2.BÖLÜM: " PARAZİT"

2.BÖLÜM: " PARAZİT"

Ortamda ki sessizlik beni gererken herkesin Karan'a şaşkınlıkla baktığını ve bu yaptığını anlamdıramadıklarını çok net bir şekilde anlıyordum çünkü bende onlarla aynı şaşkınlığı yaşıyordum. Gözüm yerde tuzla buz olan cam kırıklarında gezinirken Karan bir adım öne atarak Sema hocanın yanına doğru ilerlemeye başladı.

"Her şey rayından çıktığına göre." Karan terasta korku dolu gözlerle onu izleyen okul arkadaşlarına kısa bir bakış atarak Sema hocaya döndü.

"Arabamın anahtarını geri iade etmenizi istiyorum." Sakin bir şekilde konuşurken Sema hoca şaşkın bir şekilde Karan'ın söylediklerini idrak ederken kısa bir an duraksadı.

"Bunun sırası mı Karan!" Sema hoca sonunda verdiği tepki herkesi şaşırtmıştı. Onun bu sinirli halini ilk kez gören tek ben olmamalıyım ki benimle birlikte diğerleride Sema hocaya tuhaf bir şekilde bakmaya devam ediyordu.

"Şuan tam sırası, bana zorluk çıkartmak  gibi bir amacınız varsa bunu hiç yapmamanızı tavsiye ederim." Karan Alaycıl bir ifadeyle bakarken Sema hoca iyice şaşırmıştı.

"Buna müsade edeceğimi sanmıyorsun değil mi Karan?" Sema hoca tek kaşını kaldırarak arkasında duran öğrencilerine döndü. Bu durumda bile özgüvenini zirvede tutan Sema hoca Karana açık bir şekilde meydan okuyor gibiydi.

"Burada bana karşı gelecek tek bir kişi bile yokken bu tavrınızı neye yormalıyım?" Karan tek kaşını kaldırarak Sema hocaya yaklaşırken  gözleri arka tarafta duran öğrencilere değmişti.

"Ben öğretmenim tabi ki benim arkamda olacaklar." Sema hoca sarı saçlarını geriye doğru atarken  kaşlarını çatarak sinirli bir şekilde elini göğsünde birleştirdi. Karan'a meydan okuyan bakışlarla bakıyordu fakat öğrencilerin çoğu matematik dersinde yaptıklarının öcünü almaya ant içmiş gibiydi.

"Karan'ın tarafında olmam onun size karşı gelebilecek tek kişi olması değil güzel bir dostluğumuz olduğu için." Gözlerim sesin sahibini ararken Gri saçlı bir çocuğun konuştuğunu daha yeni fark ediyordum. Bir kaç kez Karan'ın yanında görmüştüm fakat ismini bilmiyordum, kalabalığın içinden yavaş adımlarla Karan'a doğru yaklaşırken öğrencilerin çoğu kenara çekilerek ona yol veriyordu. Mavi gözleri Karan'da dururken Sema hocaya ters bir bakış atarak kibirle gülümsedi.

"Kendinizi iyilik meleği olarak mı görüyorsunuz? Emin olun ki o derslerde takındığınız tavırların öcünü almak isteyen öğrencilerin çoğu burda sizi alt etmek için bekliyor. Belki sizin ölümünüze sebep olacak olan kişi bir öğrencinizdir." Kayıtsız bir şekilde utanmadan konuşurken Sema hocanın arkasında duran masadan çantasını alarak iki parmağının ucuyla tuttu. Sanki iğrendiği bir şeyi tutuyordu. Sema hoca çantayı alırken gözleri karşısında ki çocukta geziniyordu.

Sema hoca çantadan çıkardığı anahtarı Gri saçlı çocuğa verirken oldukça sinirliydi. Fakat karşısında duran çocuk Alaycı bir tebessüm ederek anahtarı parmağının ucuyla kavrayarak arkasını döndü. Anahtarı Karana verirken  Karan anahtarı alarak düz bir ifadeyle "Eyvallah Doruk, daha fazla boş bir sohbete maruz bırakmadığın için." Karan normal bir şekilde konuşuyordu fakat sesi o kadar duygusuz çıkıyordu ki sanki küfrediyordu.

"Ne demek kardeşim." İsminin Doruk olduğunu öğrendiğim çocuk Karan'ın omzuna elini koyarak iki kez hafifçe vurdu.

"Şimdi ne yapıyoruz?" Doruk net bir şekilde konuşurken ben sadece olanları izliyordum.

