#28
終わりまで
sonuna kadar
❦
Elimin tersiyle yanağımdaki gözyaşlarımı silerek ilerideki bankta oturan adama baktım.
Nasılda güzeldi.. Gözlerimi kapattım usulca.
Pembe saçlı tuhaf adamım..
Gözlerimi açarak ona doğru yürümeye başladım. İyileşiyordum kırarak dökerek ama yine de kurtuluyordum ben. Taehyung'un bakışlarında ki o acı, gülümsememe gömülmüştü ve hep gülümsemem var olduğunda onu hatırlamakla lanetlenmişti.
Taehyung..
Kalbim seni seviyor, bunu biliyorsun değil mi?
Ama sana göre ruh daha önemli. Belki onu sana veremem ama söz verebilirim; Taehyung, kalbim durana kadar seni seveceğime söz veriyorum. Ben vazgeçsem bile kalbim vazgeçmez biliyorum, çünkü o inatçıdır. Seni seviyor hâlâ.
Karşımdaki bankta masumca oturup beni bekleyen adama baktım sonra. Beni Taehyung'a o göndermişti. Kendi elleriyle.
Taehyung'u da o kurtarmıştı. O gerçek bir melekti.
Küçük prensti işte..
Gülümseyerek adımlarımı durdurdum. Belki, seni sevecek kadar temiz değilim belki de bir çamurda yuvarlanmayı daha çok seviyorum ama sen..
..benimle o çamura girmeye bile razı oldun.
Yaralarımı sarmak yerine onlarla aktın.
Pembe saçların zihnindeki çaresizliği saklıyordu Jimin. Zekiydin. Ama bu öyle bir zekaydıki saflığın içinde büyümüştü.
Yıldızları olan adam. Ellerinde tuttuğun yıldızların kırılmış. Kesiyor mudur tenini yoksa kendilerini öldürerek parlaklıklarını sana mı verdiler bilmiyorum ama acıtıyordu işte canını.
Durduğum yerden hâlâ ona bakarken beni fark etti. Beni gördü, yine. Gülümsemek yüz hatlarında belirdiğinde ayağa kalkıp koşarak yanıma geldi.
Ah, rüzgarı kıskandım şimdi. Rüzgar dokunamadığım saçlarına sarılıyordu.
"Turuncu?" dedi endişeyle yüzümü avuçlarının arasına alıp gözyaşlarımı silerek.
"Onu sen kurtarmışsın. Neden bana söylemedin ki?" dedim bakışlarını ona sabitleyerek. Bakışlarım onun gözlerine devrildiğinde onları sıkıca tutup bırakmamak için söz verdi. "Çünkü bunu benim söylemeye hakkım yoktu. Taehyung biliyordu zaten en başından beri. Sen masumdun ve bu oyunu o bitirmeliydi. Ben değil." diyerek fısıltı karışık sesini havaya bıraktı.
Kır çiçekleri gibiydin.. kırıktın. Ama yine de yapıştırılmaya ihtiyacın yoktu. Böylede güzeldin çünkü.
"Jimin" diyerek yüzümü omzuna gömerek ağlamaya başladım.
Parmak uçlarıyla saçlarımla oynayarak seslice güldü. "Biliyor musun? Viktor Hüqo demişki, kızlar kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerin yanında avutulurlar kendilerini. Masum erkeklere aşık olamazlar." iç geçirerek devam etti.
"Kötü çocuk olmak istiyorum. Ama ağlamanı hiç istemiyorum. Böyle belden aşağım kötü çocuk belden yukarım masum erkek olsa olur mu? Hem yalnızca beni seversin hemde seni asla ağlatmam."
Başımı omzundan kaldırarak gözlerine baktım gülümseyerek. "Viktor Hüqo'ya söyle, ben istisnayım."
Jimin'in aniden gülümsemesi yüzünde donarken gözlerindeki gamzelerinin güldüğünü fark ettim. Güzeldi, dudakları haraket etmese bile gülümsemesi.
"En güzel istisnasın Turuncu." diyerek bana sıkıca sarıldı. Gözyaşlarım hâlâ akmaya devam ediyor boğazımda ki düğümü sulayarak büyütüyordular.
Öylece kaldık birkaç dakika.
