46. Bölüm - " Özlem"
<Yeni bölüm >
" Uçuruma. " dedi Yaman.
Sessiz geçen bir araba yolculuğundan sonra istediğimiz yere varmıştık. Hava bulanıktı , her an yeniden yağmur yağabilirdi. Yaman hızla çıkıp arabanın bagajını açtı bende arabadan inip yanına geçtim. Kaşlarım gördüğüm şeylerle havaya kalktı.
" Bunları kim koydu buraya " Dedim daha çok kendim ile konuşmuş gibi. Yaman sorumu duymuş olucak ki yavaşça bana döndü.
" Senin şu çok akıllı (!) arkadaşın Yaprak varya o ayarladı ama, "Dedi. Bana daha çok yaklaşarak aramızda bir nefeslik mesafe bırakarak sözlerine devam etti.
"sana iyi gelecek şeyin bir piknik sepeti değilde ben olduğunu bilmiyor" Dedi sesimin titrememesine dikkat ederek konuştum.
" Nerden biliyorsun belki beni piknikler daha mutlu ediyordur. " dedim oda gülerek aramazdaki mesafeyi sıfıra indirdi.
" İçinde benim olmadığım hiçbir şey seni mutlu edemez Aslı " Dedi. böyle ukalâ oluşu beni sinirlendirdi ama haklıydı onsuz dünyada bende olamazdım.
" Seni ukala " diyip omzuna vurdum ve ondan uzaklaştım arabanın ön tarafına gelip kaputa oturdum
" Yaman bir zahmet sende piknik sepetini getir. " dedim gülerek. Yaprak 'ında ne karıştırdığı ortaya çıktı.
" Sen ne işe yarıyorsun, hayır hapisten kaçan benmiyim senmisin anlamıyorum? " dedi . Hem Yamanın söylenmelerini dinleyip hemde karşımdaki nefes kesici manzarayı izliyorum . Sonra yanımda beliren sıcaklık ile kafamı ona çevirdim. Elindeki elmadan bir ısırık alıp çiğnemeye başladı.
Şuan karşımdaki adam bir yunan tanrısından farksızdı. Ben ona bu şekilde bakarken,
" Maşallah de maviş nazar değdireceksin. " dedi egosunu bile özlediğimi fark ettim ama tabi bunu ona söylemedim, boyundan uzun egosunu biraz daha yüceltmek istemedim .
" Hıhı kesin çok yakışıklısındır sen! " dedim.
" Niye bence gayette yakışıklıyım." dedi onu takmadım . Sonra bana ısırdığı elmayı uzattı tam bi ısırık alıcaktım ki elmayı çekip dudağıma yapıştı.
Beni kaputa yaslayarak öpüşünü derinleştirdi. Dilini dudaklarımın arasından kaydırdı ikimizinde ağzından zevk dolu bir inilti çıktı. Yaman inlememi duyduğunda daha da vahşileşti ellerini saçlarımdan geçirip arkaya doğru çekti.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı sonra ortaya çıkan boynuma kafasını gömdü . Derin derin kokumu içine çekti sonra dudaklarını işleve soktu önce küçük küçük öpücükler bıraktı sonra emmeye başladı bu hareketi ağzımdan bir inleme kaçmasına neden oldu.
İlk defa böyle duygular hissettim . Diğer eli ile bacağımı okşuyordu. Boynuma ufak öpücükler ile yüzüme doğru yol çizdi. Çenemi öpüp hafifçe ısırdı.
" Seni özledim. " Dedi sıcak nefesini iliklerime kadar hissetim. Belimden tutarak piknik sepetinin hemen yanında olan bembeyaz örtüyü alıp yine benden ayrılmadan yere serdi.
Yavaşça beni yere yatırdı bir yandan da beni öpüyordu. Ellerim saçlarının arasından geçiyor boynuna izler bırakıyordu.
Üzerimdeki askılı tişörtü sıyırdı. Boynuma öpücükler koyarken göğüs oluğumu öpüyordu. Kısa bir anlığına ara verip üzerindeki tişörtü çıkardı.
Ellerim tenine ellemek için adeta karıncalanıyordu. O sırada üzerimdeki tişörtü full çıkardı . Beyaz sütyenim ile kalmıştım.
Kafasını göğüs altıma gömüp oraları yalamaya başladı. Resmen titriyordum altında.
" Üşüdünmü sen ? " Dedi kafasını bir an kaldırıp bana bakarak. Hızla kesin bir cevap verdim
" Hayır." Üşümüyorum tam aksine yanıyorum.
Yaman üşümediğimi anlamış olacak ki pis pis sırıttı. Onun sırıtmasını engellemek için sırtına tırnak geçirdim. Yüzünü kırıştırırken hala gülüyordu.
" Sen şimdi benim için titriyorsun. " Dedi bayramda harçlık parasını çok alan çocuk gibi sevinirken.
Ona yenilerek "Evet! " Dedim. Dudağının bir kenarı kıvrıldı, tam orasından öptüm.
Güldüm. beni gülerken öptü. Sonra kaldığı yerden devam etti.
Göbek deliğimin çevresini öpmeye başladığında sınıra gelmişti. Belimden neredeyse düşecek olan eteğim sınırdaydı ve Yaman oraları öpüyordu.
