(yürürken)
"Emir özür dilerim." dedim üzerimdeki donukluğu yavaş yavaş atarken. "Ben... çok fazla gelmişti o an. Şu anki ben olsam o tepkiyi vermezdim. Sana fazla yüklendim."
"Haklıydın. Susmaktan yoruldun artık."
Yüzüne yandan baktım. Gözleri hâlâ kırmızıydı. Onu bu denli ağlarken ilk defa görmüştüm. Öncesinde sadece gözlerinin dolduğuna şahit olmuştum.
"Öyle değil. Küçük bir isyandı benimki. Bir an için içimdekileri dökersem her şeyin düzeleceğine inandım." Güldüm. "Şimdi inanmıyorum ama."
"Dilan," dedi. O adımı söylediğinde daha önce hiç duymadığım bir admış gibi geliyordu, ben sanki sadece onun bildiği bir mücevhermişim gibi. "sana hissettiklerimi söylemeseydim o gün, sen söyleyecek miydin?"
"Seni ilk gördüğümde bana birkaç saniye bakmıştın. Önceden zamanın bu denli uzun gelebileceğine inanmazdım ama gerçekten upuzun gelmişti o birkaç saniye. İşte o zaman anlamıştım bizim birbirine kesişik yollarımızın birleşip tek bir yol olarak ilerleyeceğini. Yani söylemeye mecburdum dilimin ucundakileri. Kafamı çok meşgul ediyordun çünkü."
Yanımda yürümediğini fark ettiğimde durdum ve geriye baktım. Ellerini yüzüne kapatmış ağlıyordu yine. Hızlı birkaç adımda yanına gittim. "Neden ağlıyorsun şimdi?"
Parmaklarını göz pınarlarına bastırıp durdurmaya çalışıyor gibiydi gözyaşlarını. "O öyle durmaz yalnız." dedim gülümseyerek. Ellerini indirdi yüzünden.
"Dilan beni böyle seversen asarlar seni*." dedi gülümseyerek.
"Az kaldı ona." dedim gülüşüne gülüşümü katarken.
"O gün o masada olmamak için çok direnmiştim. Adını bile hatırlamadığım birisi ısrar etmişti, aslında beni bir kızla tanıştırmak istiyordu."
Gözlerim büyüdü söyledikleriyle. "Bunu neden daha önce söylemedin?"
"Çünkü gereksiz bir detaydı. O gün orada her ne sebeple olursa olsun olacaktım. Seninle göz göze gelecektim. Ben senin kadar dürüst olamadım kendime. Bakışlarını benden kaçırdıktan sonra bir kuyuya düşmeye başladım. Anlayana kadar da düştüm durdum. Parçalandım da sen bütün ettin tekrardan beni. Seni seviyorum, bu dünyanın başından sonuna kadar bu böyleydi. Bu yetmeli bize, sabretmemiz için bu yetmeli. Anlıyorsun beni değil mi?"
"Beni böyle seversen asarlar seni.*" dedim. Kızarmış gözlerine bakmayı deniyordum ama kaçırıyordu benden onları. "Yetmeseydi burada olmazdım Emir."
*ibrahim karaca - seni böyle seversem asarlar beni
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top