SEVDALIK


Asiye teyze "Niye vermeyecekmiş?" diye sordu. Sonra da kendi kendine uzaklara dalıp "Sevdalığın karşısında kim durabilir?" diye iç geçirdi. Belli ki o da bu konularda bir şeyler yaşamıştı. Gelmiş böylece kanepeye oturmuştu ama özünde bu kadar mutlu bir insan olmadığı anlaşılıyordu. Kızıl saçlı kız "Benim babam durur. O çok güçlüdür. Bu zamana kadar onun istemediği hiçbir şey yapamadım. Şimdi ilk defa kaçtım buraya geldim. Onun bana seçtiği adamla birlikte olmak istemediğim için yaptım bunu. Ama bak şimdi de ortalığı ayağa kaldırmış. Bütün Türkiye'ye benim kaçırıldığımı söylüyor. Evden dışarı bile çıkamıyorum korkumdan." Dedi.

Asiye teyze hüzünlendi. Sonra birden parladı "Sen oradaki." Diye seslendi Mert'e. Mert ne istediğini anlamak için ona "Efendim." Dedi. "Hadi orada dikilme de bize bir çay koy." Dedi. Mert onun böyle emir vermesine bozuldu. Dediğini yapma niyetinde değildi. Ama kızıl saçlı kız ona kaş göz işareti yaparak çayı koymasını söyledi. Mert çayı ocağa koydu. Asiye teyze "Tamam şimdi gel buraya." Dedi. Bastonuyla kızıl saçlı kızın yanını gösteriyordu.

Mert kızıl saçlı kızın yanına diz çöktü. Onun yanında olmak her zaman mutluluk vericiydi. Kıza bakıp gülümsedi. Asiye teyze onu bastonuyla dürttü. "Söyle bakalım. Şimdi sen bu kızı bu işten nasıl kurtaracaksın?" Dedi. Mert de günlerdir bunu düşünüyordu zaten. Aklına da hiçbir şey gelmiyordu. Bu çaresizliğini Asiye teyze ile de paylaştı "Bilmiyorum." Dedi bıkkınlıkla. Bir türlü bir çözüm yolu bulamıyordu. Asiye teyze gülümsedi. Sonra da boynuna astığı gözlüğünü gözüne taktı.

Gözlüğüyle onları şöyle bir süzdü. "Maşallah ne de yakıştınız." Deyip kıkırdadı. Mert ve kızıl saçlı kız birbirine baktı. Karşılıklı gülümsediler. "Bakın çocuklar." Diye söze girip dikkati yeniden üstüne toplamayı başardı Asiye teyze. "Bu işin çaresi vardır. Hem de birden fazla çaresi vardır. Ben size söylerim hangisini yaparsanız." Dedi. Mert ve kızıl saçlı kız aynı anda "Söyle." Dediler. Asiye teyze onların bu heyecanına güldü. "İlk çare bu güzel kızımın polise gidip kaçırılmadığını söylemesidir. Bu durumda polisler onu bırakır. Ama babası yerini söyleyene para ödülü vereceği için hiçbir yerde sizi rahat bırakmazlar. Eğer bu dediğimi yaparsanız konargöçer olmanız gerek. Bir yerde uzun bir zaman kalırsanız yakayı ele verirsiniz.

İkinci çare babanızın karşısına çıkıp aşkınızı ilan etmektir. Ama senin anlattığına göre kızım senin baban seni bu yavrucuğa vermez. İlişkinizi bitirir. Kim bilir belki bu oğlanın başına bir iş açar. Üçüncü çare yurt dışına kaçmaktır. Yurt dışında kimse sizi tanımaz. Bu yüzden sizi ihbar edecek kimse olmaz. Ama orada da yol bilmez, iz bilmezsiniz. Orada bir başınıza ne kadar dayanırsınız bilmem. Son çare de işte böyle hapis hayatı yaşamaktır. Sevgin uğruna böyle dört duvar arasında yaşamayı göze almaktır. Ben bildiklerimi söyledim. Karar size kalmış." Dedi.

