Bölüm:10

Barış ile bir kaç gündür görüşmüyoruz. Daha doğrusu onun telefonlarına cevap vermiyorum. Benimle konuşmak istediğini söyleyen mesaj attığını gördüğüm de derin bir nefes alıp mesajı tekrar tekrar okudum.

Beni çok özlediğini söylerken ciddi miydi diye düşünüp durdum. Aslında ben de onu çok özledim. Şu an da onunla yüz yüze gelmek istemediğim için onun görüşme talebini kabul etmedim. Belki daha sonra onunla yüz yüze gelme cesaretini kendimde bulabilirim.

Gözde, benimle konuşmak istediğini söylediği zaman benimle ne konuşacağını merak ediyorum. Abisi hakkında mı konuşacak diye düşünürken kapının çaldığını duyup yavaşça oturduğum yerden kalkıp hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Kimin geldiğini düşünüp hemen kapıyı açtığım da onu karşımda görünce kısa bir süre şaşkınlık yaşadıktan sonra kapıyı kapatmak istedim. Tabi o buna izin vermedi.

"Aslı seninle konuşmak istiyorum. İnan bana bu benim için çok önemli. Ne olur biraz konuşalım. Seninle konuşmaya ihtiyacım var."

Bunca şeyden sonra benimle ne konuşacak diye düşünürken birlikte salona geçtik. Onun için ne önemliymiş bir an evvel öğrenmek ve Barış'nın zaman kaybetmeden yanımdan uzaklaşmasını istiyorum.

"Ne konuşacaksan hemen söyle. Benim ayıracak zamanım yok. Hâlâ benden ne istediğini gerçekten çok merak ediyorum. Bunca şeyden sonra önemli ne olacak diye düşünüyorum."

Barış benim yüzüme kısa bir süre baktıktan sonra derin bir nefes aldı. Onu ilk defa bu kadar gergin gördüğüm için bu durum beni çok şaşırttı. Neden bu kadar gergin diye düşünürken Barış elimi tuttu. O elimi tutuğu zaman başımı kaldırıp yüzüne baktığım da gözlerimin içine yalvarır gibi bakıyordu.

"Aslı ne olur böyle deme, ben seninle mutlu bir gelecek kurmak istiyorum. Onun için beni biraz olsun dinle, lütfen böyle kestirip atma. Bize bunu ne olur yapma."

Bunları söylerken ciddi ve içten görünüyor ve gözleri dolu dolu oldu. Onu bu şekilde görünce kendimi çok kötü hissettim. Bu kadar etkileneceğimi düşünmediğim için benim için büyük bir şaşkınlık oldu. Bundan sonra bizi neler bekliyor diye düşünüp durdum.

"Barış, Hande'nin yanında annene benimle birlikte olduğumuzu söylemedin. Bu beni nasıl üzdü biliyor musun? Onun için seninle konuşmak istemiyorum. Lütfen beni yanlız bırak."

Benim bu sözlerimden sonra kısa bir süre öylece benim yüzüme baktı. O sırada aklından neler geçiyor diye düşünüp dururken Barış söze girdi. Onun söze girdiğini görünce hemen onu dinlemeye başladım. Ne söyleyeceğini merak ediyorum.

"Ne olur böyle söyleme. Onu annemin yanına görünce ne yapacağımı şaşırdım. Çok haklısın ve senden çok özür dilerim. Ne olur bize bir şans ver. Ben seninle evlenmek istiyorum."

O, benimle evlenmek istediğini söylediği zaman içimde tarifsiz bir duygu oldu. Yine de ona belli etmemek için elimden geleni yapacağım. Bunları söylerken samimi görünüyor ama o yaşananları unutmak kolay değildi.

"Ama ben seninle evlenmek istemiyorum. Çünkü sana güveniyorum. Lütfen şimdi beni yanlız bırakır mısın? Yanlız kalmaya ihtiyacım var."

Benim bu sözlerimden sonra gözlerinden bir damla yaş düştü. O zaman kendimi çok kötü hissettim. İlk defa onu ağlarken gördüğüm için ne yapacağımı bilemedim. Bu durumun onu bu kadar üzüleceğini tahmin etmemiştim.

"Lütfen böylece söyle. Bize bu kötülüğü yapma, birlikte çok mutlu olacağımızı düşünüyorum. Senin de benim gibi düşünmeni istiyorum."

Daha fazla bunları konuşmak istemediğimi ona bir türlü anlatamıyorum. Şu an için onunla bir geleceğimiz olacağını düşünmediğim için onunla konuşmak istemiyorum. Barış'nın bir an evvel beni yanlız bırakmasını istiyorum.

"Şu an için seninle bir geleceğim olacağını düşünmediğim için seninle konuşmak istemiyorum. Onun için beni yanlız bırakmanı istiyorum."

