KADIN ŞİDDETİ
Başkomiser Burak, ofisinde oturmuş, dosyaları okurken içeriye yardımcısı Şükrü, girdi.
"bir cinayet işlenildi amirim kurban 45 yaşında, ismi Birol, evli bir adam, bir tane kızı var. Bıçaklanarak öldürülmüş".
"otopsi sonuçları ne zaman elimize ulaşır?".
"yakında ulaşacak".
maktülün eşiyle görüşmek üzere yola koyuldular. İstanbul'da, soğuk bir hava vardı.
"bize biraz eşinizden bahseder misiniz?".
"iyi biriydi ikimizin de farklı hayatı vardı farklı derken özgür birer çifttik birbirimize karışmazdık".
"güzelmiş".
"öyle fakat ne yazık ki o artık öldü onu özleyeceğim".
"şüphelendiğiniz birisi var mı?"
"cenan olabilir bizim karşı komşu eşimin onunla borç kavgası olmuştu"
"borç mu?"
"evet".
Komşunun kapı ziline bastık.
"Zerra, bize öldürülen kocasıyla aranızda borç davası olduğundan bahsetti"
"evet öyleydi ,fakat o mesele artık geçmişte kaldı ,Birol bana ödemesi gereken borcu ödedi ve borç kapandı".
"sizin şüphelendiğiniz biri var mı peki?".
"açıkçası Zerra'nın, psikolojisinden şüpheleniyorum. Son zamanlarda ya bunalımdaydı ya da kocasının ona uyguladığı şiddet yüzünden midir? bilmiyorum, ama, uyuşturucu kullanmaya başladı".
"onu uyuşturucu kullanırken mi gördünüz?".
"evet".
"kocası ona ne zamandan beri şiddet uyguluyor?".
"onu her gün dövüyordu, kadının bağırışları evime kadar geliyordu, her gün duyuyordum, bağırışlarını, kadının yapma deyişini, ve tabi ağlayışlarını, çığlaklarını da ".
"bize bundan niçin bahsetmedi peki?bahsetmemesi oldukça garip". dedi Başkomiser Burak.
"belkide çekinmiştir, korkmuştur bunu bilemiyorum".
"ertesi gün DNA 'dan alınan parmak izi katilin Zerra , olduğunu ispatlamıştı.
"kocanı niçin öldürdün?".
"eğer ben onu öldürmeseydim o beni öldürecekti. 19 yaşında genç bir kızım var. Her gün bana uyguladığı şiddeti görüyordu. Sonra onu teyzesine yolladım, bir süreliğine. Şu anda onunla yaşıyor okuluna da Üniversiteye'de, evinden gidiyor. Beni her gün ölesiye dövüyordu. Ölümden her seferinde kıl payı dönüyordum. Beni eve kapattı. Dışarıya çıkmama bile izin vermiyordu. Bana nefes dahi aldırtmıyordu. Türk kadını namuslu olmalıymış "ne yapıyorum lan ben sana ha"diyerek bağırdım en son. Bana tokat attı. Canım çok acıyordu. Her tarafım kan içinde kalmıştı. Gece uyandım. Gizlice mutfağa gittim. Uyuyordu. Bıçağı düşünmeden sapladım. Sonra gerisi de geldi. Halen daha kırık olan kemiklerim, kaburgalarım ağrıyor. Cezamı çekmeye razıyım, götürün beni, sadece lütfen izin verirseniz olanları kızıma ben anlatmak istiyorum".
"elbette". diyerek onu hapishaneye götürdük.
suçlu kimdi şimdi?
bu kadın mıydı katil? yoksa kadını bu hale getiren onu katil yapan kocası mıydı asıl katil olan?
yoksa toplum muydu esas katil?
belki de aslında hepimiz katildik.
siz siz olun kocanızı, arkadaşlarınızı çok iyi seçiniz dedi Başkomiser içinden. Aksi taktirde pişman olmak için çok geç olabilirdi.
ailemizi seçemiyoruz, ama, eşimizi biz seçiyoruz.
hayattaki seçimler önemlidir. Ve bir kişiyi çok iyi, yeterince tanımadan, acele yapılan evliliklerin sonu bazen işte bu şekilde vahşetle bitebiliyordu.
acele işe şeytan karışır.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top