Muhabbetle selam ederim.
Bundan önceki söyleşilerimiz de muhtelif mevzular üzerine konuştuk.Belki daha önce ele almamız gereken bir mevzu olan anne meselesine bu söyleşimizde yer vereceğiz.

Bu söyleşimizde bize eşlik eden, sorularımıza içtenlikle cevap veren sevgili sinerarya 'ya bu vesileyle bir kez daha sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu mühim meselenin hakkını verebilmeyi diliyoruz.

Hadi başlayalım!

••••
*)Merhaba efendim!Anne konulu söyleşimize hoş geldiniz.

-Merhabalar :)

Kalbin kadar bu temiz sayfayı aaa yok bu hatıra deftelerinde oluyordu yaa tühh yaşlılık işte :)

Bu güzel sohbete başlamadan önce bu konu hakkında benimle konuşmak istediğin için çok teşekkür ederim. Umarım sorularına yararlı cevaplar verebilirim.

Huuuhhh hazırım başlayalım :)

*:)Sosyal hayat içerisinde kadın olmanız sebebiyle yaşadığınız sıkıntılar var mı varsa nelerdir?

-Sosyal hayat içerisinde kadın olmam sebebiyle yaşadığım hatta hemen hemen her kadının yaşadığı sıkıntı TACİZ...

*)Bu meselenin bu denli aşikâr olması yahut neredeyse her kadının bu meseleden muzdarip oluşu hepimiz için büyük bir problem.Bu durumda kendimizi korumak nasıl mümkün olur sizce?

-Korkmamayı, sesimizi çıkarmayı gerekirse avaz avaz bağırmayı öğrenmeliyiz ve asıl önemlisi bunu çocuklarımıza öğretmeliyiz.

Korunma ve savunma yöntemlerini öğrenmeliyiz. Tacize tecavüze karşı bilinçlenmeli ve kadın/erkek ayırmaksızın bu konu da herkesi elimizden geldiğince bilinçlendirmeliyiz.

Taciz konusunda iki konuya değinmek istiyorum.

1- Sosyal medyada yapılan tacizlere kimse boyun eğmesin.
2- Kadınlar dışında erkekler de tacize uğradığında tepki vermeliyiz. Tacizde cinsiyet ayrımı yapılmamalı. Şunu unutmamalıyız; tacize uğrayan İNSANdır.

Kadın ya da erkek ya da çocuk olarak bakmamalıyız.

*)Bilinçlendirme konusunda birinci mesuliyet kime ya da kimlere aittir?

-Bilinçlendirme konusu ilk önce aileye yani anne babaya aittir. Çocukları bilinçlendirmek her anne babanın asli görevidir.

Çocuklarının her konuda onlarla korkmadan çekinmeden konuşabileceğini empoze etmeliler.

Ülkemizde maalesef ebeveyn - çocuk iletişimi baya kötü durumda.

*)Bu görevin anne baba için asli olduğuna değindiniz.Lâkin toplumunuzda genel yargı çocuğun eğitimi hususunda sorumluluğun anne'ye ait olduğu düşünülür baba bu yargıyla pasif bırakılır.Bu konuda fikriniz nedir?

-Kadın evliliğinden, evinden, eşinden, çalıştıği işinden, çocuklarından ve daha bir çok konuda sorumluluk sahibi olarak görülür. Erkek ise çalışır, para kazanır ve olay toplum nazarında bu kadardır.
Neden? İşte neden diye sormaya sormaya kadının omuzlarına bu yükler yüklenmiştir.

Bir çocuğun tüm hayatı ile ilgili sorumluluklarından anne ve babası ortak sorumludur.

Anne çocuğundan ne kadar sorumlu ise baba da o kadar sorumludur.

*)Esasında ne inacımız da (İslam)durum bu şekildedir ne de öz kültürümüzde.Fakat ne yazık ki her konuda olduğu gibi bu konuyu da kendi şahsi menfaatlerimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz.

-Ataerkil toplum yapımız sebebiyle kadın üzerine kurulan baskı ve bu doğrultu da ortaya çıkan menfaatler...

