.4.

Tony zilin çalmasına 2 dakika kala en arkada oturan eski arkadaşları natasha ve clinte döndü, yüzünde anlaşılmaz bir bakış vardı tony'nin.

Tony gözleriyle ders kapısını gösterdi iki gence. Gençler  tony'nın ne demek istediğini anlamıştı zil çalınca tony'nın arkasından sınıftan normalce, sınıfa bir şey çaktırmadan ayrıldılar.

Tony duyulmamak için fazla öğrencinin olmadığı bir koridorda durunca arkasındaki clint ve natashaya döndü.

Güzel kahverengi deri ceketi ve altına deri tayt giymiş olan kızıl kadın sordu.

"Bulabildin mi kim olduğunu?"

Kadın meraklı gözlerle karşısındaki erkeği süzdü. Kadın tabiki çocuğun kim olduğunu bulduğunu biliyordu ama yinede sormuştu.

"Tabikide buldum"

Clint gözlerini devirdi ve sabırsızca söze girdi

"Kısa kes. Kimmiş o mesajları bize atan?"

"Şey.. o konuya gelirsek"

Oğlan gozlerini kaçırdı kaç defa kontrol etmisti kimin gönderdiğini ama sonuç hep aynıydı. Oğlan biraz durduktan sonra devam etti

"Bizle hiç alakası olmayan biri. Evet bizimle aynı okula gidiyor ama konuşmuşluğumuz hiç yok"

Kızın tuhafına gitmişti. Ilk basta bunu kendisini sevmeyen kisilerin yaptığını düşünmüstü ne kadar olanaksız olsada, ama hiç alakası olmayan biri mi? Işler daha da çıkmaza giriyordu.

"Tuhaf, belkide onu birisi bu mesajı atmak için zorlamıştır veya başka bir sey olmustur"

"Çocuğun adı ne demiştin?"

"Peter Parker"

Natasha yüzunde bir şaşkınlıkla

"O çocuğu tanıyorum bizden 1 Sınıf küçük. Geçen senenin en yüksek ortalamasına sahip kişiydi o"

"Sen öyle diyince bende hatırladım Natasha"

"Ama tuhaf olan şey çocuk çekingen iyi ve de saygılı birine benziyor bunu bize istiyerek yapmış olamaz"

Tony cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı.

"Okul bitti. Onun programına göre şu an okuldan sonra çalıştığı kafeye bisikletiyle 5 dakikası kalmış olmalı"

Iki arkadaş biraz şaşırmıştı ama tony'den bunu bekliyorlardı zaten. Tony işini yarım bırakmazdı her zaman en iyisini yapmaya çalışırdı hatta yapardı

"Yani demek istediğim çalıştığı kafeye gidip onu sorgulayabiliriz"

Üçüde birbirine baktı. Herkes biraz bunu düşündü polis değillerdi sonuçta peter denilen çocuk sorularına cevap vermiyebilirdi ama yinede denemeleri lazımdı.

Herkes gitmeyi onayladı, zengin çocuk arabasıyla gitmeyi teklif etti. Her yere ya bisikletleriyle yada otobusle giden iki genç istemeyerek onayladı çünkü en hızlı yöntem buydu.

Bu 3 arkadaş okulda herkesin kime ait olduğunu bildiği son model arabaya yöneldi. Natasha arka koltuğa otururken Clint şöför koltuğunun yanındaki deri kaplanmış koltuğa oturdu. Tony motoru çalıştıracağı anda yanında oturan clint eliyle dur işareti yaptı.

"Bekle, bir kişi daha gelecek"

Tony gözlerini devirip arabayı durdurdu.

Arka deri kaplama koltuğa birisinin oturmasıyla tony arabayı çalıştırdı.

"Gidebiliriz" dedi Steve.

Tony kaldığı yerden motoru çalıştırmaya devam etti.

"Her neyse"

Sessiz araba yolculuğunu stark'ın telefon melodisiyle bozuldu.