Mert ve kızıl saçlı kız onun karşısında diz çökmüş, ondan masal dinleyen küçük torunları gibiydiler. Bu yaşlı teyzeyi tatlı bulmaya başlamışlardı. Teyze kızıl saçlı kıza "Bak çay suyu fokurduyor. Hadi sen onu demle de gel güzel kızım. Çaysız muhabbetin de bir tadı olmuyor." Dedi. Az sonra kızıl saçlı kız çayı da alıp tekrar yanlarına gelmişti. Mert'e baktığında onu hala düşünür vaziyette buldu. Mert bir türlü işin içinden çıkamıyordu. Kızıl saçlı kız kendilerine yardımcı olması için "Sen olsan hangisini seçerdin Asiye teyze?" diye sordu. İşte asıl muhabbette buradan sonra başladı.

Asiye teyze bundan sonra gelip gidip kendi geçmişini anlatmaya başladı. İlk sözleri şunlar oldu "Ben oldum zaten. Ben bir zaman senin gibi oldum. Kara sevdaya tutuldum." Dedi. Mert bunları duyunca kafasını kaldırıp Asiye teyzeye baktı. "Ben on yedimdeydim. Köylü tekmil beni konuşur, saçımın örgülerine can vermek için sıraya girerlerdi. Ne yiğitler ne yağız delikanlılar gelip babamdan istediler ya babam oralı bile olmadı. Yaşım küçük diye beni kimselere vermedi. Ama bana da bir kez olsun sormadı. Evlenmeye gönlün var mı yok mu diye. O zamanlar kimse de sormazdı. Nerede görülmüş köylük yerde kızların babasının yanında söz söylediği. Hiçbirimiz babamızın yanında ağzımızı dahi açamazdık. Anam bile arada sırada ona bir şeyler söylemeye cesaret ederdi. Çok sert adamdı benim babam. Dediği dedik bir adamdı. Bütün köylü de korkardı ondan. En çok da biz çocukları korkardık ondan. Ama bir zamana kadar sürdü bu korku.

Bir gün bir düğünde bir adam gördüm. Daha yirmisine yeni girmiş. Bıyıkları yeni terlemiş. Uzun sırım gibi boyu var. Görsen nasıl da sıska duruyor. Hani diyorum şunu bir avucuma alsam da sıksam suyunu çıkarırım. Ama gönül işte durdu bu adamı sevdi. Ben sevdim sevmesine de adamın benden haberi bile yok. Bir şey yapıp adama gözükmem gerek. Ama ne yaparım bilmiyorum. Adam desen bir saf ki sorma gitsin. Dünyadan haberi yok. Allı pullu elbiseler giyip yöresinde dört dönüyorum ama onun beni gördüğü yok.

Korktum acaba dedim bunun bir sevdiği mi var? Sonra öğrendim ki bizim oğlan çok utangaçmış. Değil bir kızı kendine yavuklu yapmak onun yüzüne bile bakamazmış. Bunları duydum da onu daha çok sevdim. Tepeden tırnağa silme sevdalık oldum. Daha da çok yoluna çıktım oğlanın ama oğlanın gözü kör olmuş sanki. Kendi kendime dedim ki Asiye bu oğlan görüyor da söyleyemiyor galiba. Sonra bir gün fındıklıkta çıktım karşısına. Tatlı tatlı güldüm gözlerinin içine baktım.

O zaman anladı bizimki durumu. Sonunda fark etti onun için yanan yüreğimi. O da beni sevdi. Biz böyle gizli kapaklı buluşur olduk. Buluştuk buluşmasına ya köyde adımız çıktı. Köy dediğin küçük yer insanlar birbirini hep tanır. Bizi görenler de tanıdılar. Hemen adımızı kirlettiler. Sevdalık falan dinlemediler. Sonunda dedikodular babamın kulağına kadar gitti. "O donsuz Ali Kemal'in oğlu nasıl olur da benim kızıma göz koyar?" diye düştü İdris'in peşine. Sonradan anladı ki benim de gönlüm onda. Bundan sonra beni bir daha dışarı salmadı. Allah var kılıma dokunmadı ama keşke dövseydi.

