iki yol
Bir zamanlar, birbirine paralel iki yolun ortasında gelişen bir köy varmış. Yolların bir Kuzey Yolu, diğeri de Güney Yolu adını taşıyormuş. Uzaklardan gelen bir seyyah önce Güney Yolundan geçmiş, sonra Kuzey yolunu da görmek istemiş. Ancak, Kuzey Yoluna girdiğinde gözleri dolu doluymuş.
Onu görenler, " Güney Yolunda üzücü birşeyler olmuş ki, adam ağlıyor " demişler. " Biri mi öldü yoksa?"
Konuşmaları işiten bir çocuk:
"Öldü " sözcüğünü duyunca , etkilenip başlamış ağlamaya...
O çocuğun ağlaması etraftaki diğer çocukları da ağlatmış... Anneler çarşıya koşup dükkân sahiplerinden gerçeği öğrenmeye çalışmışlar... Herkes, bir ağızdan, " Yolun öteki tarafında dehşetengiz birşeyler cereyan etmiş olmalı " demekteymiş.
İşin ilginç yönü, Güney Yolunda yaşayanların da, kendi etraflarında sükûnet varken, Kuzey Yolundan gelen ağlayış ve çığlık seslerini benzer bir biçimde yorumlamalarıymış . Hatta:
"Karşı tarafta herhalde veba salgını var'' diye düşünmüşler...
Akşam çökmeden, yolun her iki kenarında yaşayanlar evlerini terk edip dağlara sığınmış.
Bütün bu olayları gözyaşları ile başlatan seyyah ise, öğle azığı olarak parçaladığı, gözünü yaşartan soğan elinde olduğu halde , telaş daha ilk başladığında o bölgeden ayrılmış zaten...
O güne kadar huzur içinde yaşayan köylülerin hayatı, bir hiç yüzünden, mesajları yanlış okunduğu için, kararıvermiş!
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top