~25~

#Christina Perri-Human

İsterseniz klibi de izleyebilirsiniz... İyi seyirler ve iyi okumalar..

Bulut: Yoruluyorum...

Bulut: Yorulmak istemiyorum ama bazen nefesim yetmiyor.

Bulut: Bazen günlerce uyumuyoruz... Çalışıyoruz, çalışıyoruz, çalışıyoruz... Evet, bunu biz seçtik, böyle mutluyuz. Ama bazen çok yoruluyoruz.

Bulut: Yoruluyoruz... Zorlanıyoruz ama 1 numara olmalıyız di mi?

*Görüldü*

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Anka: Hayır.

Bulut: Ne?

Anka: 1 numara falan olmak zorunda değilsiniz.

Anka: Evet, hedefiniz olabilir ama kendinizi mahvetmeyin. Ben...en azından böyle olmasını istemem.

Anka: Siz zarar görünce birinciliğiniz beni ilgilendirmiyor. Çünkü siz orda acı çekiyorsunuz.

Anka: Yorgunluğunuzu, yıpranmışlığınızı belki de sahte gülümsemelerle saklıyorsunuz. Biz üzülmeyelim diye.

Anka: Teşekkür ederiz... Ama Tae, siz de insansınız. Sadece normal, acıları, sevinçleri olan insanlar.

Anka: Üzüldüğünüzde göstereceksiniz, yorulduğunuzda... Mutlu olduğunuzda...

Anka: Evet, belki bu şekilde davranamazsınız, belki güçlü durmak, gözükmek zorundasınız ama Tae... Ben bunu düşününce üzülüyorum...

Bulut: Anka... Ah, ne diyeceğimi bilemiyorum... Düşüncelerin... Böyle düşünmen, bizi sıradan insanlar olarak görmen, bizi böyle sevmem gerçekten harika. Teşekkür ederim...

Çevrimiçi...

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Anka?

Bulut: Anka orda mısın?

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Niye cevap vermiyorsun??

Anka: Ben...biraz zamana ihtiyacım var...

Bulut: Yoksa... Sen iyi misin?

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Anka...

Bulut: Harika bir insan olduğunu biliyor musun?

Bulut: Ama yine de bizim yerimize üzülme... Ağlama...

Anka: ... Ağlamıyorum ki... Sadece biraz duygulandım.

Bulut: Emin misin?

Bulut: Yalan söylüyorsun.

Anka: Of, sus artık.

Anka: Bu aralar fazla duygusalım, ben de anlamadım :/

Bulut: :))

Bulut: Biliyor musun Anka? İyi ki bir delilik yapıp sana mesaj atmışım...

Anka: Sadece ben değil diğer Army'ler de sizi düşünüyor, sizi seviyor...

Bulut: Evet... Biliyorum ama Anka hiçbir Army'le böyle konuşmadım. Sen ilksin... Ve bana bir kez daha göstermiş oldun bir nevi... Sevginizi...

Bulut: Sizin için... Yorulduğumuzda sizin için güçleniyoruz. Üzgünken siz bizi böyle görüp üzülmeyin diye mutlu olmaya çalışıyoruz. Sizi seviyoruz...

Anka: :)) Emin ol biz de sizi...

Bulut: Evet, bunu kat kat fazlasıyla gösteriyor, bize destek oluyorsunuz.

Bulut: Kötü, bizi aşağılayan, eleştiren yorumları bir nevi sizin sayenizde görmezden geliyoruz. Her ne kadar zor olsa da...

Anka: Anlıyorum, zordur tabi onları okumak ve de görmezden gelmek...

Bulut: Evet... Hep merak etmişimdir. Neden?

Bulut: Bizi sevmek zorunda değiller. Bunu istemiyorum. Ama neden peki kötü davranıyorlar, neden bize ve Army'lere küçümseyen gözlerle bakıyorlar?

Bulut: Bu sözüm herkese değil de bazı kişilerin çok sert eleştirileri var. Diğerleri işte, saygıyla kabul ediyorlar. Olması gereken de bu değil midir? Bir insanın sevdiklerine, zevkine saygı duymamız gerekmez mi?

Anka: Bence de öyle ama emin ol Tae, benim de hiçbir fikrim yok. İnsan işte... Kendine uymayan bir fikre karşı her türlü şeyi yapabiliyor. Boş vermek yerine kötü ve kırıcı bir şekilde eleştirmeyi tercih ediyorlar. Başkalarının ne düşündüğünü pek umursamıyorlar. Nasıl hissettiğini...

Anka: Bu sadece size karşı yapılan bir şey de değil, her konuda böyle. Bir şeyi izlemeyi seviyorsun küçümsüyorlar, okumayı seviyorsun, dinlemeyi seviyorsun ve bir anda alay konusu oluyorsun... Sanki herkes aynı şeyleri sevmek zorunda, sanki herkes aynı olmak zorunda. Oysa herkes birbirinden farklı. Ama herkes...