Ne bir daha yüzüme baktı ne de kızım deyip bağrına bastı. Onun adını iki paralık etmişim, öyle diyordu. Sevdalık etmenin nesi kötüyse bilemedim. Ama mesele sevdalık değilmiş. Meğer benim İdris'in babası çulsuzun tekiymiş. Köyün içinde ona lakap takmışlar donsuz diye. Altına giymeye donu bile yokmuş çünkü.

Ben içeride hapis olduğum sıralar duydum ki askere gidecekmiş benim İdris'im. Yandım dedim kendi kendime. Bu çocuk giderse babam beni hemen başkasına verir gelin eder köyden yollardı. İdris'e haber saldım. Ama ne fayda. Bizim korkak cesaret edip gelebilir mi hiç? Gelmedi. Ben kapıda, pencerede yollarını gözledim ama gelmedi. Sonunda beni sevmiyor dedim de yüreğime gömdüm sevdamı.

Sonra haber geldi. İdris'e çürük vermişler. Hepimiz şaşırdık. Meğer bir böbreği tam çalışmazmış benim İdris'in. Doktorlar da bu adam soğukta, karda kışta dayanamaz diye rapor vermişler. Onlar öyle rapor verince de paşalar bu bizim işimize yaramaz deyip salmışlar bunu.

İdris köye geldi. İki gün sonra da haber yolladılar babama. Gelip beni isteyeceklermiş. Babam sinirden köpürdü "Ulan o aç köpek kimmiş de benim kızımı istemeye geliyormuş?" diye bağırıp çağırmaya, sayıp sövmeye başladı. İdris bunu duymuş. Ama vazgeçmemiş. Anasını babasını aldı geldiler. Elim ayağım birbirine dolandı. Sorsan benden mutlusu yok. Ancak korkuyorum. Çünkü babam beni vermez biliyorum.

Kahvelerini içtiler konu açıldı. Beni istediler ama babam oralı olmadı. Uzunca bir süre kafasını önüne eğip düşündü. Sonra da kafasını kaldırıp İdris'in babasının gözlerinin içine baktı "Bak Ali Kemal kardeşim. Ben seni severim. Ama ne demişler davul bile dengi dengine. Sen ki bir donsuzun tekisin. Ne hakla gelir benim kızımı istesin. Hadi kardeşim hadi. Ben de size verecek kız yok. Al sümüklü oğlunu da hadi gidin buradan. Şu yarım oğluna bir de utanmadan kız istiyorsun." Dedi. Evet, benim sevdalık ettiğim adama o yarım adam demişti. Çünkü o zamanlar askerlik yapmayan adama yarım adam denirdi. O adama da kimse kız vermezdi. Babamın zaten vermeye gönlü yoktu, bu da ona sağlam bahane olmuştu.

İşte bu yarım adam sözünü duyan İdris bir hışımla ayağa kalktı ki hepimiz oturduğumuz yerde titremeye başladık. "Sen bilirsin ağam." Dedi babamın gözlerinin içine bakıp bağırarak ve sonra da ekledi "Vermezsen ben de kaçırırım.". Hepimiz şaşırdık kaldık. Öz ana babası bile öylece ağızları açık İdris'in arkasından bakakaldılar. İşte sevda böyle bir şeydi. O benim pısırık oğlan şimdi babamın karşısına geçmiş "Vermezsen kaçırırım." Diye kükrüyordu.

Ali Kemal hanımını da alıp kalkmıştı. Babam "Bana bak Ali Kemal. Senin bu oğlun bu evden kız kaçırmaya kalkarsa ölümü benim elimden olur bilmiş ol. Hiç acımam alnının ortasına boşaltırım kurşunu." Dