3.BÖLÜM: "KATİL"

"Bu korkunç vahşeti ancak cani bir katil yapardı ve ben şimdi karşımızdaki katilletin kolay bir lokma olmadığını anlamıştım."

Kübra.k

3.BÖLÜM: "KATİL"


Yerimden kalkmamı sağlayan sesin kaynağı sağ tarafımda bulunan Buket oldu, ayağından akan kanla birlikte şok olurken ayağını kesen cam parçasına korkuyla bakıyordum.

"İyi misin nasıl oldu bu?" Sorumla birlikte dolu gözleri beni buldu, yanına diz çökerek bileğini tuttum.

"Bilmiyorum fark etmedim." Titrek bir nefes alarak kesilen yere baktı, yanımıza gelen Batu diz çökerek Buketi kolları arasına alarak banyoya ilerledi.

"Bakmayın öyle sadece yaranın mikrop kapmasını istemiyorum, Katillerin bulunduğu bir otelde bize zorluk çıkarabilir ayağı." Batu'ya hak verirken Bukete baktım.

"Yardıma ihtiyaç vars-" Cümlemi bitirmeden Batu konuşmaya başladı.

"Sen uyu ben hallederim." Başımı olumlu anlamda sallayarak yerime oturdum.

Düşüncelere dalarken gözlerimi kisa bir süreliğine yumdum, ne gibi faciadan kurtulduk bilmiyordum ama fırtınanın esintisi şimdiden hissediliyordu. Düşüncelerimin beni boğmaya başlamasıyla birlikte kaşlarımı çattım, artık yanımda ki insanlara bile doğru düzgün güvenemiyorken nasıl huzurla uyuyacaktım.

Banyonun kapısının açılmasıyla birlikte o tarafa baktım, Batu'nun kolları arasında olan Buket kafasını eğmişti. Batu kollarında ki Buketi yatağına bırakarak Gaye'nin yanına doğru gitti.

"Sakın yanımda yatmaya kalkışma Batu." Gaye'nin çığırması kulak zarlarımı delerken benim gibi diğerleride bu durumdan rahatsız olmuştu.

"Karan yanımda yatacak." Batu detin bir nefes alarak Gaye'ye baktı.

"Karan bugün nöbet tutuyor farkındaysan kızım." Batu artık sinirlenmiş gibiydi, Gaye onu takmadan Karan'a doğru döndü. Yüzünde ki ifade bir an duraksamamı sağladı, bu kızda hiç utanma yoktu!

"Karan sen yanıma gelir misin? Korkuyorum ben burada şu çocuk beni ürkütüyor bak yanımda yatmak için bahaneler üretiyor." Diyip dudağını büzdü. Ürküyorum dediği çocukla gece boyu eğlenen kimdi acaba!

Bu kız ne kadar da sinir bozucu olabilirdi ki! Otelde bir katil vardı ve hala Karan'ı elde etmek için elinden geleni yapıyordu. Onun yanında yatmak için kendince bahaneler üretiyordu Batu daha fazla dayanamamış olmalı ki yerinden kalkarak Karan'ın önünde durdu.

"Bugün ben nöbet tutayım yosa rahat yok bu gece bana." Diyerek sertçe Gaye'ye baktı yüzünde ki sinirli tavırın aynısını bende takınmıştım. Gaye ise onu hiç takmıyor gözlerindeki zaferle Karan'a gülümseyerek bakıyordu.

Karan cevap vermeden yerinden kalkarak Gaye'nin yanına gitti, Gaye istediğini elde ettiği için sinsi bakışlarını bana atarken ona gözlerimi devirip arkama yaslandım. Çarşafı tekrardan bedenime sararak tavana bakmaya başladım. Katil aklıma geldikçe ürküyor, ürperiyordum kaşlarım kendiliğinden çatılırken oturur pozisyonuna gelip diğerlerine döndüğüm. Karan ve Gaye'nin yanyana yattığını görmek bir kaç saniye boyunca onlara bakmama neden oldu, diğerler ise uyumak üzereydi Sidar ve Tutku aralarında konuşurken Yekta ve Ermina yastıklarını düzeltmekle meşguldü.

