twenty second
lana del rey - yes to heaven
"Hadi ama... Geç kalacağız."
Eunbyul söylene söylene en önden ilerlerken gösterinin olduğu büyük tiyatro salonuna girmişti. Yeonjun'un yani okulun dans gösterisi için bu mekan seçilmişti ve içerisi oldukça kalabalıktı.
Arkasında ekibin geri kalanı vardı. Yeonjun için önemli bir günde onu yalnız bırakmayacaklardı tabii ki. Alice ve Soobin ön sıralardan birine otururken Chae, Beomgyu ve Jieun da onların yanına dizilmişti. Eunbyul'un gözleri sahnedeki perdedeydi. Yan tarafındaki aralıktan Yeonjun'u görmeye çalışsa da başarılı olamamıştı.
Ardından aklına gelen fikirle telefonunu çıkardı. Bunca zamandır ikisinin arasında olan en iyi şeyi yaptı.
Eunbyul: Pek ihtiyacın olmasa da iyi şanslar!! Başaracağını biliyorum 🎉💕
Mesajı attıktan sonra utangaç bir şekilde telefonu hızla kapatırken gülümsüyordu. Aklını dağıtmak için etrafa bakınmaya başladığında kapıdan giren Taehyung'u gördü. Taehyung ona el sallarken Eunbyul da karşılık vermişti.
Taehyung bir koltuğa oturana kadar onu izledi. Gayet sakindi, kalp ritmi normaldi. Artık heyecanlanmıyordu, zerre düşünmüyordu onu. Önceden olsa bir göz göze gelmeyi bile çok büyütürdü. Ne acınasıydı ama...
Bugünlerdeyse aklını bulandıran, kalbini hızlandıran başka birisi vardı. Uzun zamandır kendisine bile itiraf edemediği, bazen ondan kaçtığı biri. Başlarda nefret ettiği ama sonradan hayatının orta noktası olan Choi Yeonjun.
Yeonjun onun hayatına girdiği günden beri çok fazla şeyi değiştirmişti onun hayatında. Ama en çok değişen şey Eunbyul'un paslanmış kalbini onarmasıydı. Artık ondan kaçmanın bir anlamı yoktu. Bugün bunun rahatlığıyla gelmişti buraya.
Öte yandan Yeonjun ise gergindi. Her zaman dans konusunda kendinden emin olmuştu. Yetenekli olduğunun farkındaydı ve bunu göstermekten çekinmezdi. Onu tedirgin eden şey bu sefer farklı olarak Eunbyul'un onu izleyecek olmasıydı.
Adını bile duyunca midesine ağrılar giriyordu zaten, bir de durumları karışıkken iyice stresi artmıştı.
Kırmızı perdeyi aralayıp arkadaşlarına ve abisine baktı. Derin bir nefes alıp telefonunu eline aldı. Gelen mesaja gülümserken kalp dikkatini çekmişti. "Ah... Bu kız kalbime iyi gelmiyor."
Yeonjun: Teşekkür ederim, burada olmana sevindim!! 💝
Stresi biraz olsun azalırken sahneye çıkan jüriyle telefonunu kapattı.
Sahneye çıkan jüriler ve okul müdürü konuşmayı yaparken herkes dikkatini ona vermişti. İlk yarışmacı Yeonjun idi. Modern dans alanında dans edecekti.
Alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. Beyaz, salaş gömleği, siyah pantolonu ve dağınık siyah saçlarıyla adeta ışıldıyordu. Eunbyul gülümseyerek ona baktı, gerçekten harika görünüyordu. En az onun kadar gergindi bir de. Kendi bu haldeyse Yeonjun'u düşünemiyordu bile.
Yeonjun eğilip selam verdikten sonra kafasını kaldırdı ve seyircilere baktı. Byul ile göz göze geldiğinde gülümsemişti. Buna karşın kızların çığlıkları artmıştı.