*)Ne yazık ki...
Bu elbette kadınlar için hatta toplum için büyük bir sorundur.Halledilmesi gereken,aşılması gereken bir problem olarak önümüzdedir.Bununla birlikte kadın olmanın güzel tarafları olduğunu da düşünüyoruz.Ne söylemek istersiniz?

-Kadın olmak... Güzelliklerini erkeklerden dinlemek lazım:)

Kadın elini yüreğini değdirdiği her yeri güzelleştirmekte ustadır.

Kadın koşulsuz sevmenin, fedakarlığın, özverili olmanın, cesaretin ve güveninin ne demek olduğunu gösterebilen varlıktır...

Kadının en güzel yanı ise ANNE olmasıdır.

*)Anne olmak sadece biyolojik olarak ele alınabilir mi?

-Alınamaz..Allah her kadına maalesef ki biyolojik olarak anne olmayı nasip etmiyor.Ama annelik benim için doğurmakla başlayan bir serüven değil.Yeryüzünde biyolojik olmasa da anne olan birçok kadın var.

Annelik rahimden önce yürekte başlar...

*)Biyoljik anne olunmadığında ki bizler buna imtihan olarak bakarız ve sabretmemizin karşılığı olarak Allah'ın dünya ve ahirette mükafatını dileriz.

Dediğiniz gibi biyolojik olarak olmasa da anne olan birçok kadın var.Siz de bu kadınlardan,koruyucu annelerden birisiniz.İki çocuğunuz var.Sizin ve evlatlarınızın hikâyesinden bizlere bahseder misiniz?

-Evlatlarım❤
Bu hayattaki en kıymetli hazinem..
İki erkek evlada sahibim şükürler olsun ki..

Ben biyolojik olarak başlayan ama doğumla sonuçlanamayan bir anne adayıydım 7 yıl önce..

Çok zor bir dönemdi ve çok şükür ki o dönemi şimdi sukünetle yad ediyorum.

Oğluşlarımla maceram bir bahar zamanı arkadaşımla Çocuk Esirgeme Kurumu'na yaptığımız ziyaretle başladı.

O zaman oğullarım 4 yaşındaydı. Şimdi ikisi de 9 yaşında:)

Biz üçümüz bu hayatta birbirimizin yarasına merhem yüzüne tebessümüz.

En çok da yaramazlık konusunda çok sıkı ortağız:)

Hikayemiz kurumda başladı ve hala güzel şekilde devam etmekte. Rabbimin nasip ettiği sürece de devam edecek inşAllah..

Bir noktaya değinmek istiyorum.Ben koruyucu anne değil anneyim. Koruyucu kelimesi resmi kurum evraklarında geçen bir tanımlama sıfatı ben ve benim gibi kadınlar için..

Öze bakınca hepimiz anneyiz...

*)Bu tutumunuzun herkese örnek olmasını diliyoruz.Evlatlarınızla olan saadetinizin ise daim olmasını canı gönülden diliyoruz.

Bu yola çıkarken neyi amaçladınız?Başka bir kimsenin çocuklarına annelik yapmanın size ne gibi olumlu dönüşleri oldu?

-Güzel temennilerin için çok teşekkür ederim.

Bu yola çıkmak gibi bir fikir aklımın ucundan dahi geçmiyordu.

Tesadüfen gittiğim kurumda oğullarımla tanışıp sarıldığımızda ne olduysa oldu.

O gün onlara sarıldım ve bir daha ayrılmamak için ne gerekiyorsa yaptım elimden geldiğince.

Ve hala çok şükür birlikte hayatın tadını çıkarmaya devam ediyoruz.

Başka kimselerin çocukları... Çocuklar hepimizin çocukları. Onlar bizim geleceğimiz, bu ülkenin umutları, aydınlığı çocuklar...

Annelik yapmanın birçok olumlu dönüşü oldu bana.
Anne olduktan sonra hayatı anladım diyebilirim.

Dert ettiğim şeyleri kafaya takmamayı, bencil olmamayı en önemlisi de koşulsuz sevebilmeyi öğrendim onlar sayesinde. Ha bir de bir kadın olarak ofsayt nedir biliyorum:)

En gururlandığım kısım ise Rabbimin böyle güzel bir olaya beni layık görmesidir.