"Sizce sadece bir katil mi var? Yoksa daha fazlası mı?" Sessizliğin sağlandığını ortamda yankılanan sesim benim kulaklarımda son bulurken, sorumla birlikte herkesin uykulu gözü beni buldu. Karan yerinde kalkacak gibi oldu fakat Gaye elini omzuna atarak sıkıca sarılınca orda ki pozisyonunu bozmadı. Fakat yüzünde ki bıkkınlık ifadesi gayet net görünüyordu, bunu göremeyen tek kişi Gaye'nin olması ne kadar üzücü bir durumdu.

Karan bana bakıyordu fakat aklı başka yerde gibiydi çünkü tamamen boş bir bakışlarla gözleri gözlerimdeydi. "Tahminim doğrultusunda iki katil var sizde anlamış olmalısınızdır, biri otelin içinde Ereni öldürdü diğeri otelin dışında Semihi öldürdü." Karan kısaca açıklama yaparken onunla aynı fikirdeydim.

"İkisini gördüğümüz katilde öldürmüş olabilir?" Tutku araya girerek sanki çok mantıklı bir soru sordum ifadesi takınarak ellerini göğsünde birleştirdi.

"Katilin Ereni ve Semihi öldürmesi arasında ki zaman beş dakikayı bulmadı. Senin dediğini varsayarsak katilin Ereni öldürüp aşağıya inmesi en fazla on dakikasını alacaktır ki semihin de aşağı inmesi bir yedi sekiz dakikasını aldı. Yani bilmen gereken önemli nokta Eren'i öldüren kişi otelden hiç ayrılmadı, diğer katilse dışarıda zaten geziniyordu ki bizi öldürmek için önceden plan yapılmış gibi." Karan düşünceli bir şekilde konuşurken oldukça rahat görünüyordu.

Yekta ve Doruk başını sallayarak Karana katılırken tahminlerimin çoğu doğru çıkmıştı, bu otelde iki katil vardı ve biz savunmasız bir şekilde burada bekliyorduk. Gözlerim kapıyı bulurken içimde ki korkuya engel olamıyordum, yüzümün yandığını hissediyordum.

"Bunları yarın konuşalım çünkü uykusuz halimizle ne olduğu belli olmayan bir katile karşı çıkamayız şimdi uyumalıyız." Yektanın konuşmasıyla ona hak verdim, uykusuz olmamız katile artı puan kazandırırdı.

"Doruk." Karan'ın arkadaşına seslenmesiyle bakışlarım ona dönerken o sadece bakmakla yetinmişti. Doruk yerinden kalkarken bakışlarımı Karan'dan zorda olsa çekmiştim, Doruk bana doğru gelirken kaşlarım istemsiz bir şekilde çatılmıştı.

"Sen koltuğa geç." Onun garip bir şekilde bana bakmadan konuşmasını anlamdıramadım.

"Gerek yok teşekkür ederim." Hala başımda dikiliyor olması kalkmam için beklediğini gösteriyordu. Onu daha fazla bekletmemek için ayağı kalkarak Doruk'un uzandığı koltuğa doğru ilerledim, üzerimde ki çarşafı güzel bir şekilde örterek sağ tarafıma dönerek uyumaya başladım. Karan'ın başı bana dönük olduğu için şuan yüz yüze bakıyorduk gözlerini üzerimde tutmasından dolayı rahatsızlık duymamak elde değildi.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken kendimi uykunun derin sularına bıraktım. Gözlerimin önünde Semih ve Eren belirirken uykunun bana haram olacağını çoktan düşünmeye başlamıştım. Gözlerimi yumarken bundan sonra neler olacağını, bu durumla nasıl başa çıkacağımızı düşünmeye başlamıştım, uyumam gerektiğini bilsemde düşünmekten uyuyamıyordum. Yarın yorgun hissetmek istemiyorsam uyumam gerekiyordu ki zaten üzerimde saltanatını sürdüren korku ve yorgunluk birleşerek derin bir uykuya dalmama sebep oldu.

