TED BUNDY HAKKINDA
Ted Bundy, geçmişten günümüze en kanlı ve dehşet verici seri katil olarak kalmaya devam ediyor.
Tanıyabileceğiniz en acımasız o**spu çocuğuyum ben," ve işlediği mide bulandırıcı suçlar şüphesiz bu iddiaYI Doğruluyor. Kendisiyle ilgili böyle demişti.Bu şekilde tanımlamıştı.
Psikopat katil Ted Bundy, 1970'li yıllarda işlediği suçlarda neredeyse 100 kadının canına kıydı. Sadece öldürmekle kalmadığı suçlarında, cesetlerin parçalarını kesip evine hatıra olarak götürüyordu.1989 yılında elektrik şokuyla idam edilen Ted Bundy'nın kan donduran cinayetleri ise ölümünün 30. yıl dönümünde hala dün gibi hatırlanıyor.İlk saldırısını 4 Ocak 1974'te, 18 yaşındaki öğrenci kadının odasına girip, kafasına demir bir sopayla vurup sonrasında aynı objeyle kadına ederek gerçekleştirmişti.
Genç kadın 10 gün komada kalmış ve ağır beyin hasarına uğramıştı.
Ted Bundy'nin sonraki kurbanları, tek parça halinde bulunamadı bile...
Bundy gayrimeşru bir çocuk olarak doğmuştur. Annesi ile olan kötü ilişkileri yüzünden genel olarak kadınlardan nefret etmiş ve hep onlardan bir intikam alma isteğiyle yaşamıştır. Kurbanlarının birçoğu uzun düz siyah saçlı ve saçlarını ortadan ayıran kısacası "eski sevgilisine" benzeyen kadınlardı. Ayağını incitmiş, koltuk değnekleriyle kitaplarını arabasına taşımaya çalışan biri olarak kadınlara kendini gösterip onlardan yardım ister, sonrasında ise onları tenha bir köşeye çeken Bundy onları akıllara gelmeyecek şekillerde öldürürdü.
Öncesinde Washington Üniversitesi'nde İnsan Psikolojisi, ikinci olarak da Utah Üniversitesinde hukuk eğitimi almış olan Bundy, duruşması sırasında kendi avukatlığını yapmayı isteyerek hem suçlu kıyafeti giymek yerine bir takım elbise giyebilmiş hem de üstüne herhangi bir kelepçe takılmasını önlemiştir. Bu sayede ise duruşmadan önce kütüphaneye gitmek istediği bildiren Ted Bundy bu kılığıyla çok kolay bir şekilde mahkeme salonundan kaçabilmiştir. Yakalanmasından sonra 6 aylık hapis hücresinde kaldığı sırada odasının tavanına kendi kazdığı bir çukurla tekrar hapishaneden kaçmıştır.
Kaçışının ardından genel olarak seçtiği spesifik kadın kurban görünüşünden taviz vererek gözüne kestirdiği her türlü güzel kadını öldürmeye devam ederek seri cinayetlerine devam etmiştir. Fakat sonra Florida yakınlarında kullandığı arabanın çalıntı olduğu fark edilince polisler tarafından tutuklanmıştır. Üstünde bulundurduğu suçlamaların birçoğunun güçlü delillere sahip olmaması nedeniyle Bundy işlediği cinayetlerden yargılanmamış, sadece kaçırmalardan yargılanmıştır. Fakat geçen zaman zarfında polis ve dedektiflerin bir kurbanın üstünde ısırık izi bulması sonucunda Bundy'nin kendi diş izlerinin örneğini alarak azılı katilin suçlu olduğu delillerle birlikte kanıtlanmış oldu.
Ted Bundy'nin Mahkeme Sürecinde...