*)Modern çağın getirisi mi yoksa tüketim çağının pervasızlığı mıdır bilinmez anne ve çocuk arasında iletişimsizliğe şahit oluyoruz.Sebebi ne olabilir sizce?

-Oooyyy zor soru geldi :)

Şimdi etrafımızda gözümüze mutlaka çarpıyordur miniklerin ellerinde mama sandalyelerinin üzerlerinde cep telefonu, tabletler. Çocuk durmuyor, ağlıyor, yemek yemiyor diye ilgisini çekmek için kullanılan basit yöntem.

Youtube' a gir çocuğun dikkatini videoya çek ve ağzına mamayı tık. Çocuğun karnı doydu.

Anne de artık çocuğa kolay yemek yedirme yöntemini buldu.

Bakın çok basit bir örnek ama zamanla bu olay anne çocuk arasında büyük kopmalara neden olabiliyor.

Ve asıl gözden kaçan nokta; bu konuda babanın neden anneye yardımcı olmadığı?

Annelik çok zor ve bu konuda gerçekten kadınların içinde var olan annelik duygularını daha da geliştirmeleri için eşlerinden ailelerinden uzmanlardan yardım almalarını tavsiye ediyorum.

*)Söyleşimizin başında da değindiğimiz gibi ne yazık ki bütün yük genel olarak anne'nin omuzlarına bırakılıyor.

-Kadınlar kendilerini ifade ederlerse yüklerine ortak olunabileceğine inanıyorum ben.Nihayetinde çocuk anneye olduğu kadar babaya da muhtaç.Ve kadınlar dile getirebilmeli içindekileri.Çekinmeden korkmadan.Eşinden ailesinden destek istemeli.İnsanız elbette yardıma ihtiyacımız olacak.
"Ağlamayan çocuğa meme vermezler" olayın en güzel özet cümlesi..

Erkekler tabiatları,düşünceleri ve duygusal yönleriyle daha rahatlar.
Bence bu konuda erkekler de kadınların yönlendirmesine muhtaç.Kendi başlarına ince düşünemiyorlar maalesef.

Benim gözlemlediğim bu ama hayatımda da gece ağlayan çocuğunu uyutmak için uykusunu feda eden veya sevgilisi ile olan sorunlarını dinleyip çocuğuna yol gösteren bir babaya denk gelmedim.

Ne üzücüdür ki sevgilisi var diye evladını öldürüp yol kenarına atan babaya denk geldim televizyon ekranında.

Ve o ölen evladın annesi dedi ki; çocuğuma akıl verdim kendini koruması için ama babasından da kendini koruması gerektiğini bilemedim.

Bir anne olarak içim yandı..

*)Anne olmayı bizlere imrenilecek bir şekilde ifade ettiniz.Bu vasfın hakkını verebilmeyi hepimiz adına diliyoruz.

Bununla birlikte evlat olmak,bir anne ve babanın göz ağrısı olmak nasıl bir duygu?

-Keşke her kadın anneliğin hakkını verebilse. Gördüklerimiz duyduklarımız kanımızı donduran cinsten.

Çocuklarımız hiç üzülmese keşke...

Hayattaki en büyük şansım anne ve babamın evladı olmak. Bu konuda Rabbime sonsuz minnetarım. Ben onlardan razıyım inşAllah onlarda bende razıdırlar.

Bir evladın kaderi anne rahmine düşünce yazılırmış derler. Rabbim hayırlı evlat olmayı ve hayırlı anne baba olmayı nasip etsin herkese.(Amin)

Anne babamla beraber çok badireler atlattık ve bugün böyle sağlam bir aileysek bunu sağlayan aramızdaki sevgi ve saygıdır.Çünkü ailem hiç bir zaman "sen kız çocuğusun aman bunu yapma, aman onu deme, aman bu işe kalkışma" demedi.Aksine yap, et, düş, kalk, öğren, tecrübe et diyerek yanımda destek oldular. Bak bu kısım önemli.Arkamda olmadılar tam yanıbaşımda oldular.Annem babamın bu destekleri sayesinde bugün bu vaziyetteyim.