Çalmaya başlayan Valse ile dansa başlarken alkışlar daha şimdiden başlamıştı. Yeonjun sahnede bir kuğu gibiydi. Hareketleri yavaş, tutkulu ve zarifti.
Vücudu ritme öyle güzel uyum sağlıyordu ki... Ona eşlik ederek savrulan siyah saçları, kapattığı gözleri, pembe aralık dudakları. Eunbyul hızla atan kalbine karşı ağlamamak için zor tutuyordu kendini.
Yeonjun kazanmalıydı. Her şeyden çok istiyordu bunu.
Aradan hızla geçen birkaç dakikadan sonra dans bitmişti. Yeonjun sahnenin ortasına gelip eğilerek selam verdi. Kopan alkış tufanı ve çığlıklar eşliğinde gülümserken herkes gururla izliyordu onu.
Soobin gruba dönüp "Kazanan çoktan belli değil mi?" dediğinde Beomgyu eklemişti. "Gıcık falan ama çok yetenekli adi herif."
Söylediklerine herkes gülerken Yeonjun da mutluydu. Sahneden kalabalığa baktı. Abisine, arkadaşlarına, Eunbyul'a... Son bir kez Eunbyul ile göz göze geldiğinde elini kaldırıp kalbine dokundu.
Eunbyul da aynı hareketi tekrarlarken Yeonjun sahne arkasına gidiyordu.
Choi San kibirli gözlerle kendisini izlerken bir şey söylemedi ve sırasının ona gelmesini bekledi. Fakat eonjun koltuğa oturana kadar ona bakmayı ihmal etmemişti.
Ardından diğer yarışmacılar sırayla sahneye çıkıp gösterilerini yaptıktan sonra sıra kazananı açıklamaya gelmişti. Yeonjun da dahil herkes merak ve gerginlikle sonucu bekliyordu.
Jüriler oy birliğiyle kazanını seçtikten sonra, okul müdürü elindeki altın ödülle sahneye çıktı ve mikrofonu aldı. Nefesler tutulmuştu, Eunbyul heyecandan ellerinin soğuduğuna yemin edebilirdi.
"Yarışmanın kazananı Choi Yeonjun!"
Patlayan konfetiler ve alkışlar eşliğinde sahneye çıktı Yeonjun. Mutluluğu yüzünden okunuyordu ama en çok da sevdiği insanların bu mutluluğuna ortak olmasına sevinmişti.
Başarmıştı. Kaybetmekten nefret ederdi zaten.
Gülümseyerek sahneye çıktı ve müdürün elindeki altın rengi ödülü aldı. Fotoğraf çekildikten sonra konuşma yapmak için sahnenin ortasına ilerledi.
"Öncelikle jürilere teşekkür ederim, verdiğim çabanın karşılığını almak çok güzel.
Ve daha sonra ise..."
Kafasını önce sahnenin en kenarına çevirdi, Taehyung gururla ayakta alkışlıyordu. Sonra arkadaşlarının olduğu tarafa baktı. Hepsinin yüzlerindeki gülümsemeyle onu izlediğini gördü.
Ve en son Eunbyul'da durdu gözleri. Gözleri dolu doluydu, mutluluğu yüzünden okunuyordu ki Yeonjun da anlamıştı bunu.
"Bugün benim için çok değerli insanlar burada. Benim hep yanımda olup bana destek olan insanlar. Varlığınız en büyük gücüm, ne söylesem az size.
Ve biri daha var... Kendisi ne yazık ki hayatımı altüst ediyor. Onunla tanıştığımdan beri daha çok seviyorum, her gün daha da aşık oluyorum."
Hızlanan kalp atışları onu uyarmak istercesine artarken Yeonjun duraksadı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Seni seviyorum Eunbyul, cevabını bilmesem de, reddedilsem de... Her koşulda seviyorum. Bugün sen olduğun için ekstra güzel her şey. O yüzden en çok sana teşekkür ederim. İyi ki varsın..."
