İrem arıyor...

Yiğit: ne var?

İrem: nasılsın?

Yiğit: kötüyüm, niye aradın?

İrem: nasıl olduğunu sormak için.

İrem: hap alırken gördüm seni yine.

Yiğit: daha çok görürsün.

İrem: sanmam.

Yiğit: ne "sanmam"?

İrem: bugün hap aldığın kişiyi hatırlıyor musun?

Yiğit: hep değişiyor.

İrem: uyuşmaya başladı vücudun değil mi?

İrem: cevap verecek takatin bile yok.

İrem: güvenmediğin insanlardan hap almamalısın.

Yiğit: senin sesin... sesin niye öyle çıkıyor?

İrem: nasıl çıkıyor?

Yiğit: fazla... neşeli.

İrem: senden kurtulduğum için.

Yiğit: ne... nasıl, nasıl kurtuldun benden?

İrem: bugün aldığın hap her zamankinden değildi.

İrem: ben ayarladım onu.

İrem: vücudun uyuşmaya başlayacak, zihnin kapanmak isteyecek.

İrem: korkma, acı çekmeden öleceksin.

Yiğit: ne verdin sen bana?

İrem: tüm her şey bitecek.

İrem: seni berbat hayatından kurtarıyorum işte.

İrem: teşekkür et bana.

İrem: edemezsin sanırım.

İrem: konuşamıyorsun değil mi?

İrem: korkuyorsun.

İrem: korkunun nasıl bir his olduğunu hisset.

İrem: damarlarındaki kan zerrelerinin bile titrediğini duyumsa.

İrem: ölüm ensende.

Yiğit: İ... İr...

İrem: zorlama kendini.

İrem: beni anlayabilir misin şimdi?

İrem: kaç kere ölmek istedim biliyor musun?

İrem: bir keresinde babamın tüm ilaçlarını içmek istedim.

İrem: senin için ölmeye değmez.

İrem: ama senin ölmen...

İrem: bu dünyaya iyilik olur.

İrem: sen bir katilsin.

Yiğit: se... sen de.

İrem: ben bir katil olmayacağım.

İrem: içtiğin şey babamın uyku ilacıydı.

İrem: benim senden kurtuluşum başka türlü olacak.

İrem: polisler yolda, birazdan seni almaya gelirler.

İrem: ilkokulun önünde çocuklara şeker diye uyuşturucu dağıttığını biliyorum, elimde fotoğrafların var.

İrem: ve beni tehdit ettiğin mesajlar.

İrem: ve uyuşturucu alırken fotoğrafların.

İrem: ve okulun lambalarını patlatan da sendin ama bunu söylemedim polise.

İrem: diğerleri yeter seni içeri tıkmaya.

İrem: söylemiştim, benim katilim olmana izin vermeyeceğim.

İrem: seni kurtarıyorum bi' nevi.

İrem: uyudun mu?

İrem: horluyorsun...

İrem: siren sesleri de geldiğine göre...

İrem: elveda çaresiz oğlan, umarım bir daha karşılaşmayız.