13 ☸ Görü ☸

☸ Sardoniks Şehri, Merkez Binası - Dolunay Ateş/Gümüş Gölge

☸ Ametist Şehri, Merkez Binası - Laurel Ametist/Gümüş

  ☸ Karneol Şehri, Merkez Binası - Elijah Wilson/Melez

☸ Kalsedon Şehri, Merkez Binası - Darya Sharapova/Safir 


    Yeni Dünya yüzlerce sürpriz barındırıyordu. 

   Karneol ise sadece bunlardan biriydi.


Laurel buna bilmek değil hissetmek diyordu, geleceği görmek değil, hissetmek. Tıpkı benim insanları hislerimle iyileştirmem gibi. 

Hisler Dünya'dayken de güçlüydüler. 

Fakat şimdi, o anda, hayatımızın asla vazgeçilemeyecek parçalarıydılar. 


Adım Dolunay, insanların Dünya adını verdikleri bir gezegende yaşıyordum bir zamanlar...


Dimitri Caine'nin, artık öleceği tarihi biliyordu, Laurel, tıpkı kendininkini bildiği gibi. 


Darya, Joseph, Corrin... Safirler, Kalsedon'a gitmelerinin nedeni aslında herkesin düşündüğü şeyden farklıydı. 

Dünya ve Yeni Dünya; ikisi de tükeniyordu. 


Zihnime farklı yerlerden hücum eden, binlerce düşünce, görüntü, insan, tarih... hepsi sanki beni öldürmek için yarışıyor gibiydi. 

Çığlık atıyordum, uzaklaşmaya çalışıyordum, sadece kendi güçlerimi değil, diğer Gümüşlerin güçlerini de kullanıyordum. 

Bunlardan kurtulmanın tek yolu, bunları görmekti. 


Kızıl gökyüzü, kızıl binalar, kızıl güneş ve hepsinden öte, üstünde kızıla parıldayan altın bir pelerin giymiş kızıl saçlı bir kadın. 

Kadın pencereye doğru ilerliyor, Karneol şehrini izliyor, Yeni Dünya'nın sonunu izliyor.

Aniden gelen bir enerji dalgası hepsinin sonu oluyor, herkes onlar gibi oluyor; birer Karneollu, birer hissiz.  Milyonlarca insan ölüyor, en güçlüleri başta olmak üzere.

Elijah, Karneolluların lideri bile ölüyor, bunu çok önceden biliyordu.

Laurel, Dolunay, Dimitri, Corrin, Darya, Joseph, Güneş, Jack, Augustus, Nora, Nova Alys, Alice, IceBella, Isabel, Jason, Zafira...

  ☸  

Karabasan, sanırım en iyi açıklaması buydu. Bunların hepsi uyanamadığım, asla uyanamayacakmışım gibi gelen bir kabustu sadece. 

Bunları durdurmanın yolunu bilmiyordum fakat hissediyordum. 

Önümde yere atılmış, buruşturulmuş, bir sayfasına onlarca resim, kare çizilmiş onlarca resim vardı. Kapıya hızla vurulurken onları toparlıyordum sadece.

"Size söyledim!" dedim neredeyse bağırarak. "Gördüklerimin hepsi bunlar!"

Yalan söylüyorsun, diyen Dimitri'nin sesi hepsinin sesini bastırıyordu. 

Onun gözlerine bakamıyordum. Sessizce diğerlerine dönüp konuşmaya devam ettim, belki de ilk defa ikna gücümü bilinçli olarak kullanarak. 

"Çizdiklerimin hepsi bunlar." dedim tüm gücümü sesime yansıtarak. "Bir şansımız var, Laurel ve Corrin'le birlik olacağız. Bu kadar."

Kes şunu, Luna. 

Kapa çeneni, diye yanıt verdim ona. Düşüncelerimin ona gittiğinden bile emin değildim. 

Isabel, bana inanmamış gibi görünüyordu. Nora da öyle. Fakat tek kelime etmediler. 

Ne gördüklerimi hiçbiri bilmiyordu. Biri hariç, biri bilmiyordu doğru. Fakat bilmekten de öte hissediyordu. 

Başlangıcın sonu bizim için değildi, bir yolunu bulacaktık. 

Asıl sorun bunun için ödememiz gereken bedeldi. 


Düzenlenme Tarihi: 13.12.2016

Şimdiye kadar yazdığım en kısa bölüm oldu :'( Elimden bu kadarı geldi ama :/ Hem bu geçiş ve görü bölümü gibi bir şey. 

Fark ettiğiniz gibi sınavım kötü geçti.  Lütfen anlayışla karşılayın. Birkaç güne toparlayacağım yeni gelen bölümlerle. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top