Katilin devam eden mahkemeleri boyunca temiz imajı ve çekiciliği sayesinde kadınların ilgisini çekerek kendine tabiri caize bir "hayran grubu" yarattı. Birçok kadın saçlarını siyaha boyayıp ve ortadan ikiye ayırıp duruşmaları izlemeye gelerek Bundy'nin dikkatini çekmeye çalışırdı. Delillerle birlikte suçlu olduğu kabul edilen azılı katil idam cezasına çarptırıldı. Fakat bu cezaya inatla karşı gelen Bundy yine de delil yetersizliğiyle ve kendisine karşı uygulanan prosedürün hukuk dışı olduğunu savunmasıyla cezasını ne yapıp edip 10 yıl erteletti. Dediğimiz gibi güvenilir ve zeki kişiliğiyle yargıçları bile baştan çıkaran Bundy'e son mahkemesindeki yargıç ona şu sözleri söylemiştir:
"İdamınıza karar verilmiştir. Genç adam, kendinize iyi bakın. Bunu samimi olarak söylüyorum ki kendinize iyi bakın. Şu an bu mahkeme salonunda deneyimlediğim trajedik olay bir insan israfından başka bi şey değildir. Çok parlak bir genç adamsınız. İyi bir avukat olabilirdiniz, en azından benim önümde biraz pratik yapabildiğiniz için çok müteşekkirim fakat siz başka bir yol seçerek kendini başka bir konuma getirdiniz, meslektaşım. Kendinize iyi bakın, sana karşı herhangi bir düşmanlığım yok."
Bir insan niçin seri katil olur? Ya da insanı öldürmeye iten sebepler hangileridir?
Seri katillere duyulan ilgi ise hayret vericidir. Onlara göre siyasi, kişisel ya da maddi sebepler öldürmek için geçerli nedenler değildir. Seri katiller toplumun belirli kesimini hedef alırlar diyor yazar Arkın Gelişin " Bir seri katilin anatomisi Ted Bundy" adlı kitabında.
Netflix'in izleyicilere yapmak zorunda kaldığı "seri katil" hatırlatması katil hakkında belgesel de çekildi.
Bird Box sonrası izleyicileri tehlikeli virallere kapılmaması konusunda uyarmasının üzerinden çok geçmedi ki platform şimdi de Netflix belgeseli olan Bir Katilin İfadeler: Ted Bundy üzerine bir hatırlatma yapmak zorunda kaldı. Ted Bundy belgeseli, adından da anlaşılacağı üzere Amerika'nın en azılı seri katillerinden olan Bundy'nin dosyasını aralıyor. Farklı eyaletlerde, biri 12 yaşında bir çocuk olmak üzere 30 kadını vahşice öldüren Bundy, Amerika'yla "seri katil" kavramını tanıştıran isimlerden olmasının yanı sıra aynı zamanda ülkedeki cinayet dosyalarının işlenme şeklini de kökünden değiştiriyor. Bundy davasında ise 80'lerde dava sırasında yaşanan şaşırtıcı olay tekerrür ediyor. Bu sitede ve bağlantılı sayfalarında yer alan içerikler; tamamen veya kısmen LOG'un yazılı izni olmadıkça kaynak gösterilerek veya alıntı yapılarak dahi kullanılamaz, çoğaltılamaz ve değiştirilemez. Detaylı bilgi için http://www.log.com.tr/ sayfasını gezebilirsiniz.
Nekrofili vardı. Oldukça yakışıklı görünüş olarak. Dünyanın en eğitimli ve korkunç seri katili olarak geçiyor.
ÖZEL HAYATI
İLK AŞK
Üniveritede Stephanie Brooks'a aşık oldu. Özellikle omuzlarına kadar inen, ortadan ikiye ayırdığı saçlarından çok etkilenmişti. Zengin, bilgin ve zevk düşkünüydü. Ted'in istediği her şeye sahipti. 1 yıl kadar birlikte oldular. Ted ilk cinsel ilişkisini Stephanie ile yaşadı. Ona aşıktı. Ancak kız, bu ilişkinin geleceği olmadığını gördü. Ted'in toy olduğunu, hayatta bir amacı olmadığını, hırslı olmadığını, plan yapamadığını, düzenli olmadığını düşünüyordu. Aşklarının bittiğini ve ayrılmak istediğini söyledi. Ted'in dünyasını başına yıkan bu sözlerden sonra, kıza karşı bir saplantı geliştirdi. Okulu bıraktı, Phildephia'ya döndü. Bu ziyaretinin bir amacı vardı...
