.3.
Kız sendeleyerek kendini bir tuvalet kabininin içine attı. Kabinin kapısını kapattıktan sonra ayakta kalamayacağını anlayıp soğuk zemine bıraktı kendini.
Kız öksürükler içerisinde hızlı nefesler almaya basladı. Böyle durumlarda sürekli nefes darlığı çekiyordu. Kız yüzündeki yaşları bi taraftan silip bi andan da öksürerek nefes alıyordu.
"Wanda.. Iyi misin?"
Kız kapısının tıklanmasıyla kilidin surgusunü çekti.
"Wanda sorun yok. Her şey geçti. Birisi sadece şaka yapıyor."
Oglanın kapıyı zorlamasıyla kız iki elini sanki korkularının, tereddütlerinin içeri girmesini engellermişçesine kapıyı narin ve güçsüz kalmış elleriyle tutuyordu.
"Lütfen içeri gelme" dedi kız ağlayarak.
"Beni yalnız bırak.. lütfen.."
Çocuk kızın yalvarısları üstüne kapıyı zorlamayı bıraktı, onun yerine çocuk sırtını kapıya yaslayarak yere oturdu.
"Wanda. Tek korkan sen değilsin o gittiğinde bende yalnız kalmak istedim ama sen vardın"
Oğlan derin bi nefes alıp yüzünü ellerinin arasına gömdü ve sözün devam etti.
"Sen herkesten daha çok yıkılmıştın ve yardıma ihtiyacın vardı. Yanında oldum hergün psikiyatrise seni ben götürdüm evimde ağırladım senin yaralarını ben sardım çünkü sen bana onun emanetiydin ve hala da öylesin şimdi şu kapıyı aç. Içimizde gerçekte yalnız olmaktan nefret ettiğini biliyoruz"
Flashback
"Wanda seni burdan alacağım"
Kız sürücü koltuğunda oturan arkadaşına tamam anlamın kafasını salladı.
Kız 3 haftadır Psikiyatrise gidiyordu. Derin bi yara almıştı çünkü unutamayacağı, kapanamayacağı bir yara idi o.
Kızın sağlık durumu pek iyi değildi 1 haftadır o oğlan evini açmıştı ona çünkü kızın kendine zarar vermesinden korkuyordu.
Kız kapısını açıp binaya yürümeye başladı.
--------------------
"Bu seste ne?"
Diye düşündü çocuk yatağından doğrularak. Oğlanın aklına gelen en kötü düşünceyle beraber oğlan banyoya koştu. Bir şiddetle kapıyı açıp içeri girdi.
Içerde wanda yere oturmuş ağlıyordu. Oğlan yanına çömelip kızın saçını okşadı çok şükür aklına gelen düsünce gerçkleşmemişti.
"Ne oldu Wanda?"
"Bana o, o bana kendisini benim öldürdüğümü söyledi uyurken"
"Sorun yok wanda bu sadece bi rüyaydı. O asla öyle bi sey söylemez o sana çok değer verirdi üzülmesin istemez böyle."
"Sahi mi?"
"Evet. Şimdi sil şu yaşları"
Kız pijamasinin koluna yaşlarını silip oğlundan destek alarak ayağa kalktı.
Oğlan kızın yürümesine yardım edip lavabodan çıkarlarken kıza şu soruyu sordu.
"Turşu yemek ister misin?"
"Ne?"
"Uykum kaçtı ve canım tursu çekti hadi turşu yiyelim"
Kız gülerek kafasını salladı
"Tamam ama ben nutellalı ekmekte istiyorum"
Işte onların arkadaşlıkları böyleydi yanyana dişdişe en azından bir süreliğine.
Flashback End
Ağlamaktan yüzü gözü şişmiş olan kız kapının kilidini yavaşça açtı. Oğlan duyduğu sesle ani bir şekilde ayağı kalktı.
Oğlanın karşısında sanki babası işe gittiği için ağlayan küçük bir kız vardı. Oğlan o kız çocuğunu kollarının arasına alıp bir abi edasıyla sarıldı.
"Teşekkür ederim Clint"
Bu ikisinin tatlı abi kardeş ânını kızıl saçlı bir kadın gulumseyerek izliyordu.
--------------------
"Bu umarım küçük bi şaka ile kalır. Eğer bu devam ederse yapan kişiyi kendi ellerimle öldüreceğim"
Dedi sarı saçlı, fotbol takım kaptanı.
"Sakin thor bu yıl içerisinde bize 1 ölü yeter"
Steve derin bir nefes aldı
"Tony bi kerede dalga geçmesen"
"Tamam be. Bize su mesaj atan numara vardı ya eve gidince onu araştırırım"
"Bende lavabotuarda şu aldığım kana benzer sıvıyı araştırırım"
Dedi okuldan sonra işleri yüzünden sürekli lavabotuarda kalan bruce.
"Tamam o zaman yarın bildiklerinizi bana söyleyin"
"Peki KAPTAN"
tony steve alayla baktı ve uzaklaştı. Öbürsünlerde onun ardından uzaklaştı.
"Hiç kimse o olaydan sonra bi gıdım bile değişmemiş" dedi fısıldarmişçasına steve.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top