Ormanlıkta yürürken yavaşça konuşmaya başladı.

Shen. Bir yabancı bu diyarı dengesini bozunca ne olur?
Cara: Bu da bilmecelerinden biri mi ihtiyar?
Shen: Bir sınav değil.

Yavaşça yürümeye devam ettiler. İlerideki açıklıkta 8 9 yaşlarında bir çocuk ağacı kesiyordu. Cara yavaşça mırıldandı.

Cara: Başka diyardan gelmiş. Muhafız ağaçları kesmemelisin. Ona bir ders vereceğim.
Shen: Çeliğinle mi?

Cara yavaşça maskesini taktı ve ağacın dallarını kesip küçük at arabasının arkasına atan çocuğa doğru koşmaya başladı. Çocuk fark etmiş olacak ki son dalı da arkasına atıp atın başına geçti ve atı koşturmaya başladı ki Cara elindeki kunaisini atıp tekerleğin birini saf dışı bıraktı ve atlı araba devrilerek yere düştü. Düşerken çocuk da arabanın altına savruldu ve oraya sıkışıverdi.

Cara: Daha çocuksun!
Çocuk: g..Geri çekil.

Shen yavaşça yanlarına geldi.

Cara: Çok şirin.

----------------------------------
Kesilen muhafız ağaçlar dengenin bozulmasıyla mavi göz yaşı dökerler ve muhafız ağaç da gözyaşı döküyordu. Her muhafız ağacın altında nötr bir muhafız yatar ve adı buradan gelmektedir. Ne zamanki bir şekilde bir insan veya canlı tarafından bilerek zarar görülürse muhafız zarar gören kişiye karşı saldırıda bulunarak dengeyi eşitler ve yeni bir yer bulup ağacının yeniden büyümesini bekler bu denge böyle sürüp gider.
----------------------------------

Muhafız yerinden kıpraşıp çıkınca Shen ve cara oraya doğru döndüler.

Cara: Dur ne oluyor?
Shen: Gördüğümü gör.

Shen gölge büyüklerinden birini uygulayarak kendi gözünün daha mikro şekilde gördüğünü Cara'ya da yansıttı.

Shen: Çocuk ağacın koruyucusunu uyandırdı. Yaratık ormanın öfkesiyle dolu....

Cara çeviklikle kunaisini alıp muhafıza atıldı ama ne kadar denerse denesin zarar veremiyordu.

Shen: Cara Hayır!

Cara muhafızın ani bir darbesiyle yere savrulacakken Shen Cara'yı gölge büyüsüyle yere düşmeden kalkan verdi ve yanına ışınlandı.

Shen: Denge yeniden sağlanmalı.
Cara: Kuralları esnetemez miyiz o daha çocuk!

Hızla gölge büyüsüyle duman oluşturup muhafızın gözüne doğru attı. Bir iki saniye dahi olsa sersemleyen Muhafızdan fırsat bulup arabanın yanına geçti ve kaldırmaya çalıştı.

Cara: üzgünüm çocuk bu şey kelleni istiyor!

Yavaşça yanına baktı ve yeni yeni olmaya başlayan meyve ağacını gördü ve bir meyvesine atılarak aldı.

Cara: Takas, göm şunu!
Çocuk: Ne?!

Hızla cara kunaisiyle bir çukur açtı ve meyveyi çocuğun avucuna verdi. Çocuk hemen meyveyi çukura atıp eliyle kapadı. Cara bu sırada gölge büyüsüyle ve el hareketleriyle Annesinden öğrendiği hızlı büyütme büyüsünü okumaya başladı.

Cara: Tihehnen gehtique! İşe yara artık!

Fidan olan meyve ile birlikte öfkesi dinen ve dengenin sağlandığı muhafız yeni fidanın üzerine gelecek şekilde yerleşti ve köklerini toprağa bağladı. Cara ve Shen arabayı kaldırdı ve Cara çocuğun baltasını geri verip

Cara: Bu diyara zarar verirsen o da sana zarar verir.

Shen ikiliden ayrılıp fidanın yanına gitti ve büyüyü okudu

Shen: Tihehnen Şiju Gehtique ji.

Fidan büyüyüp muhafızı içine alan kocaman bir ağaç oldu.

(çocuğun diktiği meyve fidan olduğunda) -Ben çizdim-

Çocuk atlı arabasıyla kendi ülkesinin sınırlarına yol alırken Cara Shen'e döndü.

Cara: Zed'i aşağıda görmüşler gideceği tek yer olduğunu biliyorsun. Niye gidip öldürmüyoruz o pisliği?
Shen: İntikam peşindesin Caralyn. İntikam senin intikamın değil. Babamı öldürdü ve şuan ateşkes içindeyiz biliyorsun.
Cara: Benim de babam öldü! Birçok masumu öldürdü. Bu sadece senin intikamın değil Shen.
Shen: İntikam gözünü bürümesine izin verme Caralyn her şeyin zamanı var.