Benim bu sözlerimden derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştı. Beni ikna edemediği için kendini kötü hissediyor gibi görünüyordu. Onun bu halini görünce kararlı olduğumu görmesi için elimden geleni yapacağım.

"Neyse şimdilik gidiyorum. Daha sonra gelip seninle bu konuyu tekrar konuşacağız. Ben seninle hep mutlu olacağımızı düşünüyorum. Bir gün seni ikna edeceğim. İşte o zaman seninle evlenip mutlu bir yuva kuracağız."

Hâlâ benimle evlenmek istediğini söylüyor ve bunları söylerken de çok samimi görünüyordu. Onun için aklım çok karıştı. Bir an ne yapacağımı bilmeden öylece durmak zorunda kaldım. Benim bu halimi görünce Barış eğleniyor gibi görünüyordu. Bu durumun onu ne kadar mutlu ettiği gözlerinden belli oluyordu.

Barış, kısa bir süre içinde evden çıkıp gitti. Beni ikna etmek için neler yapacak diye düşünüp duruyorum. Onu ilk defa böyle kararlı gördüğüm için bu durum beni fazlasıyla şaşırttı. Bundan sonra bizi nelerin beklediğini düşünürken Gözde'nin aradığını fark ettim. Barış hakkında mı konuşacak diye düşünüp durdum. Daha fazla bekletmek istemediğim için telefona hemen cevap verdim. Ne söyleyecekse bir an evvel söylemesinin daha iyi olacağını düşünüyorum.

"Aslı, ben senin bu kadar inatçı bir insan olduğunu bilmediğim için bu beni çok şaşırttı. Abimi ilk defa bu kadar üzgün görüyorum. Sana bir şey söyleyemiyor ama seni çok seviyor. Çekingen olduğu için sana duygularını söyleyemiyor. Geçen gün sana aşık olduğunu söyledi."

Onun bu sözlerinden sonra söylediklerinin doğru olma ihtimalini düşününce içimde tarifsiz bir heyecan oldu. Bu ihtimal bile beni mutlu etmeye yetiyordu. Gözde, bu zamana kadar bana yalan söylemediği için doğru söylediğini düşünüyorum.

"Aslı bir şey söylemeyecek misin? Aklında neler geçtiğini gerçekten çok merak ediyorum. Ben hâlâ ikinisiz mutlu olacağını düşünüyorum. Lütfen  hemen kestirip atma, olur mu?"

Başka bir şey konuşmaya gerek olmadığını söyleyip telefonu kapatmaya çalıştım. Gözde buna izin vermeyip tekrar aynı konuyu açmaya çalıştığı zaman derin bir nefes aldım. Bir an evvel bu konuşmanın bitmesini için son bir söz söylemenin iyi olacağına karar verdim.

"Gözde şu an bu konuyu konuşmak istemiyorum. Onun için telefonu kapatacağım. En yakın arkadaşım olduğun için seni kırmak istemem. Lütfen bu konu hakkında bana daha fazla bir şey söyleme, olur mu?"

Gözde, abisi için bir şeyler yapmak istediğini söylediği zaman, derin bir nefes aldım. Tabi abisini düşünmesi çok normal ama biraz da beni düşünmesi gerektiğini düşünüp duruyorum. Yakın arkadaşının ne durumda olduğunu biliyor mu diye düşünüp durdum. Belki de ne durumda olduğumu bildiği için böyle yapıyordur.

Abisi hakkında konuşmaya devam edince hemen telefonu kapatıp kendimi yatağın üzerine bırakıp düşünmeye başladım. Yüzüne kapatmış gibi olduğunu düşününce kısa bir süre kendimi kötü hissettim. Daha sonra da böyle yapmanın daha iyi olacağını düşününce kendi kendime içimi rahatlatmaya çalıştım. Tabi düşündüğüm kadar kolay olmadı. Yine de elimden geleni yaptım.

Gözde ile konuştuktan sonra kendimi yorgun ve bitkin hissettim. Bu konuşma mı beni bu kadar yordu? Yoksa son zamanlarda yaşadıklarım mı? Bu iki soruyu kendime çok soruyorum. Ne yazık ki bir cevap alamıyorum. Tabi bu da beni daha fazla yoruyor.

Kendimi uykunun kollarına bırakırken bile Barış ve Gözde ile yaptığımız konuşma aklıma geldi. Bu iki konuşmadan sonra aklım iyice karıştı. Gerçekten Barış bana aşık oldu mu? Gözde dürüst bir insan olduğunu için ona inanıyorum. Ya da böyle olmasını istediğim için mi böyle düşünüyorum. İşte bunu bilmiyorum. Düşüncelerim ardından kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top