48. bölüm - " KAVUŞMA"
Apartmanın kapısını açtıktan sonra abimle içeri girdik. Annem hemen yanımıza geldi ellerini abimin yanaklarına koyarken bir damla yaş süzüldü.
"Abi toparlanman lazım çünkü sen benim abimsin !"
"Oğlum benim nasıl da çökmüşsün" Abim yavaşça koltuğa oturdu. Ona bir bardak su getirdim. Sakin bir şekilde içti ,kalktı ve odasına doğru gitti.
Anneme sıkıca sarıldıktan sonra abimin yanına gittim. Kapıyı yavaşça açarken abimin pencereye boş boş baktığını gördüm.
" Toparlanacağım daha iyi olup , gizemler kurtaracağım ve onları kendi ellerimle hayatlarına son vereceğim!"
Abimin omuzuna kafamı koyarken gözümden yaş düştü. " yapacaksın , zorundasın abi"
***
Üzerime hırkamı alıp koşuya çıkmıştım.
Yağmurlu havaları severim bana göre dünyayı bi anlığına temizler ve ardında bıraktığı o güzel kokuyuda ayrı severim .
Kulaklığımı takıp hızlanmaya başladım mahalleden çıktığımda kendimi az da olsa huzurlu hissetmeye ihtiyacım vardı.
Yaman yoktu şuanlık ama içimde bir his vardı iyi hal indirimini kazanacaktık çünkü kendini kurtarmak için vurdu o ateşi bi yandan da intikam tabi
Koşmaya başladım. koştum ,koştum ,koştum bi yere gelmiştim ayaklarım beni cezaevine getirdi şaşırmadım önceden de gelirdim buraya ama içeri giremeden geri çıkardım.
Bu sefer de böyle olucak ama yakında çıkacağını düşünüyorum bu yüzden içeri girmeyeceğim.
Avukatın numarasını bulup aradım.
" sahilin oraya gelebilirmisin , müsaitsen ?"
Sahile koşarken hızlı sayılırdım şu aralar koşu yapmak bana iyi hissetiyordu.
Avukatı göremeyince ondan hızlı geldiğimin farkına vararak gururla gülümsedim ama bu kısa sürdü çünkü adam yan tarafta banka oturuyordu.
" bekletmedim umarım ?" Dedim hüsranla ve iyi hal indirimi için sorularımı sormaya başladım.
***
"Elimizde şartlı tahliye istiyebilmek için geçerli sebeplerimiz ve kanıtlarımız olmalı" Aslı heyecanlı bir şekilde sordu.
" Peki o sebepler ve kanıtlar bizim elimizde var mı?"
"Evet var. Olay sırasında aralarında bir kavga olmuş Yaman beyin yüzünde ve suçlunun da adli tıp raporuna göre de darp izleri var, tanık Ömer beyin de söylediği şeylerde bizim çok önemli çünkü Ömer beyin verdiği şahitliği göre olay içinde ağır tahrik var. "
"Yani avukat bey Yaman'ı temize çıkartabilirmiyiz? " avukat kendinden emin bir şekilde gülümsedi.
"Evet Aslı hanım ama bu biraz uzayabilir çünkü hakim bizi zorlayacak sürekli mahkemeyi uzatacak ya da ertleyecek bu esnada sizden ve Yaman beyden istediğim yanlış birşey yapmamanız ve sabırlı olmanız yoksa Yaman beyi çıkarmamız imkansız olur anladınız mı?"
"Çok teşekkürler avukat bey size güveniyorum lütfen güvenimi boşuna çıkarmayın."
"Çıkarmayacağım emin olabilirsiniz Aslı hanım" dedi ve ayaklandı onunla birlikte bende ayağa kalktım tokalaştık,
"İyi günler avukat bey "dedim
"İyi günler Aslı hanım."
****
MAHKEME GÜNÜ
Aslı çok heyecanlıydı çünkü bugün onun ve Yaman'ın yıkılışını ya da yeniden doğuşunu belirleyecek. Birazdan mahkeme salonun kapıları açılacak ve duruşma başlayacak...
Duruşmanın başlamasına 10 dakika kaldı ve ben yerimde duramıyorum mahkemenin salonunda bir o yana bir o yana dönüp durdum.
"Aslı otur artık" diye beni uyardı abim birkaç dakika sonra mübaşirin sesi koridorda yankılandı .
"Duruşmaya beş dakika kaldı herkes salona girsin ve yerlerine yerleşsin!" İçeriye girip hemen oturdum , abimde yanıma oturdu ve destek verircesine elimi sıktı;
"Aslı ben her ne olursa olsun yanındayım ve seni koruyacağım tamam mı , sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim." dedi gözlerim doldu ama ağlamamalıydım güçlü durmalıydım.
