Mübarek Gün Mübarek Mekan

Selamın aleyküm mümin kardeşlerim 😘🤭

Müslüman olmayanlar ve Ziam şiplemeyenler giremez😡

Beğinp yorum yapan herkes cennetlik olsunn amin 🙏😇

_____________

Zayn tespihini çekerek sakince köyün camisine doğru yürüyordu. Ütülü pantolonundaki secde izi, sonuna kadar yakalı mavi gömleği ve beyaz cübbesiyle ekstra modern bir imamdı kendisi.

Kalbi hızla atarken vereceği vaazı düşündü. Her cuma içinde bir heyecan olurdu Zayn'in. Ne de olsa cuma mübarek gündü.

Önüne çıkan esnaf selam veriyor o elini kalbine huşu içinde vuruyor ve selamı alıyordu.

Yarın Razaman'ın ilk günü olduğu için herkes bir koşturma içinde oradan oraya alışveriş yapmakla meşguldü. Tabii bu imam ezan okuyana kadar sürecekti. O selayı verdiği an herkes alışverişi bırakacaktı! Bu vacipti! Tebessüm etti yumuşakça.

Zayn takva sahibi bir imam olarak tüm köyün selamını almış harika bir adam olmanın verdiği rahatlıkla toprak yolu bitirmiş nihayetinde cami kapısına ulaşmıştı. Camisini çok özlemişti yahu!

İşte, olması gereken yerde sonunda. Temiz halı üzerinde sakin sakin yürüdü. Amma da sakin herifti demi?

Ela gözleri içeriyi taradı ve camide neredeyse kendisinden çok vakit geçiren cemaatinin en sadık üyesi Louis ile karşılaştı. Bu adamı burada görmemek ayıp olurdu.

"Selamın aleyküm hocam." dedi Louis. Takkesi kafasındaydı.

"Ve aleyküm selaaam!" dedi neşeyle Zayn.

Evet fav cemaat üyesinin burada olması mutluluk vericiydi! Mavi gözlü kumral saçlı peygamberler tarihi bilir bir adamdı Louis.

"Bu cuma vaaz konumuz nedir hoca efendi?" Zayn havalı havalı tespihi çevirdi. Mevlana görse subhanallah bitmeden aşık olurdu. "Ramazan ayı." dedi Louis'nin gözlerine bakarak. Genç adam hayalı bir şekilde gülerek "Adamsız hocam!" Bizim Louis Adanalıydı.

"Şimdi sela okuyacağım mübarek, izninle." Bülbül sesiyle karşı sokaktaki kiliseyi de işe dahil ederek namaza çağırmak için ilerledi ve arka kapıdan minareye uzanan merdivenleri çıktı.

O kaybolur kaybolmaz Louis göz devirdi.

"Yalak herif, kardeşini dızlayım da kal öyle kaldırım taşı gibi. Sıfatsız." Açıkçası Louis, fena halde imamın kardeşine aşıktı ondan camiden çıkmıyordu yoksa ne işi olurdu dinle tövbeler olsun, nitelikli bir dolandırıcıydı kendisi. İşte anladınız ya, hedefi de imamdı şu sıralar.

Oflayarak selayı bekledi, Harry'si de cumaya gelmezdi ki, o bayanlarla hafta içi gelirdi yani cumalar bizim Adanalı için saf sıkıcılık.

Harry yokken her şey bomboştu. Racon kesesi geliyordu herkese.

Kuran kursu hocası Liam, bizim dolandırıcının yanına otururken "Yılın münafığı seçileceksin." dedi öfkeyle. Takkesi takılıydı onun da. Louis herifin geldiğini bile duymamıştı, belirmişti sanki birden. Kaşlarını çattı ve "Kes lan naylon." diye saydırdı.

Liam iç çekerek başını iki yana sallamaktan öteye gitmedi. Camide kavga olmazdı.

Sela okundu, cami yavaş yavaş dolmaya başladı, ezan da okundu hepten coştular işte iman buydu! Dayıların abdest balgamı kadar zor çıkardı göğüsten.

Köylüler heyecanla birbirlerine abdest snapi atıyor sonra içeri giriyor, namaza durup şalvarlarını katlıyor paldır küldür secdeye iniyordu, yakında inip kalkmayacaklar da vardı içlerinde.

Yine de vaaz verilirken bir kişi bile ayrılmadı, bu köyde vaaza kalmayan ve oruç tutmayana ana bacı sövülürdü. Yanlış anlamayın, kumar çok yaygındı ama. Her cemaatin bir kusuru vardır canım.

Bizim cemaatin kusuru da imamın kaçak pezevenk olması kadar basit açıklanabilir bir durum.

