3.BÖLÜM GEÇMİŞİN RENKLERİ

18 yıl önce... Bir kafede gözlerimi dünyaya açmışım yani teyzem öle derdi. Yağmurluymuş o gece çok şiddetli bir yağmur.

Babam benim doğduğumu duyunca Ankara'dan yola çıkmış. Hasteneye varmasına çok kısa bir süre kalmışken şiddetli yağmurun oluşturduğu sele kapılmış. O gece babamı hiçbir şekilde bulamamışlar.

Annemde beni dünyaya getirdikten kısa bir sürede komaya girmiş. Nedeni hala bilinmiyor.

İşte o geceden sonra teyzem beni büyütmüştü. Hep annem ile babamı bana anlatırdı. 14. Yaşıma girdiğim gün teyzemi kocası ile kavga ettiğini duymuştum.

" Akif kurbanın olayım yapma küçücük çocuk ne anlar evlilikten "

Demişti teyzem.

" Bana bak kadın. Zaten borçlarım var bide bu kıza bakacak param yok. Osmanla anlaştım bugün öğleden sonra nikah var. Şimdi defol git hazırlan "

Teyzemin ağlama sesleri geliyordu.

" Mine!! "

Teyzemin beni çağırmasıyla saçlarımı düzeltip aşağıya indim. Eniştem gitmişti.

" Otur canım "

Salondaki koltuğa oturdum. Ve derin bir nefes aldım.

" Teyzesinin bir tanesi. mine'm seni çok seviyorum. Öncelikle seni merdivenlerde gördüm kavgamızı duymuşsundur sana kısaca şöyle söylemek istiyorum. Evleneceksin istesen de istemesen de. "

Yüzümü başka yere çevirdim ve sabır diledim. Teyzemin beni dürtmesiyle ona döndüm bana bir resim göstermişti. Evleneceğim kişinin resmiymiş.. 17 yaşında bir çocuk. Mavi bir üst giymiş. Kolunda küçük bir bulut dövmesi vardı. Yüzüne bakmak istemedim bakmadım da hemen fotoğrafı yere attım.

" YA SİZ DELİRDİNİZ Mİ ? 14 YAŞINDAYIM BEN 14. DE NASIL EVLENDİRİRSİNİZ. KABUL ETMİYORUM BU EVDEN ASLA GELİNLİKLE ÇIKMİCAM. "

Bağırarak konuşurken yüzüme bir tokat atıldı bu eniştem di

" BANA BAK BANA!! SENİ VELET EV- LE- NE - CEK - SİNN ANLADIN MI BENİ ? "

Saçımdan tutup yere fırlattı ve kulağıma eğildi

" Bana bak bana eğer karşı çıkarsan dayımla evlenirsin. "

Dedi ve tiksinç bir kahkaha attı.

Bu cümleleri duyunca başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hızlıca odama girdim ve bavulumu hazırladım kaçıcaktım.
İstanbula...

6 yıl sonra...

Cafede merih ile çay içiyordum.

" Mine daldın gittin yine ne düşünüyorsun "

Merih benim en yakın kankam çok tatlı ve yardım sever biri yıllar önce istanbula kaçtığım zamanlarda 6 yıl boyunca ev tutmuştum orda kalıyordum. Son zamanlarda param kalmayınca o bana destek çıkmış evinin kapılarını bana açmıştı. Son 1 aydır onun evindeydim.

Teyzemleri hiç görmedim izmireden kaçtığımdan dolayı annemide görmeye gidemiyordum evet hala komada

" Ya bilmiyorum kafam çok karışık kendimi hep karanlık geçmişimde dalmış olarak buluyom çok zor "

Merih bana yaklaştı ve sıkıca sarıldı. İlk kez sarılıyorduk... Bende kollarımı boynuna doladım kokusu...
Harikaydı..

Merihin kollarında ağladım. Dakikalarca ağladıktan sonra elimi tutup ayağa kaldırdı. Birlikte onun evine gittik. Tek başına yaşıyordu ev arkadaşı ararken karşısına ben çıkmıştım. Birlikte yaşamaya başlamıştık. Çok tuhaf olabilir ama zor durumdaydım. Evi çok büyüktü. Onun aileside mardinde aşiret ailelerindenmiş ama merih böyle şeyleri sevmediği için İstanbul'a taşınmış.

" Mine bak sana ne aldım "

Merih mutfaktan seslenince koşarak mutfağa girdim. Elinde çikolata vardı.