"Gruplara ayrılacağız, bize katılmak isteyen olursa kabul edeceğiz." Karan Sema hocaya düz bir şekilde bakarken   Sema hoca sinirden dolayı ayağıyla ritim tutuyordu. Sema hoca ayağıyla ritim tutmaya devam ederken onun bu tavrı dikkatimi çekmişti, Karan'dan korkuyor olabilir miydi?

"Erva bakar mısın?" Kolumdan tutulup çekilmemle birlikte bir kaç adım geriye doğru sendeleyerek beni çeken kişiye son anda tutundum. Gözlerim anın verdiği şoktan dolayı irice açılırken bana gülümseyerek bakan Sinana kaşlarımı çatarak baktım, kalbim hızlı hızlı çarparken yakasını bıraktım. Bir adım geri çekilerek yüzüne baktım.

"Biraz dikkatli olmayı dene Sinan!" Onu sert bir şekilde uyarırken omuzlarını silkti. Bana doğru bir adım atarak kulağıma doğru yaklaştı, parfümünün kokusu burnumun direğini sızlatırken bu kadar ağır bir kokuyu tercih etmesine göz devirdim.

"Benim paketi ne zaman vereceksin?" Kısık bir ses tonuyla konuşurken onun bu haline göz devirdim.

"Hatırlatmasan unutacaktım." Onun bu tavrının nedeni buraya gelmeden önce bana verdiği paket olduğunu anımsarken terasta bulunan odaya doğru ilerledim. Kapıyı açarken valizimin üzerinde duran çantamdan paketi çıkararak kapıyı kapatmadan önce Ermina'nın valizini kendi valizime doğru yaklaştırarak kapının kapanmasına engel olmaması için biraz daha kenara çekerek odadan çıktım.

Elimde ki paketle birlikte Sinan'a doğru ilerlerken herkesin bana baktığını fark ederek yerimde duraksadım. Bana bakmaları beni telaşa sokarken yerimden kıpırdayamıyordum bile! Sinan bana doğru hızlı bir şekilde gelirken diğerleri merakla bizi izliyordu. Sinana paketi uzatırken kısaca teşekkür ederek arkadaşlarının yanına doğru ilerledi.

"Daha fazla bekleyecek vaktimiz yok." Doruk sıkıntılı bir şekilde etrafına bakınırken ona hak vererek onlara doğru adımlarımı atarak derin bir nefes aldım. Karan'ın tam arkasında dururken başını bana doğru çevirdi bakışları beni bulurken onu incelediğim için göz göze geldik. Hızla bakışlarımı gökyüzüne çevirerek ona bakmaya son verdim, serseri bir şekilde sırıtarak önüne döndü.

Gaye ve Batu kendi aralarında konuşarak Doruk'un sağ tarafına geçerek konuşmalarına hiçbir şey yokmuş gibi devam etmeye başladılar. Onların bu haline göz devirerek yüzümü buruşturdum her zaman burunları havadaydı zaten. Yekta ve Ermina  hemen  yanımızda ki yerlerini alırken Ermina çoktan koluma girmişti. Gaye etrafını kontrol ederek Batu'ya bir şeyler söyleyerek Karan'ın koluna girdi, bu kızdan tekrar ve tekrar tiksinirken sülük gibi birilerine yapışmasını iğrenerek izliyordum. Onun bu tavırları bende kusma isteğinden başka bir his yaratmıyordu.

İki kız bir erkek daha yanımıza gelince diğerleriyle vedalaşarak terasın kapısına doğru ilerledik. Tam terastan çıkıyorduk ki ince bir ses durmama neden oldu, sakin bir şekilde arkamı dönerken okulda sessizliğini çokça koruyan ve kendi halinde takılan Buket tir tir titreyerek yanımıza geldi.

"Bende sizinle gelmek istiyorum." Korkulu sesi sayesinde bakışlarım Karanı buldu başını olumlu anlamda sallarken Bukete döndüm. Sağ gözünden akan bir damla yaş yanağından süzülürken başımı olumlu anlamda salladım. Buket titreyen bedenini harekete geçirerek yanıma gelip bana sıkıca sarıldı onun bu tavrına tebessüm ederek onun sarılışına karşılık verdim. Sonunda hep birlikte arkamıza bile bakmadan terastan çıktık, başımıza neler geleceğini bilmeden nasıl kayıplar yaşayacağımızı sorgulamadan karanlık bir yola çıktık.