Tony son model telefonunu eline alıp kimin aradığını gördükten sonra telefonu açtı.

"Efendim bruce"

Bruce'un kalın sesinin bir şeyler söylediği duyuluyordu ama kelimeleri anlaşılıcak yükseklikte değildi.

"Bruce bekle hoparlöre aliyorum"

Tony telefonunun hapörlör tuşuna bastıktan sonra telefondaki kisiye devam et komutunu verdi.

"Aldığım kan örneği vardı ya. O gerçek kan"

Bunu duyan kisilerin yüzünde iğrenircesine bir ifade oluştu ama bruce'un devam etmesini beklediler.

"Ama insan kanı değil, domuz kanı"

Bruce'nin bu sözü üzerine arabayı sürmekte olan Tony telefonu kapattı.

Tony arabayı kaldırımı yanına park etti ve arkadaşları ile birlikte indi, varmışlardı kafeye. Sevimli, bağımsız ve de küçük bir kafeydi.

Tony kafenin "açık" yazılı cam kapısını ittirerek içeri girdi. Peter isimli çocuk kapının açılma sesiyle oraya döndü ve gördüğü kişilerle biraz şaşkınlığa uğrasada belli etmedi.

Avangers üyelerinin yarısı bir masaya geçtiler.

Peter eline menüleri alarak onların yanına gitti çekingen bir tavırla.

Natasha çocuğu süzdü. Çocuk okuls giydiği kıyafetleri değiştirmişti, iş kıyafeti olan beyaz gömlek ile siyah kot pantalonu vardı üzerinde.

"N..Ne alırdınız acaba"

"Sebep"

"Ne?"

Tony ona kafasını döndürüp anlatmaya başladı bir süredir başlarından genç olayları. Aslında peter olanlara şahit olmuş denilebilirdi. Wanda'nın başına gelenleri görmüştü o gün.

Peter wanda'ya üzülmüştü. Yaklaşık 1 yıl önce başına gelen olayı bütün okul bilirdi veya yaşadıkları küçük kasabanın yarısı da bilirdi.

"Senin telefon numarandan bize birer mesaj geldi sebebini öğrenmek istiyoruz"

Çocuk hala şaşkındı. Tony çocuk bir şey demeyince telefonunu çıkartıp onun numarasından gelen mesajı gösterdi

"Bu çok tuhaf ben size bir mesaj yollamadım, ben sizin telefon numaranızı bile bilmiyorum ki"

"Çocuk haklı" dedi Steve

Çocuk tavana baktı ve düşündü açan mesaj atmış mıydı? Yoksa onun telefonundan birisi mi atmıştı?

Çocuğun aklına dank etti, yüzünde okunabilir bi hatırladım ifadesi vardı.

"Hatırladım geçenlerde buraya bir kişi gelmişti telefonunu kaybettiğini benim telefonumdan birisine mesaj atıp atamayacağini sordu"

Natasha çocuğun sözünü devam ettirdi.

"Ve tabiki sende izin verdin"

"Evet"

"O kişi nasıl birisiydi?"

Çocuk biraz daha düşündü hatırlamaya çalıştı sonuçta buraya günde kaç kişi geliyordu ve okul, iş, ev derken aklı o kadar karışıyordu ki adını bile unutuyordu.

"Şey tam hatırlamıyorum şapkası vardı ve uzun boyluydu benden"

Tony kafasını tamam şeklinde salladı

"Teşekkürler evlat"

"Size yardım edebilmek bi zevk bay stark ve bir şey ister misiniz?"

Hiç kimse bir şey istememişti. Çocuk ordan uzaklaştı. 

"Yine başladığımız yere döndük" dedi clint

"En azından bunun ruhani bir varlık olmadığını biliyoruz"


Bu bölüm baya kötü oldu kusura bakmayın her neyse yeni bölümler daha çok özen vereceğim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top