Gördüğüm rüyanın etkisinden dolayı derin derin nefesler alırken saate baktım 3:40 geçiyordu kaç saattir uyumuştum ben? Daha fazla uyuyamayacağımı bildiğim için uyuya kaldığım koltuktan kalktım. Odada ki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım suyu yüzüme çarparken dün gece yaşadığım her an gözlerimde korkunç bir şekilde canlanmaya başlamıştı.

Banyodan çıktığımda hala üzerimde nedenini bilmediğim bir yorgunluk vardı, Semih ve Eren'in yüzü,
maruz kaldıkları durum, gözlerimi kapattığım her an zihnimde canlanıyordu.

Odanın içinde gezinirken diğerlerinin uyuduğunu görmek derin bir nefes almama neden oldu, bu kadar huzurlu bir şekilde uyumları her ne kadar tuhaf gelsede gün içinde güçlü olmaları beni daha çok ilgilendiriyordu. Odanın balkonuna çıkarak derin bir nefes aldım, yorgun gözlerim etrafı tararken ağaçların arasında bulunan siyah siluet dikkatimi çekti, sanki birileriyle konuşuyordu bizim çocukların olup olmadığını çözmek için bir adım öne atarak daha net bir şekilde izlemeye başladım. Katilin olma ihtimali daha ağır basarken ses çıkarmadan hemen içeri geçtim. Karan'ın uyuduğunu görünce hemen yanına gidip dürttüm, gözlerini ani bir hareketle açınca korkmadım desem yalan olurdu. Konuşacağı an elimi dudaklarına koyup susmasını sağladım, elinden tutarak balkona doğru çekiştirdim. Nedenini sormadan bana ayak uydururken kaşları bir hayli çatılmıştı. Kolay bir şekilde bana ayak uyduruyor olması bana zorluk çıkartmazken ona az önce gördüğüm siluetin olduğu yeri işaret ederek oraya bakmasını sağladım. Tüm dikkatini o yöne veren Karan perdeyi çekerek küçük bir aralıktan daha yeni erkek olduğunu fark ettiğim silueti izlemeye başladı. Adam bizim onu izlediğimizi fark etmiş gibi aniden bize dönünce göz göze geldik... Katilin bize dönmesiyle yutkunurken nefesim kesildi, sağ elinde tuttuğu telefonu cebine koyup bize dikkat kesildi bu hareketi istemsiz bir şekilde kalbimin daha hızlı atmasına neden olurken katil sakin bir şekilde cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal alarak arkasını döndü sonra yavaş adımlarla ağaçların arasına karıştı.

Ben nefessiz bir şekilde olanları idrak etmeye çalışırken çoktan balkonun kapısını kapatarak perdeyi çekmişti Karan. Beni titreten bu korkunç his tüm düşüncelerimi aniden sarsmıştı. Ben o katilin bizi görmesinin yanında başka bir neden ile daha çok ürperirken kapalı perdeye boş boş bakıyordum. Kaldığımız odanın hangi katta olduğunu artık biliyordu ve biz onun için kümeste bekleyen bir av konumundaydık Şuan. İçeride uykusundan uyanmayan çocukları uyandırmak için gidiyordum ki Karan kolumdan tutarak beni durdurdu.

"Neden uyanıksın?" Sorusuyla birlikte ona döndüm.

"B-beni uyku tutmadı. Gözlerimi her kapattığımda Semih ve Eren'in maruz kaldığı durumlar canlanıyor gözümde. Biz şuan savunmasız bir av konumundayız ve burdan çıkmalıyız az önce bizim hangi katta olduğumuzu gördü ve biz burdan gitmezsek onun için kümeste kesilmeyi bekleyen bir tavuk olacağız. Semih ve Eren'in durumuna düşmek istemiyorum, aman tanrım belkide şuan yanımıza geliyordur." Ben kısık bir sesle Karanla konuşurken gözlerim benden bağımsız dolmuştu. O ise siyah gözlerinde anlamdıramadığım bir bakışla bana bakıyordu.

"Sakin ol." O kadar olaydan sonra sakin olmak mı? Bu hiç mümkün değildi.