Yaklaşık bir saattir oturduğu yerden rahatsızca kıpırdanan Bukete baktım. Kısa saçları ve kakülleriyle çok tatlıydı ve çıtkırıldım lakabının hakkını fazlasıyla veriyordu, tekrar yerinde rahatsız bir şekilde kıpırdanınca dikkatimi iyice çekmişti acaba neyden rahatsızlık duyuyordu?

O terastan çıkalı Yaklaşık iki saat oluyordu. Batu sayesinde otel odalarından birinde kalıyorduk, yaşanan olaylardan sonra herkes daha bir tedirgin olmuştu. Terastan ayrıldıktan sonra otelin ışıklarının çoğu yanıp sönmeye başlamıştı, yakında tamamen karanlık olsa şaşmazdım! Bu bile şimdiden bu otelden kurtulamıyacağımızın kanıtıydı aslında.

Kaldığımız oda'da ise dört ayrı yatak vardı ve malesef ki yataklar tek kişilikti ve biz on bir kişiydik. Sidar, Mine ve Tutku ayakta dururken Karan, Doruk ve Yekta aralarında bir şeyler tartışıyor gibiydiler. Onlara bakmaya son vererek diğerlerine baktım.

Batu ve Gaye ellerinde ki telefonla uğraşırken Ermina yataklara bakmaya son vererek Buketin yanına oturdu. Buket hala kıpırdanırken yanına oturan Ermina'ya tebessüm ederek baktı. Bende ayakta durmaya son vererek Buketin sol tarafına oturdum. Omzuna dokunduğumda Ermina'ya bakmaya son vererek başını ürkekçe bana çevirdi.

"Neyin var?" Sorumla birlikte başını eğdi.

"Hiç b-bir şeyim yok." Korkudan dolayı kekelediği için üzerine gitmedim.

"Sadece güvende olduğunu bil şimdilik." Ermina tebessüm ederek kurduğu cümleyle birlikte bende tebessüm ettim.

Buket başını olumlu anlamda aşağı yukarı hareket ettirince onun bu tatlı haline tebessüm ettim. Odada bakışlarımı gezdirince gözlerim onun o siyah eşsiz bir renge sahip olan gözlerine takılı kaldı. Kim bilirdi siyahın bu kadar yüce olduğunu! Ben hala gözlerine bakarken onun'da bana bakmasıyla bakışlarımı kaçırdım, sakin bir şekilde yerimden kalkarken tüm gözler üzerimdeydi, odanın köşesinde bulunan dolaba doğru yürürken içinde giyilecek bir şeylerin olmasını umut ediyordum. Dolabın önünde durduğumda bana bakan Bukete tebessüm ettim, dolabı açtığımda içindeki kot pantolon ve ceketler beni mutlu etti. Şimdiye kadar en çok sevindiğim nokta şuanda gördüğüm görüntüden başka bir şey değildi. İçlerinde ki kıyafetlerin çoğu erkek kıyafeti olduğu için derin bir nefes aldım, benim için sorun yoktu genellikle erkek reyonundan giyinen biriydim.

İçlerinden siyah eşofman ve siyah sweatshirt'ü alıp banyoya geçtim, üzerimi acele ile değişirken balo için giydiğim kıyafetleri banyonun bir köşesine atarak banyodan çıktım. Artık  işime yarayacağını sanmıyordum daha rahat hareket etmem için beni engelleyecek hiçbir şeyin olmasını istemiyordum üzerimde.

Bana dönen bakışlar sayesinde duraksarken nasıl hareket edeceğimi şaşırıyordum. Onları her ne kadar takmak istemesemde hepsinin bakışları oldukça rahatsız hissetmeme neden oluyordu ama birinin aklını kullanması gerekiyordu sonuçta.

Dolabın önünde durduğumda içinden bir kaç kıyafet alıp Ermina ve Buketin yanına gittim. İkisine kısa bir bakış atarak benim üzerimdeki kıyafetler ile aynı fakat farklı renkte olan kıyafetleri  ikisine uzattım. "Daha rahat hareket etmek için üzerinizi değiştirin her an her şey olabilir." İkisinede elbislerinden kurtulmalarını söyleyerek arkamda ki duvara yaslandım.

"Ama ben indirmek istemiyorum." Buket banyoya doğru ilerlerken Ermina hemen itiraz etmeye başlamıştı.

"Katillerin erkek olduğunu söylememe gerek var mı Ermina! Tabi daha fazla dikkatlerini üzerine çekmek istiyorsan dolapta daha açık kıyafetler var." Sinirle konuşurken son Söylediklerim tamamen korkması içindi çünkü dolapta sadece erkek kıyafetleri vardı.