____________16 yıl önce___________

Küçük çocuk (Shen) ve babası sabahtan beri dövüş üzerinde çalışıyorlardı. Çocuk dayanamamış olacak ki yere çöktü ve oturdu.

Shen: Bu kadar yetmez mi baba?

Babası arkalarında duran ve yerleri temizleyen çocuğu gördü ve çocuğa döndü.

Rasha: Hey evlat? Adını söyle bakalım?
Gavon: Gavon efendim.
Rasha: Seni hiç derslerde görmüyorum. Söyle bakalım dövüş dersi almıyor musun Gavon?
Gavon: Hayır efendim.
Rasha: Oğlumla dövüşmek ister misin?

Gavon şaşırdı ve kısa bir süre sonra başını salladı. Shen ayağa kalktı ve pozisyonunu aldı. Gavon az çok gördüklerinden o da pozisyonunu aldı. Bir tur, iki tur ve üç tur bu böyle sürüp gidiyordu. Her seferinde yere çakılan Gavon sırf Rasha görsün ve kendisinde de ışık bulsun ve eğitin diye ayağa kalkıyordu. Dördüncü turda Shen'den ağır bir darbe alarak yere düştü. Artık kalkmaya gücü yoktu ama Rasha usta sabırla onun kalkmasını bekliyordu. En sonunda bağırdı.

Rasha: Babana böyle mi oğlan olduğunu göstereceksin? Hadi adamlığını göster kalk ve yeniden savaş Shenley ile!

Gavon babasının evden kaçtığını ve bir daha geri dönmediğini söyleyemedi. Tekrar ayağa kalktı ve pozisyonunu aldı. Shen tam kafasının hizzasının soluna doğru tekmeyi yanlış hamleyle atarken Gavon fırsat bilerek arkasına geçti ve sırtına vurdu. İlk kez bir turu kazanmayı başarmıştı ama yıllar sonra aslında Shen'in bilerek o tekmeyi yanlış savurduğunu öğrenecekti. Rasha usta Gavon'un omuzlarını sıkarak mırıldandı.

Rasha: İçinde bir dövüşçü yatıyor Gavon. Shenley hem sana kaçtır tekmelerin çok sert atıyorsun diyorum.

Gavon dövüş sonucu ağır yara almıştı ve bir hafta boyunca çorba ve sudan başka bir şey yiyemedi. Kalktığında Rasha ustayla dövüşme başladı ve bu süreçte Shenley ile çok yakın arkadaşlar oldular.

1 2 sene sonrası ülkelerinde bir seri katilin adı duyuldu. Jeyjey diye bilinen bir seri katil. Katliamını görenler deliriyorlar ve sürekli aynı şeyi sayıklıyorlar. Çiçekler... Zinhau bu dengesizliği fark etmiş olacakki Rasha ve ekibi seri katilin peşinden yakalamak için gidiceklerdi. Rasha gitmeden önce Gavon ve oğlu Shen'i de alıp yola koyuldular. Katliam olan köylerden geçerken Shen yavaş yavaş suskunlaşmış, Gavonun ise içine bir miktar kötülük serpiştirilmişti. Rasha yeni katliama uğrayan köyde durdu ve yaralılara gölge büyüsüyle yardım etmeye başladılar. Arkadan bir kadının sesi geliyordu.

Kadın: Çiçekler.. Her yerde çiçekler.. İlk silahını aldı sonra vurmaya başladı. Mermi insanların içine girince açılıyor ve gül yaprakları etrafa saçılıyordu. Çiçek gördüm. Çiçekler gördünüz mü? Çiçek. Gül yaprakları üzerinde kanlar gördüm siz de gördünüz mü?

Kadın apaçık delirmişti. Gavon kritik bir hastayı büyüsüyle hayata döndürmeye çalışırken Shen yaralıların yarasını temiz bez yapıp siliyordu. Rasha usta Gavon'a bakıp bağırdı. O da o sırada yaralıya bakıyordu.

Rasha: Bırak onu Gavon! Başka hastalara bak daha çok fazla yaralı var.
Gavon: Ama usta eğer bırakırsam ölecek!
Rasha: Onu kurtarmaya çalıştığın süre boyunca 3 yaralı ölecek Gavon bırak onu.

Gavon'un gözünden bir yaş düştü ve yavaşça büyüsünü kesti. Bıraktığı gençten küçük bir ahlama sesi duyuldu ve başı yana düştü.

Gavon: Başka yaralıyı getirin.

İçinden bir şeyler koptu ve gitti....

Bir sonraki gün yola çıkmadan önce Rasha usta Gavon'un yanına gitti ve ona üzerinde Gölgenin efendisi mührünü işlendiği kolyeyi ona uzattı.

