8- Seni ve .......

Ne gelir elden
Bir var bir yok uzaktan gelen
Selam olup çıktığında duvarın ardından
Kıpırdanmaya başladığında ruhumda bir taraf
Ağır ol diyen his çıkar ortaya da
Korkup susuyorum amansız

Bir yerlerden görmüşlüğüm var, az buçuk yazıp çizerim
Dilime ne gelirse demem ha aman
Şöyle içinde bir yerler hani cız etsin diye
Ben kelimenin hasını senin için seçerim
Gözümü gözüne diker, nefesimi tutar, kavuşturup ellerimi
Yüzündeki her ifadede binlerce anlam bulurum
Hatta
Sanırım ki her tebessümüne ben sebep olurum
Üzülsen bir şeye kabahat bendedir, bilirim, kahrolurum
Elimde değil, canın sıkılsa moralin bozulsa burada ben mahfolurum
Ve zaman geçsin de unutulsun kötü zamanlar diye
Mahcup beklerim anlamsız

Arada resimlerine bakarım
Her birinde ne de güzel çıkmış diye övünür
Benim sayar, heyt be derim kendi kendime
Bir de bakıp yüzüme gülümsersen sığmam bendime
Kaşının kenarında aşkın keskin kokusu var duyarım
Gözünde bir olsa bin anlam kirpiğinden çalarım
Bir yanak, bir dudak, ah ki yakarsın, yanarım
Ey güzeller güzeli, feryadıma sebep, gör halimi
Kaçırma gözlerini benden, kayıp bakışın dünyanın en zalimi
Hüzün sarar cemalim, yalnızlık olur melalim
Bu cana dünya haram olsa, sen kal yeter helalim
Ah bu diyarın hükümdarı, kapına gelmiş dinlenciyken ben
Meczup kalıyorum dermansız

Bir kaç satır yazmışlığın vardı hatırla sevdiğim
Sesinden bir esinti de esti tenimde bir aralar
Hani, durup bakıyorsun ya bazen uzaklara doğru sessiz
Ve bazen de çekip gidiyorsun ya o uzaklara bensiz
İşte o beni benden eder, işte o bu bedeni yaralar
Desem ki iki cihanı şöyle kenarda durdursalar
Ummanları önüme koyup, sıra dağlar aştırsalar
Bir ömrü feda edip, yolunda yalın ayak koştursalar
Tüm dünya varı dudağında tebessüm kadar etmez ki
Dağ taş yıksam düz ova etsem aşkı anlatmaya yetmez ki
Ol ki görmemişin biriyim, hadi sevmeyi de beceremem belki
Ol ki bir serserinin tekiyim, yani korkacak mıyım aşkından sanki
Hüküm verilse, vurulsa başım, susarım sana, etmem daha kelime
Bir hasret yaktı beni, bin hasretle piştim inan, daha almam elime
Ne zaman ki senin için iki kelime, dolayacak olsam dilime
Biçare susuyorum kalansız

Sana hayrandır bendeki bakış
Aklına vurgun, sesinde durgundur halim
Uzanışından tedirgin bazen ve ürkek birazda
Senin elinden bir kötülük mümkünü yok olmaz da
Telaşlara kapılırım, bilirsin, yersiz paniklerin adamıyım yanında
Lal olurum sorgulasa gözlerin, tutulur ruhumun da dili
Görürsün esareti halimde, kıyamazsın bilirim, dilinde bir deli
Sonra, sanki bir gamze belirir yanağında ufaktan
Gülümsüyordur kalbin, yüzünde belirir aynısı
Ah bir hilal çıksa gün ortası, düşse tam da bağrıma, sonrası
Yakar sana güneş yaparım ey günün en güzel ışığı
Haykırırdı söküp kalbi çıkarsam, her atışı ruhunun aşığı
Yer gök bir olsa, bulunur mu pak alnındaki damlanın bir katresi
Nakış nakış dokumuş yaradan yüreğine şefkati yapılır mı sahtesi

Sen gül, gül bile senden sebep açmıştır, bilir sana şarkısını söyleyen
Tam sonuna gelmişken kelimenin, koyamadan noktasını cümleye
Bir anlam daha bulup, onu da ucuna bir nazarla ekleyen
Sen gül, gül diyarından çalınmış hediyedir aşka
Bilmem var mıdır sana layık güzellik o güllerden başka
Ne zaman bir şey daha buldum sanıp diyecek olsam sana
Tarife kifayetsiz kalacaktır, biliyorum
Benim bildiğim en anlamlı iki kelime
Seni ve Seviyorum...........

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top