"Onu dinle Ermina." Yekta konuşmalarını bölerek Ermina'ya baktı. Ermina olumlu anlamda başını sallarken Buket banyodan çıkmıştı. Ermina banyoya doğru ilerlerken zihnimde dönüp dolaşan düşüncelerin esiri oldum.

Diğerleride dolaba doğru ilerlerken Doruk elinde duran kıyafeti Karan'a doğru uzatarak banyoya girdi. Herkesin üzerinde ki kıyafetleri bir bir incelerken gözlerim Gaye'de takılı kalmıştı, bu kız  aptal bir şekilde hareket etmeye ant içmiş gibiydi. Giymiş olduğu beyaz eşofman takımına elinde ki makas sayesinde Şekil veriyordu, onun bu haline göz devirerek dolaba doğru ilerledim.

"Ervacım sen neden siyah giydin ki?" Ağzını yayarak konuşan Gaye ona bakmama neden oldu.

"Neden buna bu kadar takılı kaldın?" Tek kaşımı kaldırarak Sorduğum soruyla bana tuhaf bir şekilde baktı.

"Ne tür bir kızsın ya, erkek kıyafetleri içinde rahat olan tek kişi sensin farkında mısın?" Yaptığı imayla birlikte kaşlarımı çattım.

"Kızım senin ağzını yırtarım bak, o normalde zaten erkek reyonundan giyinir!" Ermina Kızgın bir şekilde konuşurken araya girdim.

"Ermina parazitlere ayıracak vaktim olsaydı, işin boyutu çoktan değişirdi." Gaye'nin Ermina'ya dönen bakışları hızla beni bulurken arkamı döndüm, dolabın kapağını açarak içini karıştırmaya başladım.

Banyonun kapısı çarparken bakışlarım refleks olarak sağ tarafa kaydı, sadece eşofman altıyla duran Karan dikkatimi çekerken o kimseyi takmadan bana doğru ilerledi. Diğerleri kendi haline dönerken ben dolabın içini karıştırıyordum.

"Üstüme giyecek bir şey verir misin?" Sorusuyla birlikte dolaba bakarken başımı olumlu anlamda salladım. Giydiği eşofmana bakarak onun için dolapta duran siyah sweatshirt'ü alarak ona uzattım. Karan sweatshirt'ü elimden alarak arkasını döndü sırt kaslarına kısa bir bakış atarak tekrardan dolaba doğru eğildim. Dolapta bulduğum siyah ceketi belime bağlayarak geri çekildim, Karan tekli koltuğa otururken masanın üzerinde duran kül tablasını kendisine çekmişti çıkan ses hepimiz dikkatini ona vermesine neden oldu. Gayenin Karan'a hayran ve taciz dolu bakışlarından dolayı ben bile rahatsız olmuştum. Karan cebinden çıkardığı paketten bir dal sigara alırken paketi Doruk'a atmıştı erkekler sigarayı kendi aralarında paylaşırken onları izlemeyi keserek önüme döndüm.

Bir kaç saat sonra hepimiz yerde bağdaş kurarak oturmuştuk. Kolumdaki saate baktığımda 23:05 gösteriyordu, biz yerde daire şeklinde otururken Karan oturduğu tekli koltuktan kalkarak bize doğru yaklaşmaya başladı. Gaye onun yanına oturacağını beklerken bir an onu ters köşe yapıp benim yanım oturdu, ben bu yaptığıyla şaşırırken Gayenin homurtusunu kulak ardı ederek önüme döndüm. Batu'nun bana olan bakışlarından dolayı ona tersçe bakıp söze ilk ben başladım.

"Arkadaşlar bugün gördüğümüz olayların bizi çok derinden sarstığı aşikar. Fakat şuan için bizde avantajlıyız avını çoğunluk olan gruptan yana seçecektir katil bu onun için kolay bir yem olacaktır. O bunları düşünürken biz bir çıkış yolu bulup burdan çıkmalıyız eğer av olmak istemiyorsak birbirimizin sözünden çıkamamız ve ihanet etmememiz gerekir. Sonra burayı ihbar ederek diğerlerinin kurtulması için elimizden geleni yaparız." Sözlerimi bitirdiğimde hepsinin afalayan yüz ifadeleri onların bu detayları düşünmediklerini fark etmemi sağladı. Tek şaşırmayan Yekta, Karan ve Doruk oldu, Karan'ın yüzünde tek bir kas bile oynamamıştı diğerleride bana katılırken Gaye'nin benim hakkımda homurdanması sinirlerimi bozuyordu.

