~30~
#Pearly Rain
Sanırım müzikler uygulama üzerinden dinlerken duruyor. Okunmuyor. İnternet üzerinden okursak hem dinleyebiliyor hem de okuyabiliyoruz ama burda olmuyor. İşte yine Watty'nin saçma sapan hâlleri..
Fakat sizin bölümleri müziklerle okumanızı gerçekten isterim..çünkü bazı hisleri bu parçalar sayesinden daha iyi anlıyor, hissediyoruz. Eğer müzikleri beğenirseniz de indirip öyle okuyabilirsiniz. Neyse..tabi size kalmış enkxjsox isterseniz başka müziklerle de okuyabilirsiniz.
Ve de cidden bu kadar uzun yazacağımı düşünmemiştim sjzosnso eh o zaman sizin de bol bol yorumlarınızı ve oylarınızı beklerimm
İyi okumalar dilerim sizee♡
Anka: Öğrencinin işi çok zor... Bu güzel yaşlarda, kendini yıpratıp bir yarış atıymışçasına yarışıyor...
Anka: Kendini hırpalıyor...
Anka: Uğraşıyor...
Anka: Yeri geliyor kendisi için, yeri geliyor ailesi için...
Anka: Ama çoğunluk ne için biliyor musun? Ailesi için...
Anka: Çabalayıp durmadan uğraşıyor. Bir adım geri gitse sanki çukura düşmüş gibi hissediyor. Bir adım ileri gitse önümde diğerleri var, onları geçmem gerek diyor.
Anka: Arkadaşlarını bile bu yüzden doğru dürüst sevemiyor. Çünkü onlarla hep kıyaslanırken buluyor kendini.
Anka: Ne zaman biter bu yarış? Olduğu gibi kabul edemezler mi?
Bulut: Bitmez, bitmeyecek... Ne zaman kabul ederler biliyor musun?
Bulut: Onu kaybettiğinde...
Bulut: Belki duymuşsundur, Kore'de öğrenciler bu yüzden çok zorlanıyor. Dövülüyorlar, eleştiriliyorlar, intihar ediyorlar...
Anka: Evet... duymuştum...
Bulut: Bunlar çok acı verici. Hayatta hep kıyaslanıyoruz.
Bulut: Hoşnut edemiyoruz bir türlü. Birini geçsek diğeri geliyor. Bunlar hiçbir zaman bitmeyecek, hep yarışmak zorundayız. Aile bunu fark etmiyor bazen veya öğretmenler.
Bulut: Ne zaman fark ediyorlar?
Bulut: Artık bir çocukları olmadığı zaman, bir öğrencisi, bir arkadaşı olmadığı zaman...
Anka: Evet, geçen böyle bir kızla karşılaştım üniversitede. Kız, bitmişti... Anlatabildim mi? Yeri geliyor çok başarılıydı da ama bundan artık zevk alamıyordu. Daha iyisi, daha iyisi, daha iyisi...
Anka: Mutlu etmiyor artık o başarılar... Gençliğini yaşayamıyor, o duyguları bir daha hiçbir yerde bulamaz ama o duyguları doğru düzgün hissedemiyor.
Anka: Eğlenmesi gerekirken eğlenemiyor, ağlaması gerekirken ağlayamıyor, gülmesi gerekirken gülemiyor.
Bulut: Bir robot gibi yaşamayı öğreniyor.
Anka: Evet..
Anka: Üniversite sınavına hazırlandığım zamanları hatırlıyorum da... Kolay gibi gözüküyor. Ders çalışırsın, sınava girersin, 1 yıl çabucak geçer ve biter... Ama öyle değildi.
Anka: Zor olan ders çalışmak değil, zor olan o anlarda kendine güvenmekti, motivasyonu yüksek tutmaktı. Gerilediğimizde pes etmemekti... Zor olan buydu.
Anka: Neden?