"Biliyorum abi beni ayakta tutan şeyde bu" dedim abim bana tekrar güven verircesine gülümsedi.
Salonun kapısından hakim geçti ve kürsüsüne doğru ilerledi bizde o ara ayağa kalktık. Hakim yerine geçti.
" 10 şubat 2019 tarihinde kasten adam öldürme suçuyla yargılanan Yaman Kılınç'ın mahkemesi delil yetersizliğinden dolayı ertelenmiştir. Şimdi kasten adam öldürme suçuyla bugün tekrar mahkememizde yargılanacaktır!" hakim tokmağını vurdu,
"Duruşma başlasın. Zanlı Yaman Kılınç'ı buraya getirin." dedi ve mübaşir salonun kapısını açtı;
"Zanlı Yaman Kılınç" dedi ve birkaç saniye sonra elinde kelepçe ile iki kolunda polis ile o girdi içeri benim olduğum tarafa bakmadan yerine geçti. Hakim tekrar konuşmaya başladı
"Zanlı Yaman Kılınç olay gününü hiçbir detayı atlamaksızın anlatmanızı istiyorum!" Yaman boğazını temizledi ve anlatmaya başladı
" Ateş'in bulunduğunu öğrenince hemen yola koyuldum. Öfkeliydim hemde çok, dürüst olmak gerekirse oraya ateşi öldürmek için gitmiştim çünkü o an kaybedicek hiçbirşeyim yoktu diye düşündüm ama sonra bir çift mavi hare düştü gözlerimin önüne sonra aslında daha kaybetmediğimi anladım," dedi ve ufacık Bi an dönüp bana baktı tekrar kalbimin attığını nefes almaya başladığımı hissettim... Yaman önüne dönüp konuşmaya devam etti
"ama az da olsa içimdeki kini ve öfkeyi dindirebilmek için onu dövmeye başladım sonra kavga etmeye başladık oda bana karşılık verdi ne kadar orda kavga ettik bilmiyorum ama sonra onu bıraktım. Gidecektim arkamı dönüp gidecektim ama o şerefsiz söylememesi gereken birşey söyledi sonra bana silahını uzattı bende onu vurdum bir dakika bile düşünmedim ve onu vurdum." dedi bu söylediklerini o kadar soğuk kanlıydı ki tüylerimin ürpermesine ve boğazımda bir yumru oluşmasını sağladı.
"Sanık Yaman Kılınç'ın söylediklerini dinledik ve orada bulunan şahit Ömer Aktaşı buraya çağırın " dedi ve mübaşir 'in sesi mahkeme salonunda tekrar yankılandı.
"Tanık Ömer Aktaş" dedi ve Ömer içeri onu tanıdığımdan beri ilk defa bu kadar ciddi ve duygusuz gördüm. Kürsüye geçti.
"Olay sırasında ordaydın. Şimdi olay günü olan herşeyi tüm detayına kadar öğrenmek istiyorum" Ömer kafasını hafifçe salladı ve söze başladı.
"O gün- diye başladı söze devamını getirdi . Yamanı sırf onun en yakın arkadaşı diye korumadı sadece olanı anlattı . Olanlardan bahsetti, kadın cinayetlerinden.
Hakim hak verdi , eğer ölmeseydi ateş hapishaneden çıkınca daha neler yapardı . Yaman bir şerefsizi yok etti cezasını da çekti zaten.
" Karar! Deliler ve şahitlerinde açıklaması sonucunda mahkemeyi 2 hafta sonraya ertelenmiştir bu süreç içinde Yaman Kılınçın tutuklu yargılanmasına karar verilmiştir. Mahkeme sona ermiştir."
15 GÜN SONRA
Şuan mahkeme kapısının önünde ben, abim, Ömer ve de Yaman bekliyorduk . Polisler önünde durmuştu yamanın kelepçelerini çıkartıcaklardı ve bu esarete bir son vereceklerdi polis yamana yaklaştı ve elindeki anahtarla kelepçelerini açıp çıkardı. O an ne yapacağımı bilemedim. Gidip sarılmalımıydım? Ya da sadece uzak mı durmalıyıdım? Ne yapacağımı kestiremeyen bir biçimde orda dikliyordum yaman yaklaştı ve tam önümde durdu aramızda birkaç adım vardı. Koşup boynuna sarılmak aramızdaki o üç dört adımı yok etmek istiyordum ama ne tepki vereceğini bilmediğimden sadece gözlerine bakmakla yetindim. Aramızdaki bu bakışmaya son veren o olmuştu
" Beni özlemedin mi mavişim?"
sanki yamanın bunu söylemesini bekliyormuşçasına boynuna atladım ve ona sımsıkı sarıldım. O da beni kollarıyla sımsıkı sardı.
