제로

"Bir oyuna ne dersin Jeon?" dedi boğuk ve derin sesiyle donuk kahvelerini gözümden ayırmayarak.

Belinden revolver tabancasını çıkarıp şarjörünün içinde bir mermi kalıncaya kadar boşalttı. Eliyle gri saçlarını karıştırıp o tapılası gülüşünü sundu ve silahın gümüş renginde olan kabzasından tutup horozunu çekti ve bana uzattı.

"Çünkü ikisi de kaçınılmaz derece de hoştur Jeon. Aynı aşk gibi ama aşk kaybedenlerin işidir."

"Ve bilirsin ben hiç kaybetmem, hep kazanırım." dedi.

Diğer eliyle elimi kavradı ve okşamaya başladı. "Ne dersin? Oynayalım mı? " dedi. "Hm?" elime silahı yerleştirdi.

Elimi -ve silahı- başımın hizasına getirdi. Silahı kafama dayadı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Kalbimin atış hızı artmıştı. Sanki yerinden fırlayacaktı. Kalbimin atış hızının değişmesinin nedenini neye bağlamam gerek bilemiyorum. Kafamdaki silaha mı yoksa Kim Taehyung'a mı? Tek bildiğim bir şey varsa Kim Taehyung'un beni öldürdüğüydü.

"Benim kaybetmeye niyetim yok ama Jeon... Sanırım sen çoktan kaybetmişsin." dedi ve yüzüne alaycı gülüş koydu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top