Altı

"Seni özledim anne."
Angelina'nın hâlâ konuştuğu tek kişi Anastasia idi. Yetimhanede görevli kişiler Angelina'nın konuştuğuna çok seviniyordu.

Angelina, Anastasia'nın aksine iyi bir yetimhanede kalıyordu. Yetimhane görevlilerinden şiddet görmemesi ya da sözlü şiddetle karşı karşıya kalmaması çok büyük şanstı.

"Ben de seni meleğim."
"Şimdi kapatmam lazım yemeğini ye tamam mı?"

"Senin yemeklerin kadar güzel olmasa da yiyicem. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefon kapandıktan sonra Nasia sandalyesinde geriye doğru yaslandı.

Gerginliği tamamen ortadan kalkmıştı.
Sebastian'ı bile çekebilecek durumdaydı.

Aşağı acile geri inmeye karar verdi. Çağrı gelmemişti önemli bir vaka yok demekti bu ama yine de geldiğinde hazır olsa iyi olurdu.

Tam kapıdan çıkarken önlüğünün sağ cebinde bulunan çağrı cihazı ötmeye başladı.

Aşağı koşarak merdivenlerden indi. Ambulans görevlisini dinleyecekken hastanın eski hastası olduğunu fark etti.

Kim olduğunu dinlemeden neyi olduğunu sordu.

"Kalp çarpıntısı olduğunu ve kalbinin sıkıştığını söyledi. Kalp atışları normal. Kalp krizinden şüphelendik."

"Travma 3'e."
Hemşire kadın hastayı yönlendirdi.

Hastayı sedyeden yatağa yerleştirdikten sonra asistanlar monitöre bağladı erkek hastayı.

"Siz çıkın ben ilgilenirim."

"Peki hocam."

Anastasia asistanlar çıktıktan sonra odanın cam duvarını perde ile örttü.

"Bakıyorum benim ile yalnız kalmak istiyorsunuz."

"Ben senden nasıl kurtulucam?"

"Herkes uzaklaştırır sevdiğini."

"Oscar Wilde burada olsa senin aksine kalp krizi geçirirdi."
"Ne için geldin ?"

"Söylediler ya. Kalbim sıkışıyor."

"Başka hastane bulamadın mı gelecek?"

Anastasia hasta yatağının yanında bulunan sandalyede , Sebastian ise hasta yatağında tartışıyordur.

"Hiç birinde burada eğlendiğim kadar eğlenemiyorum."

"Oysaki arkadaşın geldi bir kaç saat öne buraya ve o hiç böyle demedi bana."

"Tamam, özür dilemeye gelmiştim. Yakaladın beni."

"Ama ben bir özür duyamadım."
"Hem özür dilemek için ambulansı aramana gerek yoktu. Eline bir çiçek falan alıp gelebilirdin."

"Artık o kız istemeye."

"Seninle evlenecek olan kişiye acıdığımı ikinci kez söylüyorum."

Sebastian yatağında doğrularak Anastasia'nın gözlerine bakar.

"Ben senin için seti ekip gelmişim buraya kadar."

Anastasia ayağa kalkar, gitmeye hazırlanır.
"Beş gün raporlusun ve buraya gelmek için yürümedin bile."

Anastasia tam çıkacakken Sebastian onu durdurmaya çalışır.

"Dur! Özür dilerim."

"Biraz geç kaldın."
Anastasia perdeyi aralayıp kapıyı açar.

Asistanlarına hastanın taburcu edileceğini söyler ve dışarı hava almaya çıkar.

•••♡•••

"Geçmiş olsun."
"Taburcu oluyorsunuz."

"Teşekkür ederim."
Sebastian'ın yüzünde kederli bir ifade vardır.

Asistan Sebastian'a bağladıkları monitör bağlantılarını çıkartır.

Sebastian dışarı doğru çıkarken, yalnız bir şekilde kahvesini yudumlayan Anastasia'yı görür.

Yaptıkları için o an pişmanlık duymaya başlar. Gerçekten onu üzmüş olabileceğini düşünmeye başlar. Taksi beklemeye başlar.

Anastasia sessizce bankta oturup elindeki kahveyi yudumluyordur. Sebastian'ın taksiye bindiğini görünce içeri girmeye karar verir.

Anastasia hastalarına geri döner. Burun akıntısı için acile gelen mi dersiniz başı döndüğü için mi acile gelen mi dersiniz size kalmış. İçeride basit şikayetler için gelmiş hastalar ile uğraşmaya başlar.

Mola vermeye karar verdiğinde Elisabeth'i aramaya başlar.

"Akşam bir şeyler içmeye ne dersin?"

Elisabeth arkadaşının pek içmediğini bildiği için bir şey olduğunu hemen anlar.

"Detayları anlatacaksan tamam içelim."
"Bir tane ameliyatım var sonra çıkarız."

"Sağol."

Anastasia arkadaşını hastalarına teslim eder ve kendi hastalarına döner.

Geçen gün yoğun ameliyattan şikayet ederken bugünün sakinliği ona iyi gelmesini bekliyordur. Ama düşünmeye fırsatının olması pek işine yaramamıştır.

Sebastian ise Anastasia'nın sözünü dinleyerek çiçekçilerin yoğun bulunduğu bir caddede inmiş. Üzdüğü kadına onun kadar güzel çiçekler aramaya başlamıştır

Karşınızda Sebastian'ın akıllanma yolunda ki ilk adımı.

En sevdiğiniz çiçek hangisi ?

Şahsen benim mor dağ menekşesi.

Menekşe normalde kokmaz ama dağ menekşesi kokar.

Ve ben kokusuna bayılıyorum.

Çiçekler ile fazla ilgilenen biri değilim. Daha çok ağaçları tercih ederim ama menekşe istisnam.

Bir bölüm daha gelicek. Bugün yazasım var : ))

Sormadan geçmeyeyim.

Nasılsınız ??

İyi olmanızı umuyorum.

Öpüldünüz

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top