"Sakin olamam. O kadar cinayetten sonra kim sakin olabilir ki o katil elbet buraya gelecektir." Arkamı dönmek için hareket ediyordum ki kolumdan tutmasıyla durmak zorunda kaldım.

"O buraya gelmeyecek, sence buraya gelecek olsaydı ormana doğru gider miydi?" Bu söyledikleriyle rahatlarken konuşmaya devam etti. Ama son söyledikleri kan donduran cinstendi.

"İki katil olduğunu düşünüyorum ve o telefonla konuşurken muhtemelen diğer katile bizim odamıza gelmesini söylüyordu, kafasını kaldırması bizi hissetmesinden dolayı değildi o burayı kontrol ediyordu ve bizi fark etmesiyle telefonunu kapattı." Gözlerim şokla açılırken zekasına bir kez daha hayret ettim.

"Yani burada olduğumuzu biliyorlardı?" Sorumla birlikte başını olumlu anlamda salladı.

"Büyük ihtimal çünkü koridorda ve büyük ihtimal tüm odalarda kameralar bulunuyor, bir katil avını seyretmekten gurur duyar. Avlarını öldürmeden önce onlarla oynamayı planlıyorlar, duvarda ki saat mesela yelkovanın üzerinde mini kamera var. Bizi saatler boyu öylece izlediler sence neden bir şey yapmadılar?" Alaylı bir şekilde konuşurken son söylediği kanımın donmasını sağlayacak türdendi. Saate bakmak için arkamı dönerken beni kendisine doğru çekerek öldürücü bakışlarını üzerimde gezindirdi.

"Bunu yaparak beni söylediğime pişman etme, kurnaz bir av onları daha çabuk öldürmek için harekete geçirecektir." Söylediklerini kafamda tartarken başımı olumlu anlamda sallayarak ona hak verdim.

"Batu bugün nöbet tutacaktı ama o hala uyuyor." Az önceden beri söylemek istediğim düşüncelerimi daha yeni söylerken o da kaşlarını çatarak beni sakin bir şekilde dinlemişti

"Sorun değil banyoda ki dolapları kontrol ettiniz mi?" Sorusuyla başımı olumsuz anlamda sallarken o beni bırakarak banyoya doğru ilerlemişti.

"Şu dolapları sen kontrol et bende şu üst rafları kontrol edeyim." Karan otoriter bir şekilde konuşurken onu onaylayarak dolabı karıştırmaya başladım.

"Baksana bunlar tam olarak ne?" Elimde ki hapları ona doğru uzatırken olduğu yerden bana doğru adımlayarak avucumda tuttuğum hapları alarak kaşlarını çattı.

"Bağımlı olan birileri var." Kendi kendine konuşurken onu anlayamıyordum. Elinde ki hapları klozetin içine atarak kapağını kapattı yanda ki düğmeye basarken onu izlemekle meşguldüm.

"Bunu al, lazım olur." Uzattığı mumla birlikte kaşlarımı çatarak ona baktım. Mumun ne gibi bir faydası dokunur ki bize.

"Otel tamamen karanlığa gömülürse iş görür." Düz bir ifadeyle konuşurken ona hak vererek mumu eşofmanın cebine sıkıştırdım.

"Sence kurtulacak mıyız?" Başımı istemsiz bir şekilde eğerken gözlerim zeminde geziniyordu.

"Teselli mi istiyorsun yoksa gerçekleri duymak mı istiyorsun?" Böyle bir soru beklemediğim için bakışlarım onu buldu.

"Gerçek olanı." Kısık bir sesle konuşurken kendimi pek hazırlamamıştım duyacağım cevaba.

"Mantıklı bir şekilde hareket edersek kurtulma ihtimalimiz yüksek, fakat bize kurdukları tuzakları tam olarak bilmiyoruz bize engel olacak tek şey büyük ihtimal önceden kurdukları plan olacak. Hazırladıkları tuzakları büyük ihtimal deneyimleyeceğiz." Net bir şekilde konuşurken içimde oluşan korkuyu geri tepmek istedim, banyodan ilk Karan çıkarken hemen onun arkasında duruyordum. Odada son kez göz gezdirirken koltuğa doğru ilerledim.

