eighteenth

halsey - so good

yeonjun & soobin chat room

Yeonjun: KAHRETSİN!

Ne yaptım ben ya?

BU HALE GELECEĞİMİ BİLİYORDUN NEDEN BİR ŞEY YAPMADIN.

Soobin: NE OLUYOR GERİ ZEKALI!

SAAT GECENİN KÖRÜ FARKINDA MISIN?

Sakin ol baştan anlat şunu.

Yeonjun: BENİ DELİRTME SOOBİN.

OOFF OFF.

Tamam sakinleşeyim.

Soobin: E zahmet olacak.

Yeonjun: ...

Eunbyul'a sana aşığım dedim.

Soobin: Ne?

Yeonjun: Hatta sadece aşığım da dememiş olabilirim...

Soobin: Başka neler dedin beyinsiz?

Yeonjun: Şey... 👉🏼👈🏼

Deliriyorum senin için falan da demiş olabilirim.

Çok sinirliydim tam hatırlayamıyorum.

Soobin: Daha sadece iki gün önce abine aşık olan kıza?

Yeonjun: Evet.

Soobin:

Yeonjun: Soobin hiç yardımcı olmuyorsun.

Soobin: Of ne dememi bekliyorsun Yeonjun?

Ne zaman patlayacaksın diye çok merak ediyordum da biraz çabuk olmamış mı?

Yeonjun: Bilmiyorum.

Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.

Soobin: Sen şu olayı adamakıllı anlatsana bana.

Ama yüz yüze, böyle yazarak hiç çekilmiyorsun.

Bizim evin oradaki kafeye gel.

Yeonjun: HAYATTA OLMAZ.

Evin Eunbyul ile yan yana embesil.

Soobin: Tamam o zaman ben sizin evin oradaki restorana geleyim.

Oldu mu?

Yeonjun: Oldu.

[iletildi✔]
[görüldü✔]


Yeonjun elindeki telefonu yatağa fırlatıp kalktı ve dolabını açarak hazırlanmaya başladı. Daha fazla biriyle konuşmazsa kafayı yiyecekmiş gibi hissediyordu çünkü. Soobin Eunbyul ve onun arasında olan her şeyden haberdardı. Diğerlerine anlatamamıştı ama Soobin büyük ihtimalle Alice'ten duyuyordu zaten. Eunbyul da Alice'e her şeyini anlatırdı çünkü.

Beyaz kısa kollunun üzerine kırmızı bir oduncu gömleği geçirdi. Altında siyah pantolonu ve siyah bilekli converseleri vardı. Telefonuna gelen mesajla Soobin'in geldiğini anladı, ardından telefonu cebine atıp abisine bir şey söylemeden evden çıktı.

Restoran evinin hemen yan sokağındaydı. Adımlarını hızlandırıp restorana vardığında cam kenarında oturan Soobin'i gördü. İçerisi dışarıya göre oldukça sıcaktı. Soobin'in karşısına oturduğunda onun çoktan kahve söylediğini görmüştü.

"Bir şey içer misin?"

"Hayır."

"O zaman direkt konuya giriyorum. Dökül bakalım."

Yeonjun ellerini masaya koyup ritim tutmaya başladığında Soobin gözlerini devirdi. Ne zaman gerilse yapardı bunu. Belki de arkadaşı sandığından daha da fazla önemsiyordu bu kızı.

Yeonjun ise derin bir nefes aldı ve bir bir anlatmaya başladı her şeyi. Ara sıra yükseliyordu, bağırıyordu. Utanç içinde kafasını masaya gömüyordu... Soobin bu hallerine kahkaha atmamak için yanağının içini ısırıyordu. Bir de uzaktan gören Yeonjun'u havalı sanırdı...

"Tam bir drama queensin." Soobin dalga geçtiğinde Yeonjun tuzluğu Soobin'e fırlatırken "Kapa çeneni." demişti. Soobin tuzluktan son anda kaçarken gülmüştü.

Sonunda Yeonjun anlatmayı bitirdiğinde konuşma sırası Soobin'e gelmişti. Yeonjun merakla ona bakıyordu. Ne duymak istediğinden emin değildi ama Soobin her zaman mantıklı olanı söylerdi. Kendisinin aksine daha gerçekçiydi çünkü.

"Hala aynı şeyi düşünüyorum. Biraz erken olmuş. Sonuçta bu kızın sana yazma sebebi bile Taehyung'a platonik olmasıydı."

Yeonjun sıkıntıyla başını sallarken Soobin devam etti.

"Ama iyi tarafından bak. Artık içinde biriktirdiğin her şeyi söyledin ve kurtuldun. Son adımı sen attın Yeonjun, artık yapabileceğin bir şey kalmadı."

"Yani her şeyi mahvettiğim için özür dilemememi mi söylüyorsun?"

"Evet aynen onu söylüyorum. Duyguların için neden özür dileyesin ki? Bence senin yapman gereken tek şey ona biraz zaman vermek. Eninde sonunda güzel şeylerin olacağını düşünüyorum."

"Ben ondan hiç emin değilim işte." Yeonjun histerik bir şekilde güldüğünde Soobin iç çekmişti. "Sen o kızın sana nasıl baktığının farkında değilsin sanırım?"

Yeonjun hızla koltuğunda doğruldu. "Ciddi misin sen? Saçmalama."

Soobin alayla güldü. "Senden etkilendiğini biliyorum, senin kadar yoğun olmasa da boş değil."

Yeonjun umutsuzca başını olumsuz anlamda sallarken kaşları çatılmıştı. "Gerçekçi ol ve bana umut verme."

"Vermiyorum. Gördüğümü söylüyorum sadece. Bence o bile şu an ne hissettiğini bilmiyor. Kafasını karıştırdın çünkü, tam eski aşkını atlatmaya çalışıyordu."

Yeonjun kendini tutamayıp "Dedi aşk uzmanı." diye mırıldandığında Soobin gülüp "Sen kızdan kıza atlarken benim 2 yıldır düzenli bir ilişkim var hayvan herif..." dedi.

Yeonjun bu cevap karşısında susmak zorunda kalmıştı. Soobin ise Yeonjun'a bakıyordu. "Zamana bırak sadece."

Yeonjun başını salladı ve önüne döndü.

Belki de Soobin haklıydı. Onlara zaman gerekliydi.

🥀🥀🥀

Selamlar ayol! Bu user bütün yıl nefes bile almadıktan sonra sonunda tatile çıktı. *konfetiler* 🥳

Ve ben bu ikiliyi ısırırım, çok tatlılaarr 🥺

Umarım bölümü beğenirsiniz, kendinize çok iyi bakııınn 🤍✨💝

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top