Zayn, yani malum pezevenk, geldiği günden beri kuran kursu hocası Liam'a aşıktı, köyün muhtarının piç oğlu Osman da kardeşi Harry'e aşıktı eh yani şimdi nasıl olmaz da kardeşini zorlayıp Osman'a yanaştırıp torpille imam olup o gül yüze her gün maruz kalmazdı!

Ancak, Zayn kesinlikle Louis gibi değildi hayır. Liam'a olan aşkı Zayn'i Allah yoluna sokmuştu! Artık tövbeliydi! En azından pezevenklik konusunda.

Liam heyecanla dinledi Vaazı, imama karşı boş değildi o da. Her ramazan dediğinde kalbi hızlanıyor her besmelesinde maşallah hocam diyordu sessizce.

Hayallerinde, Zayn ile baş başa namaz kıldığını görüyordu ve sonra göz yaşları içinde dua ediyordu.

Bu gün şanslı günüydü üstelik, geçen gün onun kullandığı namazlıkta secdeye gitmişti bu cuma. Çıkışta ise terliği güvendeydi.

Ancak Louis sahte bir sakinlikle olmayan terliğini arıyordu sessizce. Çoğu zaman kurban Louis olurdu zaten.

"Ulan gavat Niall, on ikinci terliğimdi bu!" terlik olmayınca herkesin gidişini bekledi ve soranlara gururla "Nafile namaz kılacağım mübarekler!" dedi. Boyu küçük ama kurnaz adam ya işte, kimse kalmadığı an, yalın ayak malum gavatın evine koşup kapıyı tekmeledi ve kırıp içeri girdi. Sonra işte, sarı kafalı gevşek adamı terlikle kovaladı köy çıkışına kadar. Bacakları kısa olduğundan yakalamak imkansızdı, yine de terliği Niall'ın götüne isabet etmişti.

Köydeki herkes bu herifin dolandırıcı şu herifin de hırsız olduğunu biliyordu aslında. Bu Niall manav, şu Louis imana gelmiş numarası yapıyordu da Zayn ve Harry dışında yiyen yoktu tabii numarasını.

Köylüler de imam ve kardeşine çaktırmıyorlardı, o kısım ayrı bir bölümün konusu. Her terlik yok olduğunda "Hay Allah yine kaybolmuş işe bak!" der sabaha terlik hırsızını taşa küfüre bizzat tabii tutarlardı. Dolandırıcılar kıralı Louis hakkında yapacak bir şey yoktu ama, heriften uzak duruyorlar. Aslen Kadirlili anadan Toprak Kaleli babadan Adanalıydı ya bu. Ayaklı tehlikeydi kısacası.

Zavallı Harry diyorlardı güzelim yavrucağa, belliydi ki o sevdalı falandı bu adama. Köy sakinleri ilk oruç için sahuru beklerken ona dualar etti.

Harry bu duaları duysa çok sinirlendirdi, zaten canı da sıkkındı eve gelince eşarbını sinirle çıkarttı, bu gün sevdiğini görememişti ya dargın, pardon fena azgındı!

Neden diyordu, neden bu kadar imanlısın Louis! Bi kere versem nolur yani!

Ama Louis bilseydi Harry'nin zina yaptığını, biterdi valla bu iş. Çaktırmamak şarttı.

Oflayarak telefonu eline aldı ve tek çare olarak kaçak siteden hentai izlemeye başladı. Pavyondan kaçtığından beri tek hobisi buydu.

Üstelik bu seferki hentai o kadar gerçekçiydi ki, anime kızının sesini duydu sandı.

#### ending moment####

Niall poposunu tutarak diz üstü düştü.

"Gavura vurar gibi ne vuruyon be!" diye bağırdı arkasındaki nefes nefese kalmış adama.

"Terliği ver ulan." Bizim küçük adam sinirli tabii.

Mecbur mızıldanarak kalktı ve terliği alıp yavaş adımlarla Louis'e yaklaştı Niall. Köyden çıkmışlardı ama henüz uzak değillerdi neyse ki.

Louis halen nefes nefeseydi. Yine de iki dakika geçmeden eline aldığı terlikle devam etti Niall gavurunu kovalamaya. Sarışın olanın çığlıklarıysa tüm köyde yankı yapıyordu.

"YAMETEEEEHH!"

Böyle şeylere gülen tek kişi ben değilimdir diye umarak ilk bölümü yayımladım şwşdşwşf ama sizin ilginize göre bu ironik hikayeyi devam ettireceğim haberiniz olsun. Gerçi devam ederse de kesinlikle modma bağlı hıhı neyse.

Ayrıca sözümü unutmadım mübarek
ithaf washappeningceline

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top