Rasha: Oğlum dayanamadı dün yaşananlara fakat sende gördüm. Sen dengesizlik ile savaşacak güçtesin. Seni yeni veliahtım ilan ediyorum. Benden sonra dengesizlik ile savaşacak olan kişi sensin. Ruhlar alemi ve normal alem arasındaki çizgiyi koru 3 kuralımızı hatırla ve bununla savaş. Sen benim yeni veliahtımsın ve buna yakışacak bir ismin olmalı. Bundan sonra adın Yusan. Yusan yeni doğan parlak ışık demektir Yusan. Aynı senin gibi.

Yusan'ın tepki veremedi. Dün yaşanılanlar bir türlü aklından silemiyordu. Jeyjey yaptıklarını kat kat ödemeliydi. Sonunda yola koyuldular ve karşılaştıkları herkese maskeli adamı sorup ulaştılar. Adam psikopat bir seri katilin tekiydi. Yakalamayı başardılar ve yoldayken Yusan Rasha'ya merakla sordu.

Yusan: Usta onu bulduğumuz yerde öldürseydik ya? Niye Zinhau'ya götürüyoruz?
Rasha: Yusan, Yusan, Yusan... Biz maddi ve manevi alemin koruyucularıyız sadece iki dünyaya birden zarar verenleri öldürürüz. Diğer türlü denge koruyucusu olamayız. Eğer öldürürsek bura da bizi öldürür kana kan dişe diş.
Yusan: Ama usta bir çok kişinin ailesini öldürdü! Herkesi öldürdü!
Rasha: Anlamıyorsun evlat.

Yusan gerileyip arkadan gitmeye başladı. O sırada katliam olan köylerden kurtulan kendinden 2 3 yaş küçük olan iyi anlaştığı çocuk yanına geldi.

Kayn: Merhaba ben Kayn.
Yusan: Yusan.
Kayn: Çok harikasın. Yaptığın büyüleri gördüm!
Yusan:  .....
Kayn: Bence sen haklısın. O öldürülmeliydi. Niye onun emirlerine itaat ediyorsunki? Babam hep özgün ol ve kendi isteklerinin peşinden git demişti.
Yusan: Emirlerine itaat ettiğim yok sadece o usta benden daha çok görüp geçirmişliği var ve saygımdan boynumu bükmeliyim.
Kayn: Boynunu büktüğün şey belki ilerde daha büyük sorunlar açacak?
Yusan: Kim bilir....

Kayn yavaşça uzaklaştı ve Shen Yusan'ın suskunluğunu görüp geldi.

Shen: İyi misin Yusan?
Yusan: Evet Shenley. Sadece ustayla kafalarımız artık uyuşmuyor gibi.
Shen: Ne konuda?
Yusan: Denge. Tek düşündüğü denge! Şuanda şurada seri Bi katil var kaç ocağa ateş düşürmüş biri psikopatım teki biz onu kendi köyümüze götürüyoruz. Saçma Shenley çok saçma.
Shen: Sen ülken açısından bakıyorsun. Babamsa denge açısından farkınız bu. Hey fazla takma ölmesindense yaşaması ve zindanda çürümesi daha iyi değil mi? Acı çektirir belki.
Yusan: Öyle Birşey olmayacağını biliyorsun Shenley.

Böyle konuşa konuşa Zinhau'ya geldiler. Yere çökmüş 3 yaşındaki Cara elindeki sopayla oynuyor arada dişliyordu. Shenley ve Yusan'ı görünce paytak paytak gelip bağırdı.

Cara: Şenliy ve Gavon gelmiş!
Shen: Artık adı Gavon değil Cara.
Cara: Şenliy beni Gavon'a götür!
Shen: artık adı Gavon değil cara Yusan diyeceksin.

Bu konuşma böyle sürerken Jeyjey hapishaneye götürüldü ve Yusan da kafasını dinlendirmek için sessiz bir yere geçti. Kayn onu takip ediyordu ve yeniden yanına gitti ve konuştular. Günler geçti ve Kayn ve Yusan iyice yakın olmaya başladılar ve bu Shen'i rahatsız ediyordu. Kayn Yusan'ı doldurmaya başladı ve Yusan da gaza geliyordu ve damarlarında hırs, intikam ve kötülük duyguları gezmeye başladı. Bir gün Yusan bahçe ortasına geçti ve.

Yusan: Adımı reddediyorum Rasha. Bana verdiğin kolyeyi reddediyorum. Sizin dengenizin hala devam edeceğini biliyorum fakat ben de yeni bir tarikat kuruyorum. Avcı Gölge Tarikatıyım ve gölge büyüsünü vücuduma kazıdığımı bildiriyorum. Benim adım bundan sonra ZED.

dedi ve Kayn ve birkaç arkadaşıyla daha Zinhau'dan ayrıldıklarını belli ederek kapıdan çıkıp gittiler.

_________________________

Bölüm Sonu..