Tekrar nefes aldım, kalp atışlarımı hissettim, damarlarımdaki kanın akışını herşey onunla birlikte gitmişti ve şimdi herşey yamanla birlikte geri geldi.
" Mavişim nasıl özledim Bi bilsen" kollarını daha sıktı kafasını boynuma gömdü ve kokumu içine çekti bende aynısını ona yaptım
" bende seni çok özledim" kafasını boynumdan çekti ve yüzüme baktı eliyle yüzüme yapışan saçlarımı çekti ve kinayeli bir sesle konuştu
" o yüzden görüş günlerimi hiç kaçırmıyordun dimi?" dedi haklıydı ama ben korktum ya bana eski yaman gibi bakmazsa ya gerçekten benimde suçlu olduğumu düşünürse diye çok korktum Yaman'ın bana nefret dolu gözlerle bakmasından çok korktum..
Ama bu sözlerimi yamana söylemedim sadece kafamı yere eğip sessizce göz yaşları döktüm. Yaman eliyle çenemi tutup kafamı kaldırdı ve o can alıcı gözlerini gözlerime hapsetti
" şşh ağlaman için söylemedim. Sadece seni biraz gülümsemeni bana tekrar gülmeni istedim sanırım içerde benimle birlikte mizah anlayışım da ölmüş" hiçbirşey demeden ona tekrar sımsıkı sarıldım içime sokarcasına hiç bırakmıycakmışçasına sarıldım.
" Aslım eğer biraz daha böyle sıkmaya devam edersen nefessizlikten ölebilirim " dedi
onu hafifçe itip kaşlarımı çattım
" iyi be sarılmıyoruz sana sarılanda kabahat zaten pis odun" dedim.
Yaman koridoru dolduracak bir kahkaha attı. Sanki arayıp bulamadığım melodiyi yamanın kahkasında bulmuşum gibi o kadar eşsiz o kadar güzeldi ki hiç bitmesin yaman hep gülsün istedim...
Düşüncelerimi bölen yamanın sesi oldu
" bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama senin bu hallerini bile çok özledim" güzel birşey mi dedi kötü mü anlayamadım tam birşey söylicekken beni kendine çekti alnımdan ve yanaklarımdan öpüp duruyor bu hali beni kıkırdattı. Yanı durduran şey arkamızdan gelen yalancı öksürük yaman arkasına dönüp abime baktı ve bu süre boyunca sessiz kalan Ömer sessizliğini bozup beni hafif itekleyip şu sözleri sarf etti
" yedin bitirdin abimi biraz bize de bırak yenge" diyip yaman ile erkeklere özgü Bi şekilde birbirlerine sarıldılar. Bende ağzım açık Ömere bakmak ile yetindim Ömer ayrılınca abim ile sarıldılar. Bi dakika ne abimle mi sarıldılar ben ikinci Bi şoka girerken yaman
" ağzına kapat ağzını" dedi ben sadece ona gülümsemek ile yetindim. ortam sessizken bu sessizliği bozan abimin telefonu oldu ben çatık kaşlarla ona bakarken o arayanın babam olduğunu söyledi bu şekilde için rahatladı abim bizden biraz uzaklaşarak telefonla konuşurken yanıma yaman geldi
" Bugün tüm gün benimlesin, yarın da benimlesin, odan sonraki günde benimlesin anlayacağın artık hep benimlesin seni bir dakika yanımdan ayırmak istemiyorum" dedi gülümsedim
" Abim izin verirse neden olmasın" dedim
" si... Yani başlatma abine " dedi sinirlenerek onun bu hallerinde çok özlemişim
" kusura bakma yamancım ama abim izin vermezse gelemem" o sıra abim bize doğru yaklaştı tam söze atılıp izin alıcakken abim lafımı kesti
" Aslı hemen gidiyoruz" ben şaşkın bir şekilde abime baktım
" neden?" kötü birşey mi oldu? Allahım lütfen birşey olmamış olsun artık birşeyi daha kaldıramam
" Babam çağırıyor hemen eve gelin dedi sesi çok sinirli geliyordu" dedi benim babam ve sinirli olmak şaşırdım benim babam çok sakin bir insandır nadir sinirlendiğini görmüşümdür.
" kötü birşey mi oldu acaba?" Abim omuz silkmekle yetindi.
" Gitmeliyim" dedim üzgün çıkan sesimle
" bende geliyorum" hepimiz hep bi ağızdan
" Ne!" dedik
" Babanla tanışmanın vakti geldi hatta geçiyorda."
.......
~~~
Vote ve yorumlarınız bol kullanmanız dileğiyle.
Sizi seviyorum ♥️♥️♥️♥️
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top