MirenaMartinell

Rönesans Çağının İtalya'sında tesadüfler zincirinin bir araya getirdiği hırçın bir aşkın, sırlar, kayıplar ve ihanetler içerisinde sanatın mucizevi detaylarıyla yoğrulmuş hikayesi.Roma'nın soylu hanedanlarından birine mensup olan Maddalena De Benardi, doğduğu evde sevgisizlik ve yok sayılmakla cezalandırılmasına rağmen sevgiye küsmemiş, içindeki hayat dolu kızı hiç öldürmemiştir. On bir yaşında ruhu ve bedenine ağır gelen yaraları arasından uzanan halasının eliyle aile evinden ayrılıp Toskana bölgesinin zengin liman şehri Lucca'ya yerleşmiştir. Büyüdükçe resmin büyüsüne inanmaya başlayarak, Lucca'nın saygın ressamına yüzünü kullanıp var oluşunu ölümsüzleştirmesi için poz verirken, bir yandan da kendi yuvasını kurduğunda sahip olacağı mutlulukların hayalleriyla yaşayan genç kızın Roma'dan gelen bir mektupla hayatının ışıklarla bezeli yönü aniden kapanmıştır. Roma'ya evlilik için çağırıldığını öğrendiğinde ise büyük şaşkınlığa düşer.Hayatın keyifli yönlerinin tadını çıkartmak için yaratılmış, esprili ve çapkın olan İtalyan Asilzadesi Sandrino Panzio'nun etrafına yaydığı baş döndürücü ışık onu ürkütse de ışığına kapılmaktan kendini alamaz. Fakat çok değerli bekarlığını bir oyunla yitirmenin öfkesi içinde yanıp tutuşan Panzio Asilzadesinin aşağılama ve küstahlığının hedefi haline gelmesiyle Maddalena için elde etmeyi kafasına koyduğu sevgi için mücadele içindeki günler başlamıştır.**Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm fiili haklarımı talep edeceğim.…

MirenaMartinell

Hristiyan dünyasının merkezinde, Rönesans kadınlarının tam ortasında 1507 yılının Roma'sında sanat, aşk, ihanetler ve entrikalar arasında geçen evliliğin etkileyici hikayesi.**Banker bir ailenin tek kız çocuğu olan Clarissa Virgilio, sorumluluklarına bağlı zarif bir hanımefendi olarak büyümüş olsa da kişiliği içinde büyük bir savaş veriyordu. Özünde keskin dilli, mağrur ve özgür ruhlu olan genç kızın, Virgilio köşkündeki ağır sorumlulukları dışında renklerle bezeli bir hayatı vardı.Hayattaki en büyük tutkusu kuzeninin sanat atölyesinde, sanatkarlar arasında vakit geçirmekti. Tanrının bahşettiği yeteneklerle, yarattığı dünyanın muhteşem güzelliğini takdir ederek hizmet ettiklerini düşünüyordu. Yıllar önce ağabeyinden aldığı istemediği sürece evlendirilemeyeceği sözüyle, küçük ve huzurlu hayatından oldukça memnundu.Yüzbaşı İtalyan Asilzadesi Andreani Ludovico ise reddedilmeye alışkın bir karaktere sahip değildi. Roma'ya döndüğü gün gördüğü, sarı pelerinli zarif ve güzel genç kız dikkatini cezbetmişti. Eşsiz bir güzelliğe sahipti. Lakin güzelliği görünüşünden gelmiyordu. Güçlü ruhu etrafında ışık saçan bir hare gibi onu çevreliyor ve öne çıkarıyordu. Kendine duyduğu güveni, her daim dik tuttuğu omuzları ve meydan okuyan yeşim taşı gözleri Andreani'nin daha önce deneyimlemediği kadar cüretkâr aynı zamanda soğuktu. Heyecan verici gizli bir hazineydi.. sadece ona ait bir hazine. Andreani Ludovico o an Clarissa Virgilio'nun renkli hayatı üzerine kara bir bulut gibi çökmeye karar vermişti.**Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm haklarımı kullanacağım.…