Anka: Çünkü, geri düşme gibi bir lüksümüz yok gibi davranıyoruz. Aile senden bir şeyler bekliyor, senden umutlu... Öğretmenlerin seni hep destekliyor, senden bir şeyler bekliyor. Ya.. komşular bile, ne yaptığınla ilgileniyor.
Anka: Ailemi hayal kırıklığına uğratamam, öğretmenlerimin emeklerini boşa çıkartamam, komşumun çocuğundan daha kötü yapamam, akrabalarıma iyi gözükmek zorundayım. Hep başarılı olmak zorundayım... Bu nedenlerin içinde kendi istekleri çok az... Çoğunluk başkası için...
Anka: Bunları çok iyi bilirim ben de... Ben ağlarken bile ders çalışmak için uğraştım. Neden? Çünkü vakit kaybedemem...
Anka: En zoru da bu işte... Üzgün, mutsuz olsam bile, ağlasam bile ders çalışmak zorunda olmak. Çünkü vakit kaybedemem di mi..?
Anka: Ağlamak istiyorsun, ağlayamıyorsun...
Anka: Her deneme sonucunda ailen sana umutla bakıyor...
Bulut: Senin en iyi yerlere gelmeni istiyorlar ama içinde nelerle boğuştuğunu göremiyorlar.
Anka: Aynen..ve en iyi yerlere gitmek yerine en dibi boylayabiliyorsun..oradan çıkamıyorsun.
Anka: Bir süre sonra başarısızlığın sebebi senin bilgisizliğin olmuyor, kendi ruh halin oluyor.
Anka: O zamanlarda bir hocam vardı... Bana sen hedef koymuyorsun demişti, kendini baskılıyorsun. Onu yapmazsam olmaz diye hareket ediyorsun. Kendin için bir şey istemiyorsun, ailen için uğraşıyorsun demişti.
Anka: 'Bırak bunları, ben ne dersem diyeyim, ailen ne derse desin. Sen kendini düşün. Kendin için hareket et. Görüyorum aileni çok önemsiyorsun ama böyle devam edemezsin...'
Anka: Bunlara benzer şeyler söylemişti işte. O zaman anladım. Kötü yaptığımda insanların bana ne dediğini umursamamalıyım.
Anka: Tabi bazen yine de üzülüyordum. İllaki olacak bunlar ama bir kenara bırakmak gerekiyor, bunu anladım. Boş vermek gerekiyor yeri gelince. Daha iyi yerlere gelebilmek için...
Bulut: Evet... Anka, çok şey yaşamışsın... Ben...
Anka: Tae, şu anda iyiyim... İstediğim üniversiteyi kazandım. Ama anladın di mi ne demek istediğimi?
Anka: İstediğimiz yerleri kazansak bile geride üzüntülerimiz, yaralarımızı beraberinde geliyor. Fiziki olsun ruhsal olsun... Peşimizi bırakmıyor.
Anka: Bu eğitimle ilgili bir örnekti. Bunun dışında başka konularda bir sürü örnekler var... Ve bunlar çok acı...
Bulut: Evet öyle... Kore'de mesela geç saatlere kadar çalışırsın. Sağlığın bozulmuş, kaza geçirmişsin, moralin bozukmuş... Boş hepsi. Çalışmak zorundasın. Bu şekilde ders çalışmak çok kötü.
Anka: Kesinlikle. Oysa istekle, rahat bir şekilde çalışılsa daha iyi sonuçlar gelir...
Bulut: Evet... Çok olaylar oluyor, babaları tarafından dövülenler, intihar etmeye kalkışanlar... Karneyi aldığı gün eve gitmek istemiyor.
Bulut: Oysa ev her zaman gitmek istediğin bir yer olmalı, kaçmaya çalıştığın değil...
Anka: Aynen...
Anka: Hayatımızda hep başarısızlıklar olacak... Zaten düşe kalka ilerleyebiliriz. Bazı şeyleri öyle anlarız. Ama biz düşme lüksümüz yokmuş gibi davranıyoruz ve bu bizi yoruyor işte.