"Taehyung'u unut demiyorum ama onun seni üzmesine izin verme. Çünkü o seni üzerse seni güldüremeyeceğimden korkuyorum. Espirilerim tükeniyor. Sonra dede şakaları yapmak istemiyorum." diyerek benden ayrıldı. Sanki cevap beklemiyormuş gibi yürümeğe başladı. Yanağımdaki yaşları tek hamlede sildim ve onun yanına koşarak konuştum.
"Avuçlarıma bıraktığının mutluluktan daha fazlası olduğunu biliyordum. Ama senin avuçlarına acıdan başka bir şey bırakamayacağımdan korktum. Bu yüzden onları elimden düşürerek kırdım. Sonra tek bir şeyi fark ettim, ben aslında avuçlarına bıraktığım acının içinde bir hazine saklamışım. Ve o hazine senin yıldızların.. bu yüzden acının arkasına saklanmışlardı. Güzel şeyleri görmek istiyorsan denizin dibine dalmayı öğren diye" diyerek onun önüne geçtim ve yürümeğe başladım gülerek.
Biliyor musunuz? Belki bu hayatta çok acı çekeceğiz ama bir Çin atalar sözü vardır. İncini istiyorsan denizin dibine dalacaksın. Ve ben denizin dibine daldım. Bir incini kırdım ama diğerini avuçlarımda sıkıca tuttum. Kırılmış incise bir gün onu gerçekten isteyen birisi tarafından tamir edilecekti. Buna eminim. Jimin koşarak geldi ve arkadan bana hızla sarıldı. Gülümsemesi hislerimi ele geçirmişti.
Mutluluk diyorum, bana sadece göz kırpardı ama her gözünü kırptığında aslında bana biraz daha yaklaşmıştı.
Sadece şimdilik beklemek gerekti..
Sadece şimdilik..
Gelecekti, gelmezse biz ona giderdik.
Ben üşengeçliğimden gitmesem bile Jimin beni zorla sürüklerdi mutluluğa, en azından bunu biliyorum.
"Ya Turuncu, bir şey diyeceğim ama yanlış anlama" sarılarak zorla yürüdüğümüzde Jimin'in düşünceli sesi kulaklarımda yankılandı. "Taehyung'a sarılmadın değil mi?" dedi.
"Hayır" diyerek cevap verdim düz sesimle. Arkadan daha sıkı sarılarak seslice güldü. "Güzel, çünkü hâlâ sütyen giymediğini fark ettim de. Sarılsaydın onu öldürürdüm." diyerek alay etti benimle.
Sinir ve utancın karışımını kafama diktiğimde bağırdım. "Ya! Jimin. Sus!"
Karın boşluğumdaki ellerinden tutarken Jimin tekrardan güldü. "Hayır yani ben zaten anlamıyorum. Kadınlar neden sütyen giyer? Böyle daha güzel değil mi-" dediğinde sözünü keserek eline güzel bir tane geçirdim. "Sussana!"
"Tamam sustum ama kafamı kurcalayan şeyler olduğu sürece uyuyamıyorumda. Sütyensiz kendinizi daha rahat hissetmiyorsunuz mu? Bence sana gerek yok. Hadi senin evine gidelim ben onları inceleyeyim ve rahatsızları çöpe atayım. Nasıl olur? Bak ne düşünceli sevgiliyim." diyerek kahkaha attı.
Öfkeyle söylendim tekrardan "Düşüncelimiymiş de. Senin yaptığın sapıklık."
"Sapık değilim ya ben" diyerek benim taklidimi yaparak söylendiğinde ikizimde kahkaha attık.
Ve böylece sarılarak yürüdük.
Arada kavga ettik tabii, kahkaha attık, mutlu olduk, ağladık, kırıldık ama birlikte yürüdük o yolu..
..sonuna kadar
"Y"
Selam millet,
Bundan sonraki bölüm final. Bu yüzden bir arkaya dönüp bütün bölümleri voteleyin. Buraya kadar okumuşsanız beğenmişsinizdir bence flfmdmsi.
Ya da kendiniz bilirsiniz. Ben yazıp yayımlıyorum. Hiç vote gelmesede sorun değil aslında ama yazdığım her hikaye ben de bir şeyi temsil ettiği için yükselmesini ve değer görmesini istiyorum.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top