☸ Gümüş Işık ☸
☸ Ametist Şehri, Merkez Binası ☸
Laurel, bu kadar düşüncesiz davrandığına inanamıyordu. Aynı hatayı üst üste yapmıştı.
Şifacı elbet ona inanmayacaktı. Elbet kendi yolunu çizecekti.
Laurel geleceği değiştiremeyeceğini ta en başında, Stephen'ı kaybettiği anda, anlamalıydı.
O tüm hayatı boyunca Gümüş Gölge olmaya sadece bir kez yaklaşmıştı ve o anda da Stephen'ı kaybetmişti.
Eflatun renkli yansıtıcısına gelen mesajla dikkati düşüncelerinden ayrıldı. Mesaj Kalsedon'dandı. Kalsedon'un ve Safirlerin bir çoğunun lideri Jared McCorrin'dendi.
Laurel karşısında çıkan hologramdaki mesajı sesli komutuyla kabul etti.
"Sana söylemiştim." Adamın gözleri renkli hologramda bile dikkat çekiyordu.
Laurel kelimelerini toparlayamadan Corrin konuşmaya devam etti. "Laurel, Sardoniks'i bırak gitsin. Orayı çoktan kaybettik."
Laurel sinirliydi. Tek dileği geleceği durdurabilmekti ve her detayını ince ince düşündüğü planını başarmaktı.
Bunun için önünde sadece iki kişi vardı. Aynı zamanda bu planı onlar olmadan yapamazdı. Eğer onlar Laurel'e yardım ederse Laurel'in görüsündeki her şey gerçek olurdu.
Ve aynı zamanda... çok güçlenirlerdi ve bu sefer kimse onları durduramazdı.
"Peki ya Karneol, Corrin. Kız dediklerimi yapmadı!" Bunları derken, daha çok kendine sinirliydi. Corrin yanıt vermedi, Laurel'in devam etmesini bekledi. "Bunun anlamını biliyor musun sen?"
"Yapacağını mı umuyordun ki?" Corrin bile şaşırmış görünüyordu. "Kendin söylemiştin, giderek güçleniyorlar, Laurel."
"Fakat onlar Gümüşler." Bunları söylerken kadının sesi düşünceliydi. Birkaç saniye sonra devam etti. "Benim gibiler. Beni anlamaları, bana yardım etmeleri lazım."
"Onları bu gezegene geldikleri üçüncü gün kaybettin." Corrin Laurel'i suçluyordu. "Bir saniye olsun geleceği düşünmeyi bırak."
"Peki ya geçmişi, Corrin?" dedi Laurel en az Corrin'inki kadar tehlikeli ve suçlayıcı bir tonda olan sesiyle. "Geçmişi mi geleceğim yapacağım? Aynı şeyin bir kez daha olmasına izin vermeyeceğim."
"Geçmişi de düşünme, Laurel." Corrin'in sesi sinirliydi.
"Peki ya şu anı?" diye sordu Laurel gülerek.
"Düşünme, Laurel. Benim yaptığımı yap." Corrin, Laurel'in onu dinlemesine şaşırıyordu. "Önemli olan onların güçleri değil, Laurel. Ne Safirlerin ne de Gümüşlerin. Önemli olan onların hangi tarafta, kimin tarafında oldukları. Unutma ki ışığın parlaklığının sana sağladığı bir yarar olmaz, tabii o ışık sana vurmadıkça."
☸
Laurel her şeyden çok Yeni Dünya'yı düşünüyordu, öyle ki kendinden bile çok sevdiği birini bu gezegen uğurunda öldürmüştü.
Neden bu kadarını bile yapmışken geri adım atsındı ki?
Kadının gözleri yine gümüş rengine parıldıyordu ve bu sefer gücü değildi gözlerini o renge getiren, düşünceleriydi. Laurel Ametist belki de ilk defa kendi ölümünü düşünüyordu. Bunu yıllar önce görmüştü. Görülerinin bazıları değişkendi, bazıları da zaten değişen şeyleri gösteriyordu.
Bu seferki ise dehşet vericiydi.
Sardoniks'le ilgiliydi, Laurel daha önce gördüğü tüm görülerdeki boşluğu kapatmıştı bu son görüsü sayesinde.
Şifacı'ya haber vermesi gerekiyordu. Konu onu da ilgilendiriyordu fakat görüsüne kendi bile zor inanmıştı ki kızı inandırabilsin.
Zihni bundan çok önceki bir anısına gitti, Yeni Dünya'nın liderlerinden dördü toplantı odasındaydılar.
Dimitri, kuzey ışıklarından bahsediyordu. Çoğu Karneol yüzünden onu dinleyememişti. Tabii bir de Dünyalılar vardı.
Asıl soru şuydu, bu ışıklar Karneol ve Dünya'dan önce miydi? Yoksa sonra mı?
Cevabı sadece bir kişi biliyordu. Ve onun da kimseye söylemeye niyeti yok gibiydi.
☸
"Krista." Bu kelimeyi duyduğu anda Corrin'in yüzü şaşkınlıkla dolmuştu. "O Karneollu falan değil. Bu sadece bir oyun. Karneol'u tümüyle başla bir şey için kullanıyorlar. Elijah buna izin vermeyecek. Karneol isyanını sürdürecek."
"Kuzey ışıkları." dedi Corrin ve Laurel onayladı.
"Kuzey ışıkları." diye tekrar etti.
Düzenlenme Tarihi: 20.12.2016
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top