Gıdıklanıp gülmeye başladım. Yaman benim zaafımı bulmuştu. Ve öpmeye başladı.
" Zaten sonunda benim karım olacaksın , ha bugün ha yarın bence fark etmez. " Dedi gülerek.
Ne dediğini anladım ama elbette o tipik kızların dediğini diyecektim.
" Evlenmeden olmaz ! "
" Peki müstakbel kar-" O kelimeyi söyleyemedi çünkü bu mükemmel anı polis aracı sesi bozdu. Yaman hızla benim üzerimi giydirip ayağa kaldırdı. Kendi tişörtünü giydi , saçımı başımı düzeltip arabaya baktı. Bu tarafa biraz mesafesi vardı.
Yaman alnımdan öperken konuştu. " Şimdi gitmem lazım , kaçtığımı anlamış olmalıl-"
"Anlıyorum. " Diyip ona sıkıca sarıldım , kısa sürsede ne zaman buluşacağımız belli değildi.
" Ve son bir şey daha , sözünü tutamadın. Seni bulduğumda bıraktığım gibi olacaktın dağılmış değil. " Dedi ağzımı açacaktım lakin Yaman çoktan koşmaya başlamıştı.
Polis aracı bana doğru yaklaştığında durdu ve içinden bir kaç kişi çıktı.
" Burada ne işiniz var bayan " dedi bir polis bende kaşlarımı çatarak ona baktım ve cevap verdim.
" Bu sizi ilgilendirmez ." dedim sinirli çıkan sesim ile,
" Bayan lütfen soruma cevap verin. " dedi adam.
" Sadece biraz nefes almak istedim buna iznim vardır herhalde. " dedim aksi bir sesle .
" Tamam beyler çekilin siz ben bayanı tanıyorum. " bunu söyleyen sese doğru döndüm bu Bahar' ın babası Rıfat beydi.
" Aslı kızım nasılsın? " dedi karşımdaki 45'li yaşlarında duran adam babacan bir tavırla.
" İyiyim Rifat abi sen nasılsın? " dedim gülümseyerek.
" Ben iyiyim de , Poyraz nasıl asıl 1 haftadır gelmiyor işe nerde biliyormusun? " dedi bir an şaşırsam da nerde olduğunu tahmin edebiliyorum .
" Ben nerde olduğunu biliyorum , en kısa zaman da da yanınıza getireceğim " dedim.
" Tamam Aslı kızım sonra görüşürüz , he bir de çok durma burda birazdan yağmur fazla yağıyor. "
" Tamam Rıfat abi sonra görüşürüz. " dedim gülümseyerek oda polis aracına binip uzaklaştı .
Hemen arabama binip çantamdan telefonumu çıkarttım. Adanaya en erken uçak biletine baktım bugün saat 3.50 'de var hemen bir tane satın aldım
Saat 1.00'i hemen eve doğru yola koyuldum merdivenlerden hızla çıkmaya başladım . Nefes nefese kapının önüne geldim .
Hızla zile basıyorum hemde elim ile kapıya vuruyorum . Kapı açılınca hızla içeriye girdim daldım da diye bilirim . Annem bana şaşkınca bakıyordu
" Aslı ne oluyor kızım bu acelen ne "
" Sonra anlatacağım anne ama şimdi çok acalem var. " Dedim hızla odama çıkan merdivenleri çıkamayı başladım.
Odamın kapısına geldiğimde hızla kapıyı açtım içeriye girip dolabıma yöneldim kapağını açıp en dibe attığım sırt çantamı çıkardım. Içine birkaç kıyafet koydum , lazım olabilecek bir kaç eşya aldıktan sonra arkamı döndüm. Annem kapının önünde durup çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
" Nereye gidiyorsun sen ? Ne oluyor size he abin de yok ortalarda ne karıştırıyorsunuz siz ? " anneme baktım gözleri dolmuştu bizim için tedirgin oluyordu abimle bu son olanlardan sonra normal davranmıyorduk.
" Anneciğim sakin ol ben de abimi bulmaya gidiyorum " dedim elini tutarak.
" Poyraz nerde ki ? " diye sordu annem. ilk başta gerçeği söylemeyecektim ama sonra vazgeçip doğruyu söyledim.
" Adana' da " dedim.
" Orada ne işi var? " dedi yeni bir soruyla saatime baktım saatin iki olduğunu gördüm.
" Anneciğim benim şimdi gitmem gerekiyor ama herşeyi anlatacağım." dedim yanağından öpüp sıkıca sarılıp ondan ayrıldım .
" Hadi ben gidiyorum sende kendini üzme tamam mı " dedim kafasını salladı.
" Dikkat et kızım abini almadan da gelme ." dedi kafamı salladım.
Çantamı sırtıma takarak aşağıya indim kapıyı açıp çıktım hızla apartmanın merdivenlerinide indim . Arabama binip son süratle sürmeye başladım. Hava limanına vardığımda uçağın kalmasına yirmi dakika kaldığını fark ettim hızla içeriye girip kontrolleri yaptıktan sonra uçağa bindim bana verilen koltuk numarasını bulup yerleştim.
Derin bir oh çekerken bir an önce abimin yanına gitmek istiyordum. Hem abimi alacaktım hemde Gizem'i ziyaret edecektim...
50k?
50k olduk ♥♥♥♥
Nevşehir plakası felan xnxjxxjqxx
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top