*)Yıllarca bir anne ve baba'nın evladı iken zamanı geldiğinde uygun görüldüğün de evlatlar kendi yuvalarını kurmaya karar veriyorlar yani evleniyorlar.Bu süreçte anne ve baba'larımız eşlerimizin anne ve baba'larıyla iki oluyor.Toplumumuzda oldukça bilinen bir problem olan gelin ve kayınvalide mevzusu.Bu konuya değinmeden geçmek istemiyoruz çünkü onlarda bizlerin anne ve babası,onlarında evladıyız.Buna rağmen bitmek bilmeyen bir münakaşa mevcut bireyler arasında.Asıl problem sizce nedir,çözüm öneriniz nedir?

-Damat - kayınpeder arasında böyle mevzular olmaz. Az önce de dediğim gibi erkekler daha düz düşünürler çünkü ama bu durum kadınlar arasında ne yazık ki böyle değil.

Eski kayınvalidem ile bu tip sürtüşme münakaşa hiç yaşamadım şahsen.Bu olayın temeli iki kadın arasındaki güç savaşı resmen.Baştan kartlar açık oynansa asla böyle mevzular yaşanmaz.

Yıllarca emek verip bir erkeği büyütmüş bir kadın ile ömrünün geri kalan kısmında erkeğe evlilik yolunda yarenlik edecek kadın.

Anne evladına ne yapıyorsa gelininin de aynı olmasını ister ve soğuk savaş tam bu nokta da başlar.Annelerin evlatlarının eşlerinin de başka bir annenin evladı olduğunu unutmaması lazım.Tabii bu gelin hanımlar içinde geçerli.Kendi annelerine olan saygıyı eşlerinin annelerine de göstermeleri gerekir.

Bence az önce dediğim en baştan kartlar açık oynanmalı ve her iki tarafta birbirine saygılı ve mesafeli olmayı bilmeli.Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygılı olmak zorunda.

*)Bir anne ve aynı zamanda evlat olarak biz gençlere ne tavsiyede bulunursunuz?

-Ailenizden kaçmayın, sorunlarınızı paylaşın.

Bencil olmak yerine anlaşılmaya ve anlamaya çalışın.

Bugün evlatsınız yarın anne baba olacaksınız. Hayat ektiğini biçtiriyor insana. Bunu bilerek hareket edin.

Ne olursa olsun yanlışta yapsanız, doğru yapsanız hep dik durun...Hayata karşı mücadeleci ve dik duran bireyler olun.

Sevgi ve saygılarımla.

*)Kendi adıma istifade etmiş olmanın mutluluğu içerisindeyim.
Son olarak bizlerle bir şiir'inizi paylaşır mısınız?

-Kaçak göçek duygular üzerine derme çatma bir aşktı bizimkisi.
Üflesek yıkılacak, dokunsak enkaz olacak bir aşktı üstelik.
Hiç bir sarsıntıya dayanamayacağını bile bile yükseltmeye çalıştık duygularımızla.
Çatlaklarından sızan acılara rağmen inatla devam ettik ayakta tutmaya.
Kaç kez ayrılık zelzelesi ile sallandı, direndi ama yıkılmadı.
Bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Hatırladığım çığlıkların bile suskunlaştığı bir gece vaktiydi.
Kaçak aşkın enkazında tek başıma kalışım.
Kurtarmayacağını bile bile sevdiğimiz şarkıyı mırıldanarak seni bekleyişim.
Senin gelip kurtarmayışın, benim kurtulmaya çabalamayışım.

Sayıyorum içimden
Bir, iki, üç...
Bekleme! gelmeyecek.
Dört,beş,altı...
Hayal etme! gelmeyecek.
Yedi,sekiz,dokuz...
Hadi aç gözlerini, karanlıkla yüzleş.
Çıkar kendini kurtar kaçak aşkın enkazından.
Acınla, sızınla, yaranla merhaba de hayata tekrardan...

*)Bizleri kırmayıp vakit ayırarak,sorularımıza cevap verdiğiniz için şükranlarımızı sunuyoruz.Sonsuz sevgi ve saygılarımızla.

••••

'Şiir'li,çiçek'li zamanlar dileriz.
Selâmetle.