Bulut: Aynen.. Etraftakiler sadece sonuca bakıyor. Senin nelerle uğraştığını kolay kolay göremiyorlar.
Bulut: O yüzden başarısız olduğunda insan, kulaklarını tamamen kapatmalı olumsuz sözlere. İzin vermemeli kendisini etkilemeye..
Bulut: Ve daha iyisini yaparak cevabını vermeli. Kendisi için..ben buyum..ben başarılıyım..ve ben mutluyum diyebilmeli huzurla.
Bulut: Şunu da unutmamalı..güzel şeylere giden yollar zorlayıcıdır. Ne kadar çok zorlanırsan o kadar güzel bir yere gideceksin...
Anka: Öyle cidden... Geri gitmekten korkmamalıyız..Sonuçta ok da ileriye atılabilmesi için öncelikle geri çekiliyor.
Anka: Ah, Tae... İşte böyle... O kızı görünce üniversitede biraz konuşmaya çalıştım.. Biraz daha iyiydi, tekrar görüşeceğiz...
Anka: Öncelik başkası için değil de kendisi için hareket etmeli insan. Bazı anlar önce kendini düşünmeli. Durmadan başkasını mutlu etmeliyim diye değil..kendim mutlu olmalıyım diye yola koyulmalıyız..
Anka: Zaten senin yanında olan insanlar her koşulda yanındadır. Düştüğünde de, ayağa kalktığında da... Bizi üzen şeyler karşısında da bazen umursamaz davranmalıyız.
Anka: Evet, bazı sözler belki de bizim iyiliğimiz için ama işte kolay olmuyor. Ve karşımızdaki insan bunu anlamadığı zaman biz kendimiz için mutlu olup bize acı veren sözleri bir kenara atmalıyız.
Anka: Ve de zaten biz mutlu olursak etrafımızdakileri de daha kolay mutlu edebiliriz. Biz iyi olmadan nasıl başkalarını iyi hissettirebiliriz ki..?
Bulut: Evet öyle, umarım o kız da seni dinleyip artık biraz daha rahat hisseder... Anka, mesleğini şimdiden çok güzel yapıyorsun. Hissettim :)
Anka: ejoxneodn
Anka: Bilmiyorum, seviyorum. Dinlemeyi, anlatmayı, yanlarında olmayı, yardım etmeyi... O bir gülümseme beni çok mutlu ediyor.
Bulut: Bu harika bir şey işte :))
Anka: Tae...
Anka: Sana da teşekkür etmek istiyorum...
Bulut: Neden?
Anka: Saçma olsun veya olmasın, her zaman beni dinledin. Anlattın, destek oldun... Çok teşekkür ederim...
Bulut: Anka, her zaman yanındayım. Ve hiçbiri benim için saçma değil, bunu öncelikle bir aklından çıkar.
Anka: :)) Tamam Taetae...
Bulut: Anka, o bahsettiğin kişiye şu sözleri söyle...
Bulut: "Gerçek olmak için doğdun, mükemmel olmak için değil."
Bulut: Bu sözü aklından çıkarmasın..sen de Anka.. hiçbirimiz bu sözü aklımızdan çıkarmamalıyız..
Bulut: Çünkü bu söz yorulduğumuzda tekrar ayağa kalkmak için büyük bir güç veriyor. Kendine inanıyor insan ve işte o zaman zaten mükemmel biri oluyor.
Anka: Çok doğru... Kesinlikle söyleyeceğim ona ve ben de aklımdan çıkarmayacağım :))
Anka: Başkaları ne derse desin, mutlu olmalıyız.
Bulut: Aynen...
Bulut: Hayat zor..her zaman iyi şeyler olmayacak. İyi sonuçlar almayacağız, istediğimiz gibi gitmeyecek her şey.
Bulut: Evet, bizim bir planımız var ama hayatın da bir planı var..
