötü insanların eline düşmesin de... Umarım iyi olur...

Anka: Umarım...

Bulut: Anka, sen de kendini çok üzmemeye çalış.

Bulut: Ve de çok iyi bir iş çıkarmışsın...

Bulut: Tekrardan senin gibi birini tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum...

Bulut: Etrafındaki insanları mutlu edebilme gibi muhteşem bir yeteneğin var.

Anka: 。◕‿◕。

Anka: En azından gitmeden önce çocukla konuşma fırsatım oldu... Biraz daha sakinleşmiş gibiydi. Yüzünde ufak da olsa rahatlamışlık, mutluluk izlerini görünce zaten eve gitmeyi kabul ettim.

Anka: Kim bilir dünyada bunları yaşayan kaç çocuk vardır... Keşke hepsine yardım edebilseydim...

Bulut: Bu çok güzel bir dilek... Emin ol oralarda da o çocukları kollayıp gözeten insanlar vardır...

Bulut: Bu dünyada mutlu olmayı hak eden en çok çocuklar... Hepsi masum, henüz burayı tanımıyorlar. Ve erken yaşlarda dünyayı bu şekilde görmeye başlamaları acı verici...

Bulut: Umarım iyi ailelerle birlikte olur. Acılarını unutturan, yaralarını saran... Ve de tek başlarına kalsalar da güçlü olurlar umarım...

Anka: Evet... Umarım... Bu küçük yaşta güçlü kalmaya çalışmak... üzücü..

Anka: Keşke tüm çocuklar mutlu bir şekilde yaşayabilseydi, dünyayı kirli bir şekilde görmeseydi...

Anka: 'Her şey dünde kalacak, geçmişte kalacak, geleceğin iyi olacak, umudunu kaybetme, ben senin yanında olacağım, senin mutlu olmanı her şeyden çok istiyorum...'

Anka: Bu sözleri onlara söylemek istiyorum...

Bulut: O zaman söyleyelim...

Bulut: Ulaşabildiğimiz, yardım edebileceğimiz çocukları bırakmayalım. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım bu konuda... Seninle birlikte o sözleri söylerim.

Bulut: Sadece ben değil, hepimiz...

Bulut: Hepimiz ulaşabildiğimiz, gördüğümüz çocuklara tekrardan umut verelim... Başka yerlerde de bunun olacağını umalım...

Anka: Ah, Tae... Çok güzel bir kalbin var...

Bulut: O senin güzel bakman... Sen öyle güzel baktığın için kalbim güzel Anka...

Anka: Tae... böyle şeyler yazma heyecanlanıyorum sjoznskz

Anka: Alışık değilim :')

Bulut: :))

Bulut: O zaman... Alışsan iyi edersin (◠‿・)

Bulut: Çünkü hep böyle dile getirecek gibiyim..bana iyi geliyorsun ve saklamak gibi bir derdim yok.

Anka: :') Cidden güzel bir kalbin var Taehyung...bazen dıştan sert gözüksen de.. için yumuşacık. Seninle konuşurken rahatlıyorum...

Bulut: E tabi sonuçta karşında Kim Taehyung duruyor. Asıl iyi hissetmezsen garip kaçar ;)

Anka: Ay Tae..illa şu egonu da araya sıkıştıracaksın di mi -.-

Bulut: ¯\_(ツ)_/¯

Çevrimiçi...

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Baya geç oldu Anka..ben dinleneyim..yarın yoğun bir gün olacak çünkü.

Anka: Dinlen dinlen, çok yoruluyorsunuz zaten...

Anka: İyi geceler dilerim Taehyung♡

Bulut: Senle konuştuktan sonra gecemin kötü geçmesi imkansız Anka..

Bulut: Şimdi gidip seni hayal ederek uykuya dalacağım ;)

Anka: ^-^ İyi uykular Tae, rüyanda beni gör enoznskzn

Bulut: Rüyamda seni görmem dileğiyle...görüşürüz Hayal'im

Anka: Görüşürüz Bulut'um... görüşürüz♡

*Görüldü*

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top