Kafasını sürekli meşgul eden sorulara cevap arayan Ted Bundy, gerçek babasını, gerçek kimliğini arıyordu. Philidelphia'daki kayıtları gözden geçirdikten sonra Vermont'a gitti. Burada her zaman şüphe duyduğu o gerçeği öğrendi: Gerçek annesinin aslında ablası olduğunu, babasının belli olmadığını... Tahmin edersiniz ki bu herkesin dünyasını sarsacak büyük bir olay. Haliyle kimlik algısında sarsıntı oldu. İhanete uğramış hissediyordu. Üstelik bunu yapan öz annesiydi! Zaten Stephanie de kendisini terk etmişti... Bütün bunlar, kadınlara karşı öfkesinin ortaya çıkmasına vesile olmuş mudur sizce de?
Ted Bundy'nin 5 yıl boyunca dehşet verici cinayetler işleyeceğini hiçkimse tahmin edemezdi! 35'ten fazla kadını katleden bu caniye göre iyi bir cinsel ilişki için yapılması gereken şey, çekici bir kadını kelepçeleyerek öldürene kadar kanını akıtmaktı. Nasıl olur da bu etkileyici ve zeki genç adam, tanımadığı insanlara karşı, bu kadar vahşice suçları işler?
Bir tür medya sansasyonuydu Ted Bundy. Amerikan halkı büyülenmişti. Çünkü bu adam üniversite mezunuydu, hukuk fakültesi öğrencisiydi, cumhuriyetçi partinin yükselen bir üyesiydi! Hatta Washington eyaleti siyasetinde parlayan bir yıldızdı! Kim tahmin edebilirdi ki korkunç bir katil olacağını? Politikadan arkadaşı Ralph Munro, "Suçlamalardan önce tanıdığımız Ted Bundy çok hoş bir adamdı, dostumuzdu. Farklı ya da tuhaf olabileceğini düşünmemiştik" diyor. Bundy bir şekilde, içindeki katletme tutkusunu gizli tutabilmişti. Arkadaşlarına, ailesine ve iş çevresine gayet uyumlu biri olarak görünüyordu.
Hiç kimse bu temiz, iyi görünüşlü genç adamın tecavüz, işkence, cinayet ve parçalama gibi dünyayı sarsacak suçları işleyeceğini tahmin edemezdi. 4 Ocak 1974'te bu canavar, ilk kez sosyal maskesini çıkardı. Gece yarısından hemen sonra, 18 yaşında Washington Üniversitesi öğrencisi olan Joni Lenz'in bodrum katındaki penceresinin önüne geldi. İçeri girip yatakodasına gitti. Kızı, uyurken sopayla vurarak vahşice öldürdü. Joni ertesi sabah bir kan gölü içinde yatarken bulundu. Yatağın başucundaki demir çubuklardan biriyle kafasına vurulmuştu. Ve cinsel organında işkence vurgusuna rastlanmıştı. Bundy'nin bu kızı seçmesinin özel bir sebebi vardı. Bu, onun bütün kurbanlarında aradığı fiziksel özellikti: Saçları uzundu ve ortadan ayrılmıştı. Ancak polisin bunu Bundy'nin neden cinayet işlemeye ittiği çözmesi yıllar alacaktı...
Linda Ann Haley, Washington Üniversitesi'nde psikoloji bölümünde öğrenciydi. 31 Ocak 1974 gecesi uyuduktan sonra Bundy odasına girdi, kıza tecavüz etti. Ve Linda'yı sessizce evin dışına taşıdı. Parçalanmış uzuvları ve kafatası 1 yıl bulunamadı.
