Heba

Dikilmiş karşıma senden doğma dört duvar yalnızlık.
Alıp başını büyüyen sarhoşluğumla
kafa tutuyorum.
Sahi neyim olursun ki? Senden sonra konuşmaz olmuş sıhattim.
Açsam pencereyi, ne anlar beni kokunla serseme dönüşmüş koca tabiat.
Ve de üstüne gölgeni geçirmiş başı dik toprak.
Hava desen bir var bir yok.
Söyle, şimdi hangi yıldızdan sana geçerse nazım, yokluğunu bastırmak adına bir dilek daha tutacağım.
Eğer kalırsa yarına inancım, sevdanı gözyaşımda saklı tutacağım.
Öyle ki ağaçtan ağaca geçmesin acım.
Peki ya ayrılıktan çalmadıysa yakıp giden zaman, bilirim ki  ömrümle beslenmiş hınzır yıllar.
İlla bul dersen bu duruma bir sıfat,
makul olan odur ki; ayrılıktır ölüme olan küsurat.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top