~27~
#Natalie Taylor-Come To This
Bulut: En sonunda anlattı... Ah rahatladım...
Bulut: Biraz omzu ağrıyormuş, çalışmalarda o yüzden somurtuyor demek ki.
Bulut: Omzunda tekrardan sıkıntı çıkmış. Geçer diye düşünmüş...
Bulut: Bize anlatmamasının sebebi de bizi endişelendirmemekmiş...
*Görüldü*
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Ah, iyi bari uyumamışsın. Orda geç olmadı mı gerçi, niye uyumadın?
Bulut: Anka? Ne oldu?
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Niye cevap vermiyorsun?
Bulut: Anka??
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Burdayım.
Anka: İyi mi peki şu anda? Doktora gidecek di mi?
Bulut: Evet, şirket şu an onunla ilgileniyor. İyi olacak...
Bulut: Ama sana ne oldu?
Anka: Bana bir şey mi olmuş?
Anka: Yo
Bulut: (・_・)
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Konuşmak istemiyorsan eğer beklerim... Sen hazır oluncaya kadar...
Bulut: Ben burdayım.
Bulut: Burda olduğumu bil.
Bulut: Her zaman anlatabilirsin bana.
Bulut: Bunu bilmelisin.
Bulut: Bilmen önemli.
Anka: (◔‿◔)
Anka: Hiç güleceğim yoktu enxoenx
Bulut: ¯\_(ツ)_/¯
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Karanlık içinde kalmış gibi hissediyorum...
Anka: Bir anda hayatım nasıl değişti anlamadım. Sanırım hayat böyle bir şey. Anlık şeylerle dolu...
Anka: Babamla kavga ettim...
Anka: Zaten biraz sinirliydim..babamla da kavga edince moralim iyice bozuldu.
Anka: Eskisi gibi değilmişim. Bencil davranıyormuşum.
Anka: Eskisi gibi neşe dolu değilmişim. Hep somurtuyormuşum. Herkesin moralini bozuyormuşum. Herkesin huzurunu bozuyormuşum.
Bulut: Öyle bir şey yok. Hayatıma girdiğin en güzel şeysin Anka...
Anka: :') Teşekkür ederim...
Anka: Ama onlar öyle düşünmüyor.
Bulut: İnsanlar sadece değiştiğini görürler. Ne yaşadığını bilmezler, yaşayamazlar.
Bulut: Olduğu gibi eleştirirler, karar verirler. Karşıdaki ne yaşamış umursamazlar.
Anka: Evet... Sanırım öyle.
Anka: Gözlerime bakamıyor. Önceden hatasını biliyor, benim ona kırıldığımı biliyor...o yüzden bakamıyor zannediyordum. Oysa o ufak bir adım atsa ben ona koşa koşa giderdim.. Ama o gelmedi.
Anka: Artık üzüldüğü için mi gözlerime bakamıyor yoksa bana bakmak istemediği için mi... bilemiyorum.
Anka: Ama bana geri dönmesini isterdim. Neden böyle davranıyor Tae? Ben bir şey mi yaptım?
Bulut: Bilmiyorum Anka... Maalesef ben de bilmiyorum...
Anka: Gitmek istiyorum Tae... Uzaklara... Kimsenin beni bilmediği, kimsenin beni bulamayacağı yerlere... Çok uzaklara...
Anka: Çünkü bunun sonu yok gibi. Bu evde...garip ama daralıyorum. Bazen çıldıracak gibi oluyorum. O ikizlerin iğneleyici lafları, deliymişim gibi bakmaları... Beni çileden çıkartıyor.
Anka: Gitmek istiyorum...
Bulut: Birinin hayatına girip, ona özel hissettirip sonra öylece gidemezsin.
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Evet, sana bunu söylüyorum. Şu an şaşırdın di mi?
Bulut: Evet, ben de belki biraz şaşırmış olabilirim ama artık silmem için çok geç mesajı...
Bulut: Demem o ki... Seni bırakmayacağım. Yaşadıklarından dolayı sen de beni bırakamazsın. Kusura bakma.
Bulut: Üstesinden birlikte geleceğiz. Karanlıktan birlikte çıkacağız. Senin aydınlığın olacağım gerekirse... Ama seni o karanlıkta yalnız bırakmayacağım.
Bulut: Anka... Günün birinde...her şey dünde kalacak. Ama bunun için de senin güçlü olman gerekir. Biliyorum, sözde kolay gelebilir ama zor. Evet, çok zor. Ama vazgeçme... Vazgeçmek için de daha çok genciz.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Anka, benim de çökmemi ister misin?
Anka: Hayır! Saçmalama!
Bulut: O zaman sen de çökmemelisin. Çünkü sen çökersen ben zaten çökmüşümdür.
Anka: Ah, Tae...
Anka: En azından senin için güçlü kalacağım.
Bulut: Sadece benim için değil, kendin için de... Ve hâlâ seni sevenler var, onlar için.
Anka: Peki, tamam...
Anka: Tae...
Anka: Bana sarılmana ihtiyacım var...
Anka: Desem, sarılır mıydın? Yoksa çok mu şey istemiş olurum...
Bulut: Bu hiçbir şey. İstediğini iste... İsteğini yerine getirmek için uğraşacağım.
Bulut: Anka, bir gün sana sıkı sıkı sarılacağım... Bırakmayacağım. Sen istesen de ;)
Anka: Bırakmanı istemem ki... •́ ‿ ,•̀
Anka: Ben de seni hiç bırakmayacağım.
Anka: ^^ 💜
Anka: Sana bir şey söyleyeyim mi? Önceden mor kalbi nerdeyse hiç kullanmazdım... Ne biliyim, gözüme pek takılmazdı. Genelde kırmızı kalp...
Anka: Ne kadar da sıradanmışız enxonwx
Anka: Bu sıradanlıktan bir nevi sen kurtardın beni... O zamandan beri hep mor kalp gözüme takılır, onu kullanırım. Ama herkese değil. Özel gördüğüm kişilere...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Ah, Anka... Böyle düşünmen beni çok mutlu etti, anlatamam...
Anka: Anlatma, boş ver. Hissederim...
Bulut: I purple you 💜
Anka: I purple you, too💜
Bulut: Bir saniye Anka... Beklemeni isteyeceğim.
Bulut:
Bulut: Gülümsemek bulaşıcıdır. Buna bakıp gülümse ve huzurlu bir uykuya adım at...
Bulut: Ve gülümsemeni her şeyden çok istiyorum. Sana gülümsemek çok yakışıyor..biliyorum...her daim gülümse o yüzden..
Anka: Tae..!
Anka: Utandım (≧▽≦) ♡♡
Bulut: ;)
Anka: Ve de bu dediklerinden sonra nasıl huzurlu bir uykuya dalmayayım ki snzkns teşekkür ederim...
Bulut: Ne demek. Ne zaman istesen sana o güzel yüzümü gösteririm ;)
Anka: Eveet, ben de diyordum ki Tae'nin egosu nerde? Çok bile sessiz kaldı -_-
Bulut: Aaaynen öyle
Bulut: Varlığını belli etmesi gerekiyordu artık. Onu çok geri plana attık. Haklı da ('◡‿◡')
Anka: -_-
Bulut: Neyse, daha fazla oyalanmadan gidip uyu...
Bulut: Tatlı rüyalar Anka... Rüyanda beni görmen dileğiyle ;)
Anka: :))
Anka: Teşekkür ederim Tae... Rüyamda seni görmem dileğiyle... Şimdi uyumaya gidiyorum ejzosj
Anka: Görüşürüz^^
Bulut: Görüşeceğiz...
*Görüldü*
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top