#19
私はあなたを愛している
sana aşığım.
❦
"Neden bu halde dışarıdasın Turuncu?" diye sert sesiyle konuştu Taehyung. Sırtında olduğum için kollarımı boynuna daha sıkı sararak kulağına yaklaştım.
"Korkuyorum Taehyung, kabuslar görüyorum. Hırsızlık yaptığım için vicdanım yakamı bırakmıyor." dedim ağlamaklı sesimle.
"Seni iyileştireceğim." diye fısıldadı yürümeği bıraktığında. Durduğu için bakışlarımı saçlarından çekerek etrafa diktiğimde evime vardığımızı fark ettim.
"Beni iyileştiremezsin." dedim umutsuzluğun imza attığı sesimle. Evime vardığımızda Taehyung eliyle kapını itti ve zaten açık olan kapı sonuna kadar açıldı. Öyle bir korkmuştumki kapıyı kilitlemeği bile unutmuştum. Sessizliğini koruyarak içeri girdi Taehyung. Ve kapını kapattı yavaşça.
"Yatak odası neresi?" diye sordu etrafa bakınırken. Dudaklarım birşeyler gevelemek için aralandığında buna izin vermeden konuşmuştu. "Buldum."
Hâlâ sırtında olduğum için kafamı ensesine gömdüm. Yine yalnız kalmak istemiyordum. Taehyung benimle kal. Lütfen.
Taehyung yatağıma yaklaştığında sırtındaki beni yavaşça yatağa yatırarak doğruldu ve sıkıntılı bir nefesi dışarı verip üzerimi yorganla örttü.
Karanlıkta bile parlıyordu bakışların Taehyung.
Sessizce yüzüme düşen saçlarımı çekerek kulağımın arkasına tıkıştırdı. "İyi geceler" diye mırıldandı alnıma küçük bir öpücük kondurduğunda. Sonra doğrularak yürümeğe yeltendi. Birkaç adım attığını fark ettiğimde hızla bileğinden tutarak onu kendime çektim.
Ani haraketimle sendeleyen Taehyung yatağa, üzerime düşmüştü. Ağırlığını hissetmemle inledim ama Taehyung daha fazla altında ezilmeyeyim diye kollarını bedenimin iki yanından yatağa dayayarak doğrulmuştu. Üzerimde şınav çeker pozisyonunda durup sorgulayıcı bakışlarıyla beni süzdüğünde bakışlarımı ondan kaçırdım. Amacım sadece bana dönmesini sağlamaktı ama şimdi bir nefes uzağımdaydı.
Kalbimin gürültüsü adeti olduğu üzere kendi yerini alırken Taehyung usulca fısıldadı. "Turuncu," dudağıma değen nefesi kalbimin daha hızlı atmasını tetikliyordu.
Eğer sessiz kalırsam bunun sonunun nasıl olacağını biliyordum. Zaman kaybetmeden hızla fısıldadım onun gibi. "Ben sadece," dudaklarımdan birkaç cümle döküldüğünde duraksadım. Nasıl açıklayacaktım? Bana dönmesini sağlayacaktım ama üzerime düşmesine neden olduğumumu söyleyecektim?
Peki neden? Bana dönmesini neden istemiştim?
"Yanımda kal Taehyung." dedim zihnimden izinsiz. Bunu neden demiştim? Birkaç nefes ötemde olan bir adama neden bunu söylemiştim ben? Kahretsin.
"Gitmeliyim Turuncu." dedi sakince.
"Gitme." diye karşılık verdim aniden.
Bunu söylemeyi ben istemiştim. Gitmesini istemiyordum. Her ne kadar kalbim onun yanında susmasa da ona artık alıştım.
Kalbim gürültücüyken güzeldi.
"Pişman olacaksın." diye fısıldadı. Kendini zor tutuyormuş gibiydi.
"Asıl gidersen pişman olacağım." diyerek fısıldadım onun gibi. Bunu bana yapma Taehyung.
Gitme.