Yeonjun sözlerinin her kelimesini Eunbyul'un gözlerinin içine bakarak söyledi, söylerken gülümsüyordu. Herkes şaşkınlıkla o ikisine bakarken uğultular yükselmeye başlamıştı.
Müdür ve jüriler gülümserken herkes Eunbyul'dan bir cevap bekliyordu. Yeonjun da dahil. Artık içine atmaktan çok sıkılmıştı.
Eunbyul hiçbir şey duymuyordu, zaman durmuştu sanki onun için. Ne yapacağını bilmeyerek iç çekti.
O anda içinden geçen tek bir şey vardı. Ve onu dinledi. Kalbinin sesini dinledi ve bir şey söylemeden ayağa kalktı.
Hızlıca sandalyelerin arasından geçip koşarak sahneye çıktı ve Yeonjun'un tam karşısında durdu. Yeonjun merakla onu izlerken bütün salonun dikkatleri üzerindeydi.
Eunbyul Yeonjun'a iyice yaklaştı ve onun dudaklarına yapıştı. Bir elini ensesine koyup onu kendine daha da çekerken Yeonjun başta şaşkınlıkla donup kalsa da kendini toparladı ve elini kızın yüzüne koyarak karşılık verdi.
Müdür sahneden inip jurilerin yanına giderken "Uygunsuz değil mi?" diye sormuştu onlara. Ardından bunu umursamayı bırakıp kameralara yöneldi. "Onlar daha çok gençler..."
Resmi kameralar kapanırken bütün salon alkış sesleriyle dolmuştu. Bazı öğrenciler onları çekerken bazıları aralarında konuşuyorlardı.
Eunbyul tatlı bir öpücük sesiyle Yeonjun'dan ayrıldığında yaptığı şeyin yeni farkına varmıştı. Utançla gözlerini kapatırken Yeonjun gülümseyerek alnını onun alnına yasladı.
"Rüyada mıyım acaba?"
Eunbyul yavaşça gözlerini açıp gülümserken "Sanırım hayır." cevabını verdi. Yeonjun kıkırdayarak kızın yanağını okşadı.
Çok mutluydu, kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu adeta. Bugün daha güzel olamazdı onun için. Eunbyul bunu yapacak kadar emindi duygularından. O da ona aşıktı işte.
Birbirlerini seviyorlardı. Tahmin ettiklerinden de çok.
Eunbyul heyecandan nefes alamıyordu, Yeonjun'un duygularını biliyordu. Onun buna sevineceğinin farkındaydı. Ama daha önce kendi duygularından hiç bu kadar emin olmamıştı. Bu kadar büyük olacağını hiç düşünmemişti en başında.
Yavaşça kafasını çevirip Taehyung'a baktı. Daha doğrusu ardında bıraktığı duygularına.
İçi huzurla doldu. Üzerinden bir yük kalkmış gibiydi sanki. Kendine çektirdiği eziyet bitmiş, yerini sadece güzel duygulara bırakmıştı.
Ardından Yeonjun'a döndü ve onun kalemle çizilmiş gibi olan yüzünü inceledi.
Tek tek her ayrıntısına baktı, zaman dursun istedi.
"Ben de seni seviyorum Yeonjun."
🥀🥀🥀
AY NOLDU OYLE YA...
kalbime indi cidden, yazarken cok hos oldum fjhdjdjdhd
her neyse, ilk once bir selam vereyim. nasilsiniz papatyalarim? iyisinizdir umarim. ben iyiyim, eve gelebildim sonunda 🌸
ve hepimizin ici rahatladi evet. finale de az kaldi zaten... e artik kavussunlar degil mi 🤠
ayrica comeback harikaydi harikaa!! deliriyordim cidden asik oldum. onlari bolca desteklemeyi unutmayalim 🥺
diger bolumde gorusmek uzeree, kendinize cok iyi bakin.
hepinizi opuyorum 😽🤍🧚🏼♀️
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top