Bulut: Evet... Sanırım sorunun cevabını öğrenemeyeceğiz :)

Anka: Evet, sanırım :) O zaman biz de hep birlikte kalırız. Kim ne derse desin. Onlar boş veremiyorsa biz onları umursamayız.

Anka: Normalde de öyle olması gerekmez mi? İnsan nasıl mutluysa, ne yaparken huzur buluyorsa başkalarını takmamalı. Kendini düşünmeli.

Bulut: Kesinlikle... İstediğimiz gibi davranmalıyız, diğer insanların ne düşündüğü bizi ilgilendirmemeli. Biz nasıl mutluysak öyle yaşamalıyız hayatı...

Anka: Aynen..

Anka: Tae... Hani dedin ya bazı anlar geliyor yorulduğumuzu çok hissediyoruz diye. Evet, olacaktır ama dediğin gibi bu yolda ilerlerken mutluysanız da bunlar gelip geçici şeyler. Ve demek istediğim...

Anka: Bu tür zamanlarında bana gelip anlatabilirsin veya ne biliyim..senin kafanı dağıtmaya çalışır, biraz daha iyi hissetmen için uğraşırım. Kırıldığında, üzüldüğünde, anlatmak istediğinde her zaman dinleyeceğimi bilmeni isterim. Evet, yanında kardeşlerin var ama istersen bana da anlatabilirsin.

Anka: Öyle işte... Saçmaladım mı ne?

Bulut: Hayır, sana da anlatacağımdan emin olabilirsin? Evet, diğerleriyle birlikte çok şey paylaşıyorum, onlar hep yanımda ama sen de yanımdasın.

Bulut: Seni öylece bırakamam di mi? Hayatıma girdin bir kere ;)

Anka: :)) Bela olarak snxken

Bulut: Yoo... Değer verdiklerim olarak...

Çevrimiçi...

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Bulut: Anka??

Bulut: Orda mısın? İyi misin?

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Anka: Değilim -_-

Bulut: Niye???

Anka: Sanırım kısa bir süreliğine kalp krizi geçirdim.

Bulut: (◔‿◔)

Anka: (・_・)

Anka: Bir şey soracaktım... Ben hâlâ İsimsiz Bir Deli diye mi kayıtlıyım??

Bulut: Hayır :))

Anka: Ah, iyi bari. Anka diye kaydettin o zaman?

Bulut: Hayır :))

Anka: ???

Anka: Ne diye kaydettin ya o zaman?

Bulut: Önce sen soruma cevap ver, hâlâ Dertlinin Biri olarak mı kayıtlıyım?

Anka: Önce ben sordum ya!

Bulut: Bana ne. Sen söylersen ben de söylerim. Hadi?? Hem ben senin ilk soruna cevap verdim.

Anka: Of, tamam. Değiştirdim ismini, Bulut diye.

Bulut: Aaa

Anka: Ne oldu?

Bulut: O zaman benim koyduğum isim de seninkiyle uyumlu ;)

Anka: Hayal mi?

Bulut: Yaklaştın :))

Anka: E daha ne koymuş olabilirsin?? Söyle artık ya, çatladım burda!

Bulut: Tamam tamam :))

Bulut: "My Dream" (Benim Hayalim)

Bulut: Tırnak işaretleri de dahil, ki rehberimin başında direk yer al.

Çevrimiçi...

Çevrimiçi...

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Anka: Bilerek mi yapıyorsun? Hayır yani, deney falan mı bu??

Bulut: Yoo, ne deneyi? Ben ciddiyim.

Anka: Bir insan günde kaç kere kalp krizi geçirebilir deneyi!

Bulut: :D

Bulut: ¯\_(ツ)_/¯

Anka: *-*

Anka: Neyse Tae, benim şimdi gidip biraz ders çalışmam gerekiyor.

Bulut: Tamam tamam, git. Ben de diğerlerine katılıp biraz çalışayım. Namjooon hyung hiç iyi bakmıyor -_-

Bulut: Her an telefonumu alıp saklayabilir...

Bulut: Ve ah...seninle konuşmadan nasıl dururum bilmiyorum ;)

Anka: (◍•ᴗ•◍)

Anka: Tamam Tae, artık gidip kendimi sakinleştirmeliyim..

Anka: Sakinleştirici falan mı alsam ki? İşe yarar mı ki ://

Bulut: Sanmam Qnskxnsk

Anka: Ay bir de gülüyor •_•

Bulut: ^-^

Anka: Bu emojilerle seni hayal etmemeliyim...bu emojilerle..seni..hayal etmemeliyim...

Bulut: Qnsknzks

Anka:  -_-

Anka: Neyse gidiyorum ben, kendine dikkat et...

Bulut: Sen de... Görüşürüz.

Anka: ( ◜‿◝ )♡

*Görüldü*

Evet... Anka'dan da kalbimiz geldi... Gelsin de zaten bir zahmet ejxienix Çocuk ne yazmış o kadar...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top