" Ah merih bu çok ince bir davranış ama canım istemiyoo "

Bana yaklaştı ve inanmayan gözlerle bana baktı.

" Sen ve çikolata yememek tamam kesinlikle bir sorun var "

Aslında bir sorun yoktu. Niye herşeyin arkasında bir şey arıyorki göz devirdim ve mutfak dolabına uzandım. Of bu bardaklar çok yüksekte.

Belimde bir el hissedince hemen arkama döndüm. Merihle burun buruna geldim. Kollarını boynuma dolamamı istedi. İsteğini gerçekleştirdiğimde belimden tutup tezgaha oturttu. İnanmayan gözlerle ona baktım.

" Ne ? Senin istediğin bardakları ben alınca kızıyorsun şimdi kendin alabilirsin " dedi.

Küçük bir kahkaha attım tezgaha ayağa kalktım. Başım üst dolaba değişti off bunu hesaba katmamıştım. Erkeksi bir kahkaha duyduğumda Merih olduğunu anlamıştım. Bardağımı almıştım ama diğer elimle de başımı tutuyordum nasıl inecektim.

" İn artık mine bardağı nüfusuna mı alcan ? "

İnemiyeceğimi anlayınca kollarını bana dolayıp aşağıya indirdi. Benden uzundu hala yakın bir halde dururken başımı öptü. Ve dolabı açıp buz getirdi.

" Seni sakar şey bişey olamamış. Ama buz koyalım önlem olarak "

Merihle alışverişe çıkmıştık.

" Seni biriyle tanıştırmak istiyorum mine. Amcamın oğluyla tanıştıracam seni çok tatlı. Bir abi şefkati ile yaklaşacak merak etme. "

Merihe döndüm ve gülümsedim kabul ettiğim anlamına gelmiyordu.
Bir parkta merihin kuzenini bekliyorduk.

" Aa kanka yengiyide getirmişsin ama birşey diyimmi baya yakışıyorsunuz "

Diyen kişi atesti. Merihin kuzeni.

Ben merihin evine taşındığım zamanda o binadaki herkes bizi karı koca zannediyodu böyle bir yalan uydurmuştuk binadakilerin diline düşmemek için. Ama galiba aileside öğrenmiş.

" Ha evet tanıştırayım karım mine. Mine buda kuzenim ateş "

Ateşle tanıştıktan sonra sohbet etmeye  başladık

" E merih Mardin'e gelsenize evlenmişsin zaten babamlar çok kızgın dedem de konağı  yıktı geçti laflarıyla yani  anlayacağın gelmezsen onlar gelecek "

Merih bana baktı. bende gülümsedim. Ve lafa atladım

" Olur sorun yok benim için "

Ateş gülümsedi ve işinin çıktığını söyleyip yanımızdan ayrıldı.

" Ya mine delirdin mi biz evli değiliz bu ortaya çıkarsa ne olur farkında mısın? "
Dedi

" Tamam merih sakin ol. Kimse bilmeyecek  "

Kollarını boynuna doladım yanağını öptüm.

Bavulumu hazırlıyordum mardind gidecektik bugün

" E mine heyecanlı mısın bir aşiret gelinisin "

Küçük bir kahkaha attım.

" Ya deme deme öle bir hafta tek sürecek bu gelin olayı tekrar dönücez zaten. "

Yataktan kalktı ve bana yaklaştı

" Ya geri dönmek istemezsen ? "

Göz devirdim

" Ben öyle ağa işlerine gelemem merih ağa tamam mı bir hafta bile benim için çok fazla "

" Öyle olsun bakalım "

Arabadan inmiştik konağın önündeydik çok büyük bir yerdi burası. Ateş konağın kapısını açtı.

" Buyrun merih ağa "

İçeri girdiğimiz de bavullarımızı bir yardımcı getiriyordu. İçeriye göz attığımda baya büyük bir yerde tam karşımızda iki adam vardı arkalarında da yaşlı biri

İlk kıvırcık saçlı adam konuştu

" O baba baksana abimin biricik oğlu merih teşrif etmiş gelmiş " dedi.

Anladığım kadarıyla bu ateşin babasıydı ve merihin babasını sevmiyordu.

Merih kolunu belime dolayıp kendine yaklaştırdı.

" Hoşbulduk amca nasılsınız "

Dedi merih iğneleyici bir tonda
Arkadaki amaca söze daldı

" O torunum gelmiş. Gel oğlum ayakta kalma karınıda al ve odana çık geç oldu."

