.6.
"Bu imkansız Thor o öldü kendine gel!"
"Onu gördüm Clint, o pietro'ydu eminim"
"Onun öldüğünü hala kabullenmeye calışirken şimdi sen Thor onun geri geldiğini mi söylüyorsun?"
"Wanda sakin ol. Bu odadaki hiç kimse kabullenemedi bizde onun arkadaşıydık"
Wanda, Steve'in onu yatıştırmak için omzuna koymak üzere olan elini hızla itti. Ve parmağı ile Tony'i gösterdi.
"Bu odada daha pietro toprağa girmeden önce onun öldüğunü kabullenmiş olan tek kişi varsa o da tony"
Clint yasladiği duvardan ayrılarak wanda'ya yaklaştı.
"Wanda haklı. Onun cenazesine bile gelmezken nasıl bizim yüzümüze bakacak aşağılık olabiliyorsun?"
"Hiç bir şey bilmiyorken konuşamazsın Clint!"
"O zaman anlat tony. Neden cenazeye gelmediğini, neden pietro öldükten sonra 3 ay okula gelmediğini. Anlatsana Tony!"
Tony gözlerini kaçırıp dudağını kanatacak şekilde ısırdı.
Wanda odanın kapısını çarparak odadan çıktı içinden ise "Bunu anlamanın tek bir yolu var" diyordu.
------------------
Peter omzunda hissettiği el ile arkasına döndü. Karşısında ağlamak, çığlık atmak, bayılma üzere olan bir Wanda Maximoff beklemiyordu.
"Sen Peter Parker'sın değil mi?"
"Evet, ne oldu?"
Wanda elindeki telefondan bir erkek fotoğrafı gösterdi.
'Sizin şu kafeye gelen ve senin telefonundan mesaj atan vardı ya bu o kişi mi?"
Peter gözlerini kısarak çatlamış telefona baktı. Ve Kafeye gelen çocuğu gördü.
"Evet, evet bu o"
Wanda yanağından süzülen yaşı silerek telefonu kıracak şekilde sıkıca tuttu.
"Hey, sen iyi misin?"
Wanda peter'a bakacakken gelen bir titreme ile bayıldı.
"Bayıldı mı?"
Peter yerde eğilmiş wanda'yı uyandırmaya çalışırken kızın kafasının önünde ayakta durmuş çocuğa baktı.
Çocuk okulda adı çıkmış loki'den başkası değildi. Çocuğun gözleri yerde yığılmış durumda olan kızın yüzundeydi ama çocuğun yüzünde tek bir duygu endişe, korku, merak veya mutluluk hiç bir şey yoktu.
Oğlan yere eğilip kızı kucağına aldı. Ve peter'e dönüp;
"Revire götürüyorum gelmek ister misin?"
"E..evet"
-------------------
Steve'in Bucky'inin yanından ayrılmasının üzerinden bi süre geçmişti. Steve çok yorgun olduğunu sınıfa gittiğini söyleyip Bucky'nin yanından ayrılmıştı.
Bucky kitabını dolabına koyup düşündü şu sıralar arkadaşı steve ve eski arkadaş grubunun başına bazı olaylar geliyordu hatta Bucky buna bir keresinde şahit olmuştu. Çocuk bunun ilk önce bir eşek şaka olduğunu düşünsede sonradan tırsmaya, korkmaya başlamıştı.
Bucky derse geciktiği sebebiyle dolabın kapağını sert bir şekilde kapatarak koşmaya başlayacağı sırada dolabın kapağının kapanmamış olduğunu fark etti.
Kapağa yavaşça yaklaşarak bu sefer yavaşça kapattı ama yine sonuç aynıydı bu sefer kapatmak yerine açıp, kapağın kapanmasının sebebine baktı ama görünürde bi sey yoktu.
Dolabını süzerken içinde kendine ait olmayan bir cisim gözüne çarptı. Oğlan bir avuç kadar olan müzik kutusunu eline aldı ve yandaki kolu çevirerek kulagina yaklaştırıp müziği dinledi hoş ve sakinleştirici bir müzik çalıyordu. Bucky bu kutunun kendisine ait olmadığının farkındaydı ama kime ait olduğunu da bilmiyordu.
Bucky müzik kutusunu dolabına geri koydu, bununla sonra ilgilenecekti su an sadece derse geç kaldığı için öğretmeni bayan smith'e hangi bahaneyi söyleyeceğını düşünmekle ilgileniyordu.
Dolabın kapağını kapattı ve ordan ayrıldı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top