ANNESİ KATİL OLDUĞUNA ASLA İNANMADI
Polis, Ted Bundy'nin 1974 yılında Seatle-Washington'da cinayet işlemeye başladığını düşünüyor. Bunlar yaklaşık 5 yıllık bir sürede Oregon, Utah, Idaho, Colorado ve Florida'ya kadar yayıldılar. Onun bu saldırganlığı en az 35 kadının hayatına mal oldu. 1976'da tutuklandığında, masumiyetine en çok inanan kişi, annesi Louis Bundy oldu. Hatta 1989'da idam edilene dek oğluna inandı. Ted'e hamile kaldığında tezgahtardı. Gayrımeşru oğlunu doğurmak için evinden çıkıp Phidelphia'ya gitti. 24 Kasım 1946'da oğlu, Vermont'ta dünyaya geldi.
Elenor doğumdan sonra Ted'i alıp Philidelphia'ya döndü. Bu, hazin öykünün başlangıcıydı... Pek çok uzman, Bundy'nin cinayet tutkusunun tohumlarının çocukluğunda ekildiğine inanıyor. Çünkü Ted, anneannesi ve dedesinin, annesi ve babası olduğunu sanarak büyüdü. Gerçek annesini ise ablası sanıyordu. Ancak bir taraftan, koca bir yalanın içinde yaşadığını da hissediyordu. Sadece bu da değil; evde bir sürü başka sorun vardı. Anneannesinde klinik depresyon vardı, panik ataklardan muzdaripti, hatta elektroşok tedavisi görmüştü. Babası sandığı dedesi ise korkutucu, öfkeli ve sert bir adamdı. Pornografik yayınlar okur, kızına iş yaptırır, geç kaldığında tokatlardı.
John ve Louis'in 3 erkek ve 3 kız çocukları daha oldu. Ancak Ted'in ne bu kardeşlerle ne de üvey babasıyla paylaşacak bir şeyi yoktu. Örneğin üvey baba kır gezintilerini severdi, Ted ona katılmazdı. Sanki üvey baba ile bağlantı kurmaktan kaçıyor gibiydi. Okulda ise evde kurduğundan da az bir bağlantı kurmuştu. Ortaokul ve lise arkadaşları Ted'i "Utangaç biri" olarak tarif ediyorlar. Kekemeydi ve hiç flört etmedi. Kendisine çıkma teklif eden kızlarla bile flört etmedi. Ancak yavaş yavaş ortaya çıkan gizli bir yönü de vardı. 15 yaşına geldiğinde usta bir hırsız oluvermişti. Bugün psikiyatri bu hastalığa, 'grandiyöz narsizm' diyor. Sürekli hoşnut hissetme yeteneği, otoriteye karşı gelme yeteneği, dükkan soyma yeteneği... Bütün bunlar onun kendisini özel hissetme ve nam salma gibi narsist kökenli örüntüler edinmesine katkıda bulundu. Bu arada kadınlarla ilişkisi de kötüye gitmeye başladı. Bir röntgenci haline geldi. Gecenin karanlığında kızların penceresinde ortaya çıkıyordu.
CESET PARÇALARI İLE CİNSEL İLİŞKİ YAŞIYORDU.
LİZ ADINDA BİR SEVGİLİSİ VARDI.
Ted Bundy, soruşturmalar devam ederken çalışır. Cinayet işlemeye devam ederken yıllarca bir ayrılıp bir barıştığı, iki kere boşanmayla sonuçlanan evlilik yapan bir anne olan Carole Ann Boone ile tanışır.
Ted Bundy insanlık tarihinin gördüğü en soğukkanlı ve vahşi seri katillerden biri, sayısı tam bilinmese de 30-40 arasında kurbanı olduğu düşünülen Bundy'nin onlara uyguladığı vahşetin ise sınırı yok!