Bulut: Yeri gelecek zirvelerde bulurken kendimizi yeri gelecek en dipte bulacağız. Önemli olan tekrardan o zirveye ulaşmak.
Bulut: Başkaları için değil. Kendimiz için. Kendi mutluluğumuz için ve vazgeçmek istediğimizde durup geri dönmeliyiz. Ne kadar ilerlediğine bir bak ve yürümeye devam et.
Anka: Yolumuz bitmedi. Bitmeyecek ve bunu başkaları da bitiremez. Dibe çöktüğümüz zaman insanları dinlemek yerine inadına ayağa kalkmalıyız.
Anka: İnsanlar konuşur. İnsanlar her zaman konuşur. Susturmak imkansızdır. Her bir insanı dinleyecek olursak geriye biz diye bir şey kalmaz ki...
Bulut: Aynen..yeri gelince umursamamayı öğrenmeliyiz.
Anka: Evet...
Anka: Sana bir şey itiraf edebilir miyim Taehyung?
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Bazen çok yoruluyorum...
Anka: Bu sözleri söylüyorum ama bazı anlar geliyor cidden dayanamıyorum..
Anka: Sadece derslerden değil.. normal olaylarda da..Bazı şeyler sanki hep üst üste geliyor... İyi hissetmek zor oluyor.
Anka: Ve sen...bu anlarımda aklıma geldiğin için, yanımda olduğun için..ve..benimle konuşup iyi hissettirdiğin için..teşekkür ederim.
Anka: Siz..yanımdasınız. Teşekkür ederim...
Bulut: Anka...Ben, biz senin yanındayız her zaman... Bunu asla unutma ve bu böyle devam edecek.
Bulut: Sen güçlü bir kızsın. Eğer sen güçlü olmasaydın başkalarına da güç veremezdin...
Anka: Bilmiyorum Tae..
Anka: Güçlü müyüm bilmiyorum..bazen cidden dayanamadığım anlar oluyordu. Bazen abartıyordum belki ama engel olamıyorum kendime.
Anka: Bir şeyler beni durmadan sıkıyor.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Bir şey anlatmak istiyorum sana...Normalde çok fazla da bahsetmem ama...
Anka: Önceden hatalar yaptım. Annem öldüğünde de...
Anka: Ben de onunla gitmek istedim. Beni bıraksın istemedim.
Bulut: Anka...
Anka: Evet...bileklerimi..kesmiştim...
Anka: Utanıyorum ama şu an... Çok fazla bahsetmiyorum. Biliyorum aptalca davranmıştım..ama...
Bulut: Hayır!
Bulut: Utanma Anka. Evet, bu yol doğru değildi ama sen böyle yaptın diye insanların bakışları değişmez.
Anka: Bana acırlar...
Bulut: Anka, böyle şeyler demeyi bırak. Acınacak durumda değilsin. Kimse istemedi mi sanki ölmek? Hayatta kalmak kolay mı sanki?
Bulut: Ben de bırakmak istedim. Ben de ölmek istedim. Çoğu insan bunu yaşamıştır ama önemli olan burda düşünmek değil, önemli olan yapmamak.
Anka: Ama ben yaptım..utanç verici...
Bulut: Anka dur artık. Şu an burdasın. Ben senin hayaletinle mi konuşuyorum sanki? Şu an burdasın ve benimlesin, bırakmadın.. Geçmişte hatalar yapmış olabilirsin ama herkes hata yaptı. Yapmaya devam ediyor.
Bulut: Evet hatalar aynı olmayabilir ama..her insan yanlış yapar Anka. Önemli olan bunu anlayıp ona göre hareket etmek.
Bulut: Düşünmüş olabilirsin, denemiş olabilirsin ama Anka..o kadar güzel konuşuyorsun ki bazen...sen güçlüsün. Bunu hissediyorum. Geçmişte bir şeyler yaşadın ama şu an ayaktasın...
