2. i think you're hot, i think you're cool

Louis okulun önünde arkadaşlarıyla Marcel'in çıkmasını beklerken etrafa ters bakışlar atıyordu. Marcel ne kadar söylemese de zorbalık gördüğünü biliyordu ve umarım okula olan bu ziyareti sonucunda onu sahipsiz olmadığını anlarlardı. Yoksa olacakların yararlarına olmayacağı belliydi.

Bu sırada içeride Marcel'in içi içine sığmıyordu. Louis Tomlinson okulun önünde onu bekliyordu. Onu görmek istediğini söylenmişti ama ne olduğu önemli değildi. Louis Tomlinson okulun önünde onu bekliyordu.

Hızla eşyalarını toplayıp çantasını sırtına attığı sırada onun heyecanını fark eden Daniel lafını esirgemedi.

"Hey, Marcy! Bu heyecan ne? Kendin gibi ezik bir sevgili falan mı yaptın?"

Marcel onu hiç umursamadan koşarak çıkış kapısına vardığında çok hevesli görünmek istemediğinden adımlarını yavaşlattı. Bu kadar hızlı davranıp Louis'yi kaybetmek istemiyordu. Ona olan sevgisi bazen elini ayağını birbirine karıştırsa da elinden geldiğince kontrollü olmaya çalışıyordu.

Kapıdan çıktığında okulun duvarına yaslanmış arkadaşıyla sigara içen Louis'yi gördü. Louis'yle aynı okulda gittikleri halde Louis genelde derslere girmezdi. Bugün de okula normalde gelmemiş ama çıkışta Marcel'i almak için uğramıştı.

Merdivenlerden inerken kapıya göz atan Louis onun çıktığını fark etti ve onu karşılamak üzere daha sonuna gelmediği sigarayı yere atıp botlarıyla ezdi.

'Buraya gel bakalım.' Louis'nin sesi normalden yüksek çıktığında Marcel yerinde irkilerek yanına gitti. Kötü bir şey yapmamıştı ama Louis başka bir şeye sinirlenmiş olabilirdi.

"L- Louis ben-" kekelemesi Louis'nin kolunu omzuna dolayıp Marcel'i kendine çekmesiyle yarıda kesildi. Gözleri korkuyla kapandıktan sonra Louis'nin sıcak nefesini boynunda hissetti.

"Seni seviyorum. " Marcel'in gözleri hızla açılırken Louis kolunu omzundan çekip bu sefer beline yerleştirdiğinde Marcel daha hiçbir şey algılayamadan sırtının duvara yasladığını hissetti.

"Seni seviyorum ve başkalarının sana ne olursa olsun bakmasına, o kendini gizlemek, dikkat çekmemek için giydiğin bol kıyafetlerin altında nasıl bir bedenin olduğunu hayal etmeye çalışmalarına katlanamıyorum."

Marcel'in dudaklarında hafif bir gülümseme oluştuğunda Louis boynunu ısırdı.

"Ne oldu Bay Styles? Söylediklerim hoşunuza mı gitti?"

Marcel'in gülümsemesi büyüyüp gamzesi ortaya çıktığında Louis bir kez daha sertçe ısırdı.

"Şöyle gülümsemeni gören tek ben olmak istiyorum."

Marcel bunun üzerine kendini tutamayıp kahkaha attıktan sonra Louis'nin kendine olan hayran bakışlarını görünce kızarak elini yüzüne kapattı.

"Sakın," Louis bileklerinden tutup ellerini indirdiğinde devam etti. "Bir daha kendini gizlediğini görmeyeceğim. Anlaşıldı mı?"

Marcel itaatkarca kafasını salladığında Louis onu serbest bıraktı.

"Hadi artık eve gidebilirsin. Yolda dikkatli ol."

Marcel tekrar kafasını sallayıp gitmek için arkasına dönse de daha sonra bir şey söylemek istiyormuş gibi duraksayarak arkasına baktı. Louis arkadaşlarının yanına dönmüş olsa da Marcel'i görebiliyordu ama onu zorlamak istemedi. Söylemek istediği her neyse bunun için yeterli cesareti kendi kendi kendine toplamasını bekledi.

"Umm Louis,"

Louis vücudunu tamamen ona çevirip gergince kazağının ucuyla oynayan Marcel'a baktı.

"Efendim bebeğim?"

"Düşünüyordum da benimleeveyürümekistermisin?"

Konuşurken gözlerini asla parmaklarından kaldırmaması Louis'ye dudaklarını ısırttırıyordu. Louis sırıtarak biraz ona bakıp daha sonra kafasını salladı.

Eğer Harry'nin, mahalledeki serserilere biraz olsun yalnız olmadığını kanıtlamak için kendini çağırdığını bilseydi onun tek kelime etmesini beklemeden bırak evi, odasına bile bırakırdı.

Louis, Zayn'e saslendiğinde esmer çocuk onlara döndü. Elinden düşmeyen sigarasıyla Louis'nin en yakın arkadaşıydı ve Harry geçen yıllarda Louis'ye onun kadar yakın olmayı dilediği günleri çok iyi hatırlıyordu.

"Ben gidiyorum. Akşam mesajlaşırız."

Marcel bunu duyunca Louis'nin numarasının hala onda olmadığını düşündü. Daha aralarındakinin ne olduğundan bile emin değildi. Farketmeden sıkıntıyla dudağını şişirdiğini Louis ona dönünce fark etti. Hızla bunu öylesine yapmış süsü vermeye çalıştı. Eğer Louis'ye "Şimdi biz neyiz" gibi saçma bir soru sorarsa, elindekini kaybedebilir, duymak istemediği şeyleri duymak zorunda kalabilirdi.

Neyse ki Louis bir şey sormadan elini omzuna atıp onu sadece kendine çekti. Marcel gülümsemesini saklamaya çalışırken evine doğru yürümeye başladılar..

-

OLUM BUNU DA UTANMADAN ATIYORUM YA ŞWHXDŞCKSDHCCK

başlık kesha-cannibal

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top