Seri katiller ve işledikleri kan dondurucu suçların şoke edici detayları söz konusu olduğunda çok az hasta ruhlu ve sapık Ted Bundy ile kıyaslanabilir. Dışarıdan bakıldığında son derece normal, başarılı ve sosyal biri olarak görülen Bundy'nin içinde karşı konulamaz, vahşi ve saf bir kötülük yatıyordu ki bu onu insanlık tarihinin gördüğü en korkunç ve tehlikeli seri katillerden biri yapmaya yeterdi.
son derece efendi bir hukuk öğrencisiydi, birçok kız arkadaşı vardı, Washington Eyaleti Cumhuriyetçi Parti'nin bir üyesiydi ve intihar önleme yardım hattında çalışıyordu. İnsanları manipüle etme konusunda bir uzman olan Bundy deyim yerindeyse etrafındaki herkesi aptal yerine koymayı çok iyi biliyordu. Tutuklanmasının ardından iki defa firar etmiş ve idam sırasında beklerken son derece ustaca hesaplanmış bilgiler vererek infazını geciktirmeyi başarmıştı. İnsanlar Ted Bundy'yi çekici, yakışıklı ve hatta hassas biri olarak tanımlıyor, ancak bütün bunlar gerçeklerin yanından dahi geçmiyor...
İŞKENCELER
ACIMASIZDI.
Ted Bundy kadınları metal çubuklarla dövüyor ve yabancı cisim kullanarak cinsel saldırıda bulunuyordu.Ted Bundy sadece yetişkin kadınlara saldırmadı, tecavüz edip öldürdüğü kurbanları arasında çocuklar da vardı.
NEKROFİLDİ.
1980'lerde Ted Bundy sapkınlıklarını tüm detaylarıyla Stephen Michaud ve Hugh Aynesworth'a anlatana kadar bu yönü bilinmiyordu. Kadınlara tecavüz edip öldürdükten sonra geceyi onların cansız bedenleriyle geçirdiğini itiraf etti. Kurbanlarının cansız bedenleriyle cinsel ilişkiye giriyor ve bedenleri tamamen çürüyene veya vahşi hayvanlar onları parçalayana kadar sık sık ziyaret edip cinsel ilişkiye girmeye devam ediyordu.
KURBANLARININ ETLERİNİ DE YİYORDU.
Bundy kız yurdunda kalan 4 kadına vahşice saldırdı.Kurbanlarından anılar toplardı, buna çeşitli vücut parçaları dahil.
kurbanlarını ısırıyordu.
Bundy cinayet işlemeyi bir spor ve sonraki cinayetlerinin bir antrenmanı olarak görüyordu.
Bundy, kendisini elektrikli sandalyeden kurtarmaları için kurbanlarının ailelerini manipüle etmeye çalıştı.Bundy kadınların güvenini kazanmak için resmi görevli gibi davranıyordu.Bundy kadınların sempatisini kazanmak için zayıf, güçsüz ve yaralı biri gibi davranıyordu.
Ted Bundy'nin evinde alçı, kol askıları ve koltuk değnekleri bulunmuştu. Kollarından veya bacaklarından birine bu sahte alçılardan takıyor daha sonra kalabalığa karışıyordu. Bir kadının kendisine yardım etmesini umarak kitaplarıyla, taşıdığı kutularla, vs. sıkıntı yaşıyormuş gibi davranıyordu. Hiçbir şeyden şüphelenmeyen yardımsever bir kadın bu sevimli sakarlıklara gülüyor ve eşyalarını aracına taşıması için ona yardım teklifinde bulunuyordu.
Doğru anın geldiğini düşündüğünde Bundy kadınların kafasına levye ile vuruyor, onları aracın içine itiyor ve kelepçeliyordu. Hepsi bu kadar, ardından bu kadınları bir daha gören olmuyordu.
19 Mayıs 1951 de evlendi.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top