Taehyung derin bir nefes aldı ve boynuma uzanarak küçük bir öpücük kondurdu. "Ben burda kalamam. Çok tehlikeliyim." diyerek kesik kesik aldığı nefeslerini kontrol etmeye çalıştı.
Kollarımı yavaşça onun beline doladım nefes almakta zorluk çekerken. Tekrardan boynuma eğilerek daha tutkulu bir öpücük bıraktı. Öpücüğün etkisiyle hafifçe inlediğimde beline sardığım ellerimi bileğimden sıkıca tuttu ve yatağa dayadı. "Turuncu," diyerek kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "Yanında kalamam."
Karanlıkta parlayan gözlerine bakarak onun gibi fısıldadım. "Git,"
Fısıltım kulağına iliştiğinde boynuma bıraktığı öpücük yavaşça sömürmeye dönüşmüştü. Acıyla inlediğimde dudaklarını boynumdan çekti ve yüzüme baktı. "Kasıtlı yapıyorsun." dedi. Ellerini bileklerimin üzerinden çekerek yanağıma dokundurdu. "Yapma. Beni kullanıyorsun."
"Seni kullanmıyorum Taehyung. Ve bunu yapmayı bile ben istemiyorum. Kalbim istiyor. Ben anladım kalbim sana aşık oldu. Ama yanlış anlama sana aşık olan ben değilim kalbim. Bu her ne kadar saçma olsa da böyle." diyerek bakışlarımı ona çevirdim ve göz göze geldik. O an aramızdan akan enerji çok tuhaftı. İstem dışı Tae'ye sözcükler mırıldanmağa itti beni.
"Kalbim sana aşık Taehyung. Ve ben ona söz dinletemiyorum. Sürekli senin yanında olmak istiyor. Ne kadar imkansız olduğunu bilsede."
Taehyung yanağımdaki elini çekerek dudaklarımla dudaklarını birleştirdi. Huzurun verdiği hisle kollarımı onun boynuna dolayarak seri haraketle onu üzerimden yana devirdim ve üzerine çıkarak kulağına fısıldadım. "Özür dilerim Taehyung ama yarın kalbimi cezalandırırsın. Arkanda olacağım. Çünkü iyi bir cezayı hakediyor" dedim ve onu öptüm.
Beyaz kemikli parmaklarım benden bağımsız onun kazağının uçlarına giderken aniden ellerimden tutarak beni durdurdu ve dudaklarımdan ayrıldı.
"Kaşınıyorsun," diyerek gülümsedi. Gülümseme Taehyung. Kendimi kontrol edemiyorum.
Taehyung doğrularak oturduğunda bende kucağında olduğum için otomatik olarak oturmuştum. Kazağını beni uğraştırmadan tek hamlede bedeninden sıyırarak çıkardığında gözüm çıplak bedenine kaydı.
Bir ihtimal, kalbine layık olmak içindi değil mi bedeninin güzelliği?
Kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "Artık kıçımın büyük olmadığını göreceksin küçük hırsız." dediğinde yüzüme hücum eden kırmızılıkla kafamı eğdim. Neden utandırıyordu beni? Zaten yeterince batmıştım.
Uzun parmakları çenemi kavradığında ona bakmak zorunda kaldım. "Utandın mı?" diyerek alaycı sesiyle sorguladı.
Bakışlarımı tekrardan kaçırdığımda dudağını yaladığını fark ettim. "Yapma Taehyung," diye mırıldandım huzursuzca. Dudaklarımdan küçük bir öpücük alarak düz sesiyle konuştu. "Çok geç Turuncu. Seni uyarmıştım." Doğru. Beni uyarmıştın ama ben hala istiyordum arsızca.
Uzun parmaklarıyla sewatshirtimin uçlarından tutunup onu bedenimde sıyırarak yere fırlattı. Taehyung'un bana bakışları kışkırtıcıydı. Karşısında sütyenle kaldığım için utanarak kollarımla göğüsümü kapattım. Ona kaçamak bakış attığımda bedenimi süzdüğünü fark etmiştim.