"Şuan hepimizin dinlenmeye ihtiyacı var biraz uyuyalım, öncelikle şu yatakları ayıralım biri yatağın baş kısmında yatarken diğeri ayak altında yatacak bu arada üç kişi için yatak eksikliği var." Gaye ben sözümü bitirmeden hemen lafa atladı.

"Ben koltukta yatmam." Bu söylediğine gözlerimi devirmekle yetindim. Batu ortada duran yatağa atlayınca Gayede onun yanına oturup elini göğsünde birleştirdi. Ermina ve Yekta duvar köşesinde bulunan yatağa kendilerini atarken Sidar ve Tutku ortada duran yatağa ilerleyerek üzerine oturdular, sanırım Sidar ve Tutku sevgiliydi baloda ikiside çift kombini yapmıştı.

Buket ve Mine de boş olan yatakta yerlerini alırken başka yatak kalmamıştı. Ben, Karan ve Doruk mal gibi ayakta dikiliyorduk orasi ayrı bir meseleydi! İki koltuk vardı bu yüzden cam kenarında ki tekli koltuğa doğru ilerlemeden önce dolaptan bulduğum çarşafı alarak bedenime sardım tekli koltuğa doğru ilerlerken bana bakan Batu'ya aldırış etmedim. Sakin bir şekilde önünde durduğum koltuğa oturdum. Karan kapıya doğru ilerlerken onu izledim, Kapının kenarında duran mini dolabı kapının arkasına doğru sürüklemeye başladı. Batu'nun ona sorduğu soruya verdiği cevap herkesi şoke sokarken bir an bana bile kal gelmişti.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Sesi oldukça kısık çıkmıştı.

"Sizce biz burda savunmasız bir şekilde yatarken onlar boş duracak mı? Kapının kartı o katilde mutlaka vardır, şuan burası onların evi gibi geçen sene buraya ait bir kaç haber çıkmıştı demek ki haberler doğruydu her neyse kapıyı açacak olan kartlara, anahtarlara sahipler. Bu yüzden erkekler her gece nöbet tutacak, dört saat arayala nöbet değişimi olacak ilk ben başlayacağım ve nöbet tutan kişi koltukta uyuyacak itirazı olan varsa kapı orda." Diyerek kendini koltuğa attı.

Onun düşünceleriyle afalarken bir kez daha ona hayran kaldım, onun zekası ile boy ölçüşemezdim herkes onaylayan sesler çıkarınca bu işinde hallolduğu gerçeği ile herkes uykusuna döndü. Gaye Batuyla kavga ederken onlara doğru döndüm bir bitmedi şu sorunlar.

"Seninle yatmak istemiyorum kalkar mısın ya! İstemiyorum seni." Diye bağırıyordu ve onun sesi kulaklarıma pamuk tıkama isteğimi arttırıyordu.

"Kızım başka yatak yok nerede yatacağım." Batu Bıkkın bir şekilde konuşurken onları izlemeyi keserek gözlerimi yumdum.

"Sen Karan'ın yerine geç." Demesiyle gözlerimi hızla aralarken onun yine bir oyun oynadığını fark ettim. Karan'ın yanında olması için elinden geleni ardına koymayacak gibi görünüyordu. Gaye Karan'a saplantılı bir şekilde aşıktı  veya ona duyduğu his bir hoşlantıdan ibaretti nasıl bir his besliyordu bilmiyordum fakat kesinlikle hisleri iyi yönde değildi.

"Ahhhhhhh" Gelen acı dolu sesle gözlerim irileşirken hızla ayağı kalktım.

































Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi aşırı derecede merak ediyorum...😉

Sormak istediğiniz sorular olursa çekinmeden sorun. Elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. 🤗

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum:) özellikle satır arası yorumlarınızı❤

Yeni bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın sizi seviyorum ❄ tanelerim.

👉 KARSAZ burdan hesabımı takibe alabilir yapacağım çoğu duyurudan haberdar olabilirsiniz.

Instagram: @karsazx hesabından yazabilirsiniz. Alıntıları Instagram hesabından paylaşıyorum sorularınız varsa sorabilir benimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu arada Instagramda: @karsazx hesabını takip etmeyi unutmayın seviliyorsunuz.❤️

🌠 Temas et⛄

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top