Dedesi iyi birine benziyordu ve merihi çok seviyordu birlikte merdivenlerden çıkıyorduk arkamızdan da bı kadın geliyordu merihin annesiydi

Odaya vardığımızda yatağa oturdum ve etrafı inceledim.

" Oğlum yapmışsın bir hata haber etmeden evlenmişsin bundan tüm mardinin haberi olmadan kısa sürede bir düğün yapalım ne dersin ? "

Merih bana bakıyordu sonra annesine dönüp

" Tamam annem sen nasıl istersen "

Ne yani evlenecekmiydik ? merihin annesi odadan çıktığı an ayağa kalktım.

" Bu nedemek düğün mü ? Yapcaz "

Merih bana baktı ayağa kalktı ve ellerimi tuttu.

" Eğer düğün yapmazsak herkesin diline düşeriz dahada zorlaşır işimiz "

Derin nefes aldım ve yatağa oturdum.

" E nerde uyucam " dedim

" Yatakta "

" Sen ? "

" Yerde uyurum mine korkma seni yemem "

Güldüm ve yatağıma uzanıp uykuya daldım.

" Kalk karıcım kalk "

Merihin erkeksi sesiyle gözlerimi açtım

" Ayh noluyo noluyo "

Güldü ve yorganı tutup yere attı

" Yengem yani ateşin annesi iyileşmiş. Birazdan konağa gelecek "

Gözlerimi açtım ve banyoya doğru gittim. Elimdeki dizimin biraz altına kadar uzanan mor bir elbise giydim saçımıda tarayıp odaya geri döndüm. Merihte siyah pantolon ve siyah gömlek giymişti. Ağzım açık kaldı il kez onu gömlekle görüyordum birde siyah

" MERİH AĞA KONAK AHALİSİ BİZİ BEKLER BİRAZ TEZ GELİN "

Amcasının sesi gelince elimi tuttu ve odadan çıktık. Merdivenlerde inip ailenin yanına durduk.

" Evet karaca ailesi duyduk duymadık kalmasın konağın hanım ağası zehra buyurdular "

Konağın kapısı açıldı. Karşımda çok güzel bir kadın vardı.

Annem...

" Anne !! "

Gözümü açtığımda karşımda ilk merihi ardından annemi  gördüm. Hızla yataktan kalktım ve anneme sarıldım.

" Anne komadan uyanmışsın seni çok özledim "

Annem bana sarıldı.
Ayrıldığım da yüzüme baktı sonra merihe dönüp

" Bizi yalnız bırakır mısın biraz "

Merih hızla dışarı çıktı. Kapıdan bakışlarımı çekip anneme baktım başımdan geçen herşeyi anlattım.

Sohbetimizin ardından elimden tutup konağın içine girdi herkes soru soruyordu ateş şoktaydı.

" Demek kayıp kız kardeşim sendin ha "

Dedi ve sıkıca sarıldı. Ateşin babası bana baktı. Bu benim babamdı.

" Kızım "

Dedi ve sarıldı hüngür hüngür ağlıyorduk.

Bugün merihle evleniyorduk. Gösteriş olsun diye nikah memuru getirtmişlerdi gercekten nikah kıyacammışız.

Gelinliğimi giydikten sonra masaya oturdum. Nikahımızı kıydık imzamızı atmıştık artık evliydik.

Akşam olmuştu herkes odasına girmişti. Bizde odamıza çıktık yatağa oturdum ve merihi bekledim. Banyodan çıkıp yanıma oturdu.

" Sen şimdi benim amca kızımısın kadere bak "

Güldüm.

" Mine sana bişey söylemek istiyorum. Ben sana aşık oldum kalbine herşeyine aşığım "

Duyduklarıma çok şaşırmadım çünkü bende ona aşık olmuştum. Bana yaklaştı ve dudaklarımı öptü.

"Sen benim kaderimsin seviyorum seni"

Dedi ve alnımı öptü. Ayrıldığımızda " çok sıcak oldu " dedi  ve gömleğini çıkarttı. Kaslarını incelerken gözüm bişeye takıldı

Artık cidden kadere inanıyordum. O benim kaderim di 14 yaşındayken de 20 yaşındayken de.

Onu görünce dondum kaldım.

Evet bulut dövemesi...

                             " Düğün Çiçeği "
















Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top