-4

Yeniden merhabalar...

Bugün günlerden salı ve iki yazılım var. İşin şey tarafı şu an ders çalışmak için serbest bırakılmış olmamıza karşın ders çalışamıyorum, içimden gelmiyor ve çok sıkıldım.

Yani şu an okul sıralarından yazıyorum.

Biraz daha çalışmayı deneyeyim en iyisi.

Yok, olmuyor. Ancak kitabın kapağını açtığımla kalıyorum. Sınavlar bir an önce bitse de okullar tatile girse... Of.

Bari yeri gelmişken sorayım: Eğer sınavlara giriyorsanız sizin sınavlarınız nasıl gidiyor?

En son yazdığım bölümü okudum. Şu an pek de oradan devam etmek istemiyorum aslında, tahmin edersiniz canım hayli sıkkın. Yine de bir şeyler yazmayı deneyeyim.

Bahsettiğim gibi 2021'in ilk günü ayrı dairedeydim. (Ben ayrı eve çıkmayı dile getireli oluyordu, onlar da sonunda kabul etmişlerdi ancak en azından yeni yıl girene kadar bekle demişlerdi. Ben de öyle yaptım ve ciddi ciddi ocak ayının ilk günü kendi evimdeydim.)

İlk günlerim kapsamlı bir temizlikle ve evi düzenlemekle geçti. Eşyalı, küçük ve son derece minnoş bir daireydi kaldığım yer. Güzel de bir balkonu vardı ve çatı katında olmanın getirdiği bir şeyle balkondan çatıya atlayabiliyordum. Geceleri çatıya çıkıp uzanarak yıldızları seyretmeye ve müzik dinlemeye bayılıyordum. Yağmuru da çok seviyordum ve yağmur yağarken hususi ıslanmaya çatıya çıktığımı bilirim.

Yalnız pencereler üstten açılmıyordu ve kedim çok sık evin dışarılarına çıkar olmuştu. Allah'tan her seferinde geri dönüyordu da çok uğraştırmıyordu.

Neyse, ben biraz edebiyat çalışmayı deneyeyim. Sınıfta kalmak istemiyorum... :(

Olmuyor, olmuyoooooor!

Yazmaya devam edesim de yok. Uyumak istiyorum.

...

İlk ders bitti ikinci ders başladı. Edebiyat sınavı bir sonraki ders, altıncı ders de tarih sınavı var. Bense kitapların kapaklarını açmaktan imtina ediyorum.

Her neyse, anlatımıma devam mı etmeliyim yoksa burada bırakmalı mıyım? Emin değilim, en iyisi biraz daha anlatıp bırakayım.

O dairede altı aydan biraz fazla süre yaşadım. Her birkaç haftada ya da ayda bir falan ailemi ziyaret ediyordum ki bu da annemle babamın ayrı dairede kalmama karşılık öne sürdükleri şartlardan biriydi yani onları düzenli olarak ziyarete gelmem.

Altı ay su gibi akıp geçti... Derdim. Ama pek de öyle olmadı. Altı ay içerisinde yığınla hengame vuku buldu. Lakin bunları anlatmayı şu an gerekli bulmuyorum.

Temmuz ayında ise bazı olaylar çıktı, daha doğrusu ben çıkardım diyebilirim, ve bunun sonucunda ailemin yanında yaşamaya mecbur bırakıldım.

Bu olayları bahsetmem gerekiyor zannedersem, fakat burası bunun yeri değilmiş gibi hissediyorum...

Ailemin yanına geri taşınmak özellikle ilk aşamada son derece zordu. Kendilerine katlanamıyordum. Onların yanına yerleştikten bir süre sonra -eylül ayında- hastaneye yatış yaptım. (Bahsetmeye yanaşmadığım olaylardan sonra benim de rızam gözetilerek psikiyatri bölümüne yatışım istenmişti ve sıra ancak o zaman geldi.)

İşin aslı hastaneye yatmayı ben istemiştim ve faydası olacağını düşünmüştüm lakin olmadı. Zaten çok kalmadım, ancak iki hafta kadar. Profilimdeki Hastane Günlükleri adlı kitap bu dönemi daha net kapsıyor.

Huh... Öyle işte. Sonra hastaneden çıktım ve ailemin yanında kalmaya devam ettim. Okula asla hazır değildim ve bu yüzden bir yıl daha ara verdim.

Ailemle aram bu süreçte düzeldi -sonra yeniden bozulmak üzere- ve onların yanında yaşamaya nispeten alıştım.

Evettt. Sanırım bu seferlik de bu kadar. Belki dönüş yolunda bir bölüm daha yazarım. Kendinize iyi bakınnn, görüşmek üzere!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top