Sebastian, hasta yardım butonunu basar.

..

"Hocam yine aynı hasta."
Hemşire kadın bıkmış bir şekilde Anastasia'ya haber verir.
"Ben Hipokrat yeminimi bozuyorum."
Anastasia Topuklu sesini sabahın sekizinde 16. Kez hastaneye yankılatarak Sebastian'nın yattığı odaya gider.

"Bu sefer ölmediysen seni kendi ellerimle öldürücem." "16 . 16 kez o düğmeye bastın ben işe geldiğimden beri." "Ölüm döşeğine gelmiş olsan iyi olur."

"Sabah sabah yüzün gözlün açılsın dedim hem daha bugün çok yanıma geleceksin. 41'i tamamlamız gerek. Nazar değmesin ilişkimize maksat o."

"Normal bir insana anlatırmış gibi anlatıcam 15. Defa. Anlayacağını sanmıyorum ama neyse."

Anastasia Sebastian'a iyice yaklaştı aralarında çok az mesafe vardı.

"Birincisi , git şu yatağına yat. Taburcu olmak istiyorsan."
"İkincisi, ben senin kişisel doktorun değilim buradaki kimse de senin asistanın değil. Kısacası o düğmeye bir daha basarsan eğer ölmüş olsan iyi olur . Öldüğün takdirde de basamayacağından o düğmeye bir daha basma."
"Üçüncüsü bana böyle saygısızlık yapmaya devam ederse ilacını değiştirir seni yoğun bakıma kaldırırım. Böylece senden kurtulurum."

"Anladın mı?"

Sebastian aradaki boşluğu koruyarak. kadına cevap vermeye başladı.

"Birincisi taburcu olmak istediğimi kim söyledi?"
"İkincisi, başım ağrıyordu ondan bastım."
"Üçüncüsü, her şeyi anlatırım."

Anastasia adımlarını geriye doğru atarak Sebastian'dan uzaklaştı.

Arkasındaki koltuklara yavaşça oturdu.
"Bana ne garezin var cidden merak ediyorum."

"Garezim olduğunu kim söyledi sadece seninle uğraşmak hoşuma gidiyor."

"Karşında 10 yılını tıp fakültesini okumaya adamış 3 yıldır afrikada iç hastalıkları eğitimi almış 2 yıldır yetimhanede çalışmış biri duruyor. Adımı bütün tıp dünyasına tanıtacak bir tez yazdım ve şu an ders kitaplarında okutuluyor. Şu bir yılım burada bir bitsin kendi hastanemi açacağım için şu an sana katlanıyorum yoksa emin ol hastaneden seni kovmak az kalır seni bütün magazine rezil ederdim."

"Saygım sonsuz ama seninle uğraşmaya devam edeceğim emin ol."

"Taburcu ediyorum seni . Sen de kurtul ben de."

"Hayır . Hayır bunu yapma."

"Emin ol uğraşacak birilerini tekrar bulursun."

Anastasia hışımla odadan çıktı. Hemen ilk gördüğü asistanından Sebastian'nın çıkışını istedi.

Bir kaç günün gerginliği üzerine Sebastian'nın lâbaliliği kendisini hiç yapmayacağı şeyler yapmaya sürüklemişti.

«Sakin ol . Kurtuldum . Bir daha görmeyeceğim bir adam için bu kadar kendini yorma. Ünlü egosu işte o kadar. Yarın yep yeni bir gün olucak. Şu an gireceğin ameliyata odaklan . Hata yapmam birini öldürebilir.»

Anastasia biraz daha sakinleştikten sonra topuklu sesini yavaşlatarak dinlenme odasına çıktı. Odaya girer girmez ilk yaptığı şey Angelina'ya ulaşabilmek için yetimhaneyi aramak oldu.

..

Sebastian hastaneden kovulduktan sonra onu bekleyen Chris ile buluştu.

"Geçmiş olsun" Chris kendini gülmemek için zor tutuyordu.

"Gülsen daha iyiydi Chris."
Sebastian Anastasia'nın onu taburcu etmesine bozulmuştu.

"Ne oldu ne bu surat ?" Chris arkadaşının neden mutsuz olduğunu merak ediyordu. Cevabını alması uzun sürmedi.

"Gel şuradaki kafeye oturalım anlatayım"
Chris sessizce Sebastian'ı takip etti . Soru sormamak için kendini zor tutuyordu.

Dışarıdaki masalardan birine oturdular. Garson siparişi almak için geldiğinde ikisi de birer kahve söyledi.

"Seni dinliyorum"

"Hiç birinden hem nefret edip sürekli onunla vakit geçirmek istedin mi?"

Chris duyduğu soru karşısında şaşırmıştı. Hiç aklına Sebastian'ın aşık olabileceği gelmemişti.
Aşırı şaşkın bir heyecanla karşısındaki arkadaşına sordu. "Sen doktora mı aşık oldun?"

Ben de diyorum ne unuttum

Perşembe günü bölüm atmadım.

Hiç de hatırlatmıyorsunuz aşk olsun.
Biri bölüm ne zaman diye sorsa herhangi bir kitabım için ona hemen bölüm yazarım hazırda tutarım.

Unutkan ve üşengecim. Siz hatırlatmazsanız bu iş nasıl yürüyecek ?

Bölüm hakkında düşünceleriniz ?

...

Nasılsınız?

Hal hatır sormayı seviyorum siz de uzun uzun cevap verin lütfen.

Sizi sevdiğimi biliyorsunuzdur.

Öpüldünüz ♡