Batu'nun yattığı yerde olmadığını görmem ile yutkunamadım, kapıya doğru dönerken dün Karan'ın kapının arkasına koymuş olduğu dolabın eğik bir şekilde kenarda durduğunu görmek beni telaşa sokmuştu. "Karan." O da benim gibi kapıya bakarken sinirlendiği her halinden belliydi. Ona seslenmem Doruk'un uyanmasına neden olurken onları bırakarak.
Aceleyle diğerlerini kaldırmaya başladım, Ermina olanları kavramak için bir sağa bir sola bakarken onun bu haline göz devirdim. Ermina uykusundan uyandığı için homurdanırken uyuyan Yekta ile göz devirip Ermina'ya onun uyandırması gerektiği söyeleyerek yanlarından ayrıldım.

Süslünün "Ne diye uyandırıyorsunuz ya beni." Diye çığırması ile kulaklarımı kapattım. Bir şey fark etmiş gibi kaşlarını çatarak Karan'a baktı "Sen ne zaman uyandın?" Dedi.

Karan onu takmayarak olanları yeni uykudan uyanan çocuklara üstten bir şekilde anlattı, Karan olayları anlatırken süslü ona hayran hayran bakıyordu. Ondan hoşlandığını bu kadar belli etmek zorunda mıydı bu kız. Hem böyle bir olayda nasıl olurda aşk işlerine zaman ayıracak kadar aklı başında olurdu bu kız. Hepsi olayın farkına vardığında kısa bir şok geçirmişlerdi, Karan kamera ve katil olayını anlatmazken kaşlarımı istemsiz bir şekilde çattım.

Kendi saçmaladığım şeylere göz devirirken, kapının gıcırdamasıyla korkudan bir adım geriye attım. Sırtımın duvara değmesini umuyordum fakat arkada duran Karanı unutmuş olmalıydım ki onun göğüsüne istemsiz bir şekilde yaslanmıştım. Karan korktuğumu fark edip beni arkasına alırken onun bu tavrı kalbimin en derinlerinde bir fırtına kopmasına neden oldu. Karan'ın omzunun kenarından kapıya korku dolu bir şekilde bakıyordum. Kapıdan giren kişi ile gözlerim şokla açılırken Batu'nun kanlı elleri benj kötü düşüncelere yönlendiriyordu. Ben kanlı ellerine odaklanırken kollarında taşıdığı Buketi sonradan fark etmişim. Batu kolları arasında olan Buketi yere bırakırken dudaklarım şokla aralandı ve benden bağımsız dudaklarımdan firar eden çığlığa karşı koyamadım.

Daha bugün aynı odada uyurken şimdi onun kollarının uzerinde ki kesik izleri ve yüzünde bulunan derin yarıklar sayesinde tanıyamıyordum. Bu korkunç vahşeti ancak cani bir katil yapardı ve ben şimdi karşımızdaki katilletin kolay bir lokma olmadığını anlamıştım.

Bukete daha fazla katlanamayacağım için arkamı döndüğüm gibi kendimi banyoya attım banyonun köşesinde duvara yaslanarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bunlar çok ağırdı ve psikolojik olarak insanı intihara sürükleyecek nedenlere sebep oluyordu.
























Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi aşırı derecede merak ediyorum...😉

Sormak istediğiniz sorular olursa çekinmeden sorun. Elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. 🤗

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum:) özellikle satır arası yorumlarınızı❤

Yeni bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın sizi seviyorum ❄ tanelerim.

👉 KARSAZ burdan hesabımı takibe alabilir yapacağım çoğu duyurudan haberdar olabilirsiniz.

Instagram: @karsazx hesabından yazabilirsiniz. Alıntıları Instagram hesabından paylaşıyorum sorularınız varsa sorabilir benimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu arada Instagramda: @karsazx hesabını takip etmeyi unutmayın seviliyorsunuz.❤️

🌠 Temas et⛄

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top