Bulut: Sen anneni kaybettin..o zamanlarda belki başka şeyler de yaşadın ve annenin kaybıyla artık dayanamadın.
Bulut: Anka, hiçbir zaman acınacak hâlde değildin. Olmayacaksın da..sana acıyarak bakan gözler varsa da umursama. Çünkü onlar hiçbir şeyden anlamayan tipler.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Anka...o izleri kapatmak isterdim...
Anka: ...Boşver Tae..o izlere bakıp geçmişte saçma şeyler yaptığımı hatırlıyorum..ve kendime engel olmaya çalışıyorum.
Bulut: Ne..nasıl yani?
Anka: Ben...evet, son zamanlarda bu düşünce yok ama...ilk intihar girişimimden sonra..bilmiyorum, düşünmüştüm işte.
Anka: Kolay kolay aklından çıkmıyor..bir kere denedin..belki bu sefer olur...
Bulut: Anka...
Anka: Taehyung sakın endişelenme..o günlerde anneme bir söz vermiştim. Kendi kendime her zaman o sözü tekrar ettim.
Anka: Aklımdan çıkması için bir sürü şeyler düşündüm. Hobiler edindim, şarkılar söyledim, kitap okudum, bir şeyler izledim... Bir şekilde kafamdan attım. Ve iyiyim...
Anka: Çünkü biliyorum..böyle yaparsam sadece kaçmış olacağım... kaçmamalıyım ama.
Bulut: Evet...Anka kendimi çok kötü hissediyorum.
Bulut: Şu anda yanında olup sana sarılmak istiyorum. Hiç bırakmadan...yaralarını tutmak, sarmak, iyileştirmek istiyorum...
Anka: Taehyung...bu sözlerin de iyileştiriyor...
Bulut: Söz ver.
Bulut: Annene söz verdin, evet ama bana da söz ver.
Bulut: Savaşmadan öylece gitmeyeceksin. Ne olursa ama ne olursa olsun, ne yaşarsan yaşa pes etmeyeceksin. Yorulduğunda dinlen..ama bırakma. Bu dünyaya istediğini verip gitme. Mutlu ol, öyle git.
Bulut: Mutlu olmadan gitmeyi aklından çıkar. Çok mu yoruldun..?Anka ben her zaman yanındayım. Gerekirse ben güçsüz kalır sana gücümü veririm ama pes etme. Etrafındaki her şeyden güç alabilirsin...
Bulut: Müziklerden, kitaplardan, filmlerden, doğadan, sevdiklerinden...
Bulut: Ama bırakıp gitme. Beni..bırakıp gitme.
Anka: Tae...
Anka: Seni..bırakamam ki..
Bulut: Söz ver.
Bulut: Anka, söz ver.
Anka: Tamam, tamam. Söz veriyorum.
Anka: Ama sakin ol..Taehyung, evet önceden böyle şeyler düşündüm ama yapmayacağım..sadece paylaşmak istedim. Çünkü yorulmuştum ben de, sadece biraz paylaşıp rahatlamak istedim..
Bulut: Biliyorum. O yüzden hep anlat...
Anka: Anlatırım... Ve de artık aklımdan da geçirmeyeceğim... Seni endişelendirmek istemedim..özür dilerim.
Bulut: Özür dilenecek bir şey yok Anka..paylaş..
Bulut: Ve de aynen, aklına bile gelmesin bu düşünceler artık.
Bulut: Aklında sadece ben olsam da olur. Aklın benim yerim artık ;)
Anka: Yok artık! Aklımı mı sahiplendin sen az önce?!
Bulut: ┐( ˘_˘)┌
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Taehyung... söylemek istediğim çok şey var sana ama..şunu söyleyeyim...İyi ki varsın.. :') ♡
Bulut: Sen de iyi ki varsın Anka...
Bulut: İyi ki hayatımdasın... :') ♡
*Görüldü*
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top