Ah, utancımdan yerin dibine girecektim. Soğuk parmaklarını yavaşça kollarıma sürterek ellerimden tuttu. "Benden utanma." diyerek aramızda mesafe kalmayacak şekilde yaklaştı. Ve kollarımı sarmaladığım bedenimden çekti. Köprücük kemiklerime öpücük kondururken pantalonumu bedenimden sıyırmaya yeltendi ama ellerinden tutarak onu durdurdum.
"Taehyung," diyerek köprücük kemiğimi öpmeyi bırakmış bana bakan Taehyung'a baktım. "Sana benden utanmamanı söylemiştim hırsız." dedi ifadesiz sesiyle ve kendi pantolonunu çıkardı önce. Her an uçabilecek bir kuşa dokunuyormuş gibi tenime dokunarak pantalonumu bedenimden sıyırdı ve sewatshirtimin yanına fırlattı.
Taehyung'un üzerine çıkarak boynunu öpmeye başladım. Böyle olunca bana bakamıyordu ve daha az utanıyordum. Dudaklarından bıraktığı iniltiler kendimi kontrol etmemi zorlaştırıyordu. Benim masum öpücüğüm zamanla tutkulu bir emme işlemine dönüşürken Taehyung parmaklarını bedenimde gezindirdi ve sütyenimin kupçalarından tuttu.
Sütyeni ağır haraketle çözüp üzerimden çıkardığında, göğüslerimin çıplak tenine değişini hissettim. Bu gerçekten sınırlarımı çok zorluyordu.
"Turuncu," dediğinde gömüldüğüm boynundan kalkarak dudağına öpücükler bırakmaya başladım.
"Ben," dedi ve dudağına öpücük bırakmamla lafı yarıda kesildi. Ondan ayrıldığımda "Sana," diyerek cümlesine devam etmeye çalıştı. Tekrardan öpücük kondurdum dudaklarına. "Aşığım galiba." diyerek lafını tamamladığında seri haraketle üzerindeki beni altına aldı ve sertçe öpmeye başladı beni.
Boğuk çıkan sesimle inildediğimde geri çekilerek gülümsedi. "Ve kalbinin arkasına saklanma bana aşık olan sensin."
Bilemiyorum.
Belkide öyledir Taehyung. Kim bilir?
Yarım saat yatakta öpüşüp koklaşmamızdan sonra üzerime çıkmış, değişen bakışlarıyla yüzünü iyice incelemeye başlamıştı. Terlemişti ve terden saçları alnına yapışmıştı. Böyle çok güzel görünüyordu.
"Sanarım artık dayanamayacağım." diyerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve burnuma küçük bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde ikimizde heyecandan nefessiz kalmıştık.
"Hazır mısın?"
Kollarımı yavaşça onun boynuna doladığımda başımla onayladım. Gerçekten hazır mıydım? Taehyung'un canımı yakacağını asla düşünmüyordum. En azından benim onu yaktığım kadar yakamazdı.
"Taehyung," Aniden nefessiz kaldığımda bakışlarını yüzüme çıkarmıştı. O da benim gibi nefes nefeseydi. "Özür dilerim. Daha dikkatli olmaya çalışacağım."
Taehyung inlediğinde kendimi tutamayarak onu öptüm. Nefes alamıyordum zaten, bu da tamamen nefesimi kesmişti. Dudaklarımı dudaklarından ayırdığımda gülümsediğini gördüm.
Gülümseyince küçük çocuklara benziyordu cidden.
"Canın acıyor mu?" diye sordu yavaşça.
"Hayır sadece baskı biraz fazla, nefes alamıyorum."
"Peki." Taehyung benim gibi mırıldandığında kötü hissetmemesi için ona gülümsemiştim.
Canım yanıyordu ama sorun değildi. Ruhum acıyordu ama önemli değildi.
Kalbim mutluydu çünkü.
"Y"
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top