KAVUŞMA
Tarihimiz anılarla dolu ders al. Tarihimizi bil, öğren.
Ana yüreği bambaşkadır.
GERÇEK ORTAYA ÇIKIYOR
ATİNA
Abderus ve Agalia'nın yeni bir bebeği olmuştu. Bu onlara umut vermişti. İlk bebeklerinin acısıysa yüreklerinin tam orta yerinde kalbinde durmaktaydı. Onu ölen bebeklerini asla unutmayacaklardı.
BALKAN SAVAŞLARI DÖNEMİ
1 Balkan Savaşları nasıl başladı?
OsmanIı Devleti'nin Trablusgarp Savaşı'ndan yorgun dönmesini fırsat bilen Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan Osmanlı topraklarını paylaşmıştı. 1912 yılında Karadağ; resmen Osmanlı topraklarına saldırmıştı.
Bulgaristan; bağımsızlığını kazandıktan sonra etkin bir rol oynamaya hazırdı; Balkan Savaşlarının fikri de Bulgaristan'dan çıkmıştı. Balkan ulusları; Osmanlı Devleti'ne Makedonya'da ıslahat yapılması için kurmaca bir baskıda bulundular bu gerçekleşmeyince Karadağ; 1912'de Osmanlı Devleti'ne saldırdı.
Osmanlı Devleti; savaş yorgunluğu ve olumsuz şartlar nedeniyle tarihe 1. Balkan Savaşı olarak geçecek savaşı kaybetti. Bulgarlar, Çatalca'ya kadar geldi ve İstanbul'u tehdite başladılar. Sırplar, Karadağlılar ve Yunanlar; Makedonya'yı tamamen işgal ettiler. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. Yunanlılar; Gökçeada ve Bozcaada dışındaki adaları işgal etti.
Balkan Savaşı sonuçları
Ege Denizi'nde Osmanlı Devleti hakimiyeti sona erdi.
Osmanlı Devleti Edirne – Kırklareli dahil Midye- Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını kaybetti.
1. Balkan Savaşı'ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı anlaşılmış ve Türkçülük fikri ön plana çıktı.
Bulgaristan Ege denizine ulaşmış ve savaştan en karlı çıkan devlet olmuştur. Ancak bu durum II. Balkan Savaşı'na neden olmuştu.
Balkanlardan Anadolu'ya büyük göç hareketi olmuş ve Balkanlarda Türk Azınlığı Sorunu ortaya çıkmıştı.
II. Balkan Savaşının Nedenleri
Bulgaristan'ın daha fazla toprak almasını kabul etmeyen Yunanistan, Karadağ, Sırbistan ve 1. Balkan Savaşı'na katılmayan Romanya birleşerek, Bulgaristan'a karşı savaş açtı.
Bulgaristan'ın çok güçlenmesi de 2 Balkan savaşının nedenlerinden birisiydi. Osmanlı Devleti'nden alınan Balkan topraklarının paylaşılamaması büyük sorun oluşturuyordu. Balkanlar'daki tüm devletler Bulgaristan'a saldırmıştı. Daha sonra cephe değişmiş, Bulgaristan ile Romanya, Yunanistan ile Sırbistan arasında savaş olmuştu.
2 Balkan savaşının sonucu
Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli'yi geri almıştır. Bulgaristan mağlup olmuştur.
Balkan devletleri, aralarında Bükreş Antlaşması'nı imzalayarak savaşa son vermiştir (10 Ağustos 1913).
Yunanlılar'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve 'na yayıldılar. MÖ 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla dönüşen bir dili getirdiler.
ATİNA'DA HAYAT DEVAM EDİYOR.
Abderus 31 yaşında Agalia ise 27 yaşındaydı. Bu Yunanlı çift savaşın orta yerinde bebeklerini yitirmişlerdi. Geçen acı dolu günlerden sonra Tanrı seslerini duymuş onlara yeni bir bebek armağan etmişti. Bebeklerinin ismini Hypatia koymuşlardı. Türkçede en yüksek anlamına geliyordu. Türkçede uslu anlamına gelen Haydee ise ölen ilk bebeklerinin ismiydi. Öyle uslu görünüyordu ki ismi Agalia koymuştu. Yunanlı çiftin mesleği tarım ve hayvancılıktı. Bu şekilde geçimlerini sağlıyorlardı. Yunanistan dağlık bir bölgeydi. Doğal kaynaklar açısından fakir olan Antik Yunan'da zeytinyağıi şarap üretimi gelişmişti. Felsefe ortaya çıkmıştı. Gelişmişti.
"Hypatia güzel kızım benim" diyerek sevgiyle kızına sarıldı Agalia.
"Harikasınız kızlar" dedi Abderus.
"Sonunda mutluyuz" dedi Agalia.
"Sonunda bebeğim."
Yunanlı çifte bir haber gelmişti.
"Bize kim mektup yazar ki?" diye sordu Abderus.
"Bilmem ki? e haydi aç şunu merak ettim" dedi Agalia kollarında minik bebeğini sallarken.
"İstanbul'da yıllar önce ölen kızımıza dair iz bulmuşlar tatlım Haydee hayattaymış, bebeği birileri kurtarmış" dedi Abderus şok bir yüz ifadesiyle.
"Ne sen ne diyorsun?."
"Ölmemiş o hiç ölmemiş" diyerek gözyaşlarına boğuldu, adam. Bu gözyaşlarına eşi Agalia' da eşlik etti. Yunan'lı çift tüm gün ağladılar.
İSTANBUL
"Orhan sen ne dediğinin farkında mısın? o bizim çocuğumuz onu biz büyüttük şimdi ondan ayrılıyor muyuz yani?"
"Hayatım bebeğin yıllar sonra ailesinden haber alınmış. Birde kendini onların yerine koy. Yıllardır bebeklerinin öldü gerçeği ile yaşamışlar".
"Evet haklısın bu korkunç çok acı."
"Bizde bebeği sahiplendiğimizde aynını yaşadık. Zavallı bebek dedik ailesi ölmüş oysa bebeğin ailesi hayattalar bu mucize değil de ne?"
"Ondan ayrılmak çok zor olacak" dedi Selma.
"Kolay olacağını kim söyledi?".
"Bunu ona nasıl söyleyeceğiz?."
"Yavaş- yavaş alıştıra alıştıra."
Gerçeği anlattılar. Kız şoktaydı.
"Siz benim ailemsiniz sen annem sende babamsın. Ve sizlerde abim, ablam. Orhan,Selma, Leyla, Ahmet hepsi de o anda gözyaşlarına boğulmuşlardı. Sevginin de gözyaşı başka oluyordu.
Ayrılıklar her zaman zor olmuştur.
Abderus ile Agalia yıllar sonra çocuklarına kavuşmuşlardı.
Agalia, Türk aileye sevgiyle sarıldı. Daha sonra onların eline bir not uzattı. Notta Yunanca yazının altında Türkçe çevirisi vardı.
"Siz benim çocuğumu büyüttünüz, ona baktınız. Siz onun annesi, babasısınız. Sizlere minnettarım. Ne yapsak hakkınızı ödeyemeyiz. Tanrı sizi kutsasın".
Sevgiyle birbirlerini kucakladılar.
"Biz artık dostuz" dedi Selma.
Melek'in ailesiyle vedalaşması zor oldu. Fakat sık- sık uçağa atlayıp onları ziyaret etti. Türk ile Yunanlı aile hep haberleştiler. Asla birbirlerinden kopmadılar.
Onlar dost oldular.
Dostluğun ırkı, cinsiyeti, dini olmazdı. İyiler iyiydiler.
Kötülerse kötü.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top