Altı
Steve Elizabeth'e ne zaman evlenme konusunu açsa konuyu değiştirdiğinden daha hazır olmadığını anlıyordu. Ama yüz yıllık hayatının en uzun ilişkisini yaşamıştı. Yani en azından dışarıdan bakılınca öyle görünüyordu.
Tamı tamına dokuz yıl. Bu süre zarfı içerisinde Angelina'yla daha da yakınlaşmışlardı. Elizabeth ile tanıştıklarından bir yıl sonra Angelina'ya adı yerine "kızım" diye seslenmeye başlamıştı.
Küçük kıza ilk başta garip gelse de annesi dışında birinden bunu duymak ve o kişinin babasının yerine koyduğu kişi olması , alışmasını ve bu durumu kabullenmesini sağlamıştı.
7 yaşındayken normal kızlar ile aynı okula gitmesini tembihleyen annesi yüzünden kendisi kadar zeki olmayan çocukların olduğu bir devlet okuluna başlamıştı o yıllarda.
Küçük kız ikinci sınıfa geldiğinde herkes okula babalarını getirecekti ve Angelina'nın isteği üzerine sarışın adam küçük kızın okulunda babası rolünü üstlendi.
Sarışın Amerika'nın Hollanda'da o kada popüler olmaması işlerine yaramıştı.
Yıllar gerçekten ilk defa mutlu olan anne kız için hızla geçmişti. Beraber her zaman gülecek sebep bulabiliyorlardı fakat saldırılar Elizabeth'i aşırı korumacı yapmıştı ve bu küçük kız büyüyünce pek hoşuna gitmemeye başlamıştı.
Elizabeth'in anlatmadığı çok şey vardı sarışın adama örneğin Tony. Steve sadece Tony ile arası kötü olduğunu düşünüyordu. Kim tahmin edebilirdi ki bu zeki kızın Stark olduğunu.
Sarışın adam Tony ile konuşurken sevdiği aileye ait hiç bir tanımlayıcı bilgi vermemeye özen gösteriyordu.
... Ve Steve'in telefonu bilmediği bir numara tarafından aranıyordu, ısrarla açılmayan telefon çalmaya devam ediyordu.
Arayan kişinin önemli bir haberi olduğu kesindi. Bu esnada sarışın adam , Nick Fury'nin her hafta düzenlediği toplantıda durum raporu veriyordu.
Siyahi adam toplantının sonunda, "Eski bir S.H.I.E.L.D ajanını sizin başınıza geçiriyorum. Sokova antlaşmasını imzalayın ya da imzalamayın bu sizin düşüneceğiniz bir konu. Ama yaptığınız sorumsuzluklarla artık sizi en çok kontrol altına alabilecek kişi baş edicek." toplantının başında yaptığı azarlardan sonra bu dedikleri çok nazik gelmişti yenilmezlere.
Her şeyin sorumlusu olduğunu düşünen genç kadın, bunların onun yüzünden olduğunu kendine sürekli hatırlatıp kendine acı çektiriyordu. Önce Sokova antlaşması ile kısıtlanmışlardı şimdi de hiç tanımadıkları Nick Fury'nin görevlendirdikleri bir ajanla baş etmeleri gerekiyordu.
Herkes Ajan Fury'nin odadan çıkmasıyla dağılmaya başlamıştı. Tony Stark'ın ağzından dalgacı bir tavırlı kelimeler döküldü. "Hain korsan." Bu kelimeler Nick Fury'i anlatabilen kelimelerden yalnızca bir kaçıydı.
Herkes kimin geleceğini merak ederken Tony'nin aklında bir isim uyanmıştı bile. Tony koskoca binada kendine ayırdığı katına doğru gitti. Kimsenin son olanlardan dolayı neşesi yoktu. Düşman ilan edilmelerine çok az kalmıştı.
Kumral saçlı adam, yapay asistanından bilgisiyarına eski birkaç fotoğrafı yüklemesinin talimatını verdi. Stark gelen fotoğraflara bakarken bal köpüğü saçlı kadının neşesini her karede hissediyordu.
Steve salondan ayrılınca onlarca kez aranan telefonunun bulunduğu odasına geri döndü. Telefonunda ondan fazla cevapsız çağrı oluşmuştu. Arayan numaranın sevdiği kadın olduğunu umuyordu.
Bilinmeyen numaraya bastı. Telefon aramaya başladığımdan kısa bir süre sonra açılmıştı. Steve telefondan gelen tanıdık ses ile gülümsedi.
"Birileri sonunda arama lütfunda bulundu." Sevgili oldukları yıllar boyunca genç kadının tavrı neredeyse hiç değişmemişti. Sevgiliden çok arkadaş gibiydiler.
"Toplantıdaydım." Steve özür dilermiş gibi bir edayla söylemişti bu kelimeyi. Kadının neden ısrarla aradığını merak ediyordu.
Genç kadın tutumunu bozmadan konuşmaya devam etti. "İki taraf içinde kötü bir haberim var." Sarışın adam kadını dikkat ve telaş içinde dinliyordu. Genç kadının her olaya aşırı duygusuz ve soğuk kanlı yaklaşmasından dolayı dediklerindeki ses tonundan bir anlam çıkarmak imkansızdı.
"Artık hepiniz benim kontrolümde olucaksınız." Elizabeth için kötü olmasının tek sebebi Tony'nin olmasıydı. Kızının artık öğrenmesi gerektiğini biliyordu fakat olabildiğince geciktirmek istiyordu.
Küçük kızının babası tarafından istenmediğini bilmesini istemiyordu. Ve ayrıca Tony'i görmek istemiyordu.
"Bunun benim açımdan sorunu yok. Niye iki taraf için de kötü olsun ki?" Steve kadının neyi kastettiğini anlamamıştı. Kadından gelen cevapta pek açıklayıcı değildi.
"İşimle duygularımı karıştırmam Steve. Benden nefret etme olasılığın var." Elizabeth'in şu an umursadığı şey bu değildi herkese öldü dediği kızının babası ile karşılaşınca oluşacak karmaşaydı.
Nasılsınız?
Biliyorum uzun zamandır bölüm yazmamıştım fakat son dönemler benim için çok yoğun geçti. Sanırım bundan sonra aktif olabiliceğim.
Her şey yolunda mı?
Umarım mutlusunuzdur. Üzgün olmanıza dayanamam.
Okuduğunuz ve destek olduğunuz için teşekkür ederim <3000
Sizi çok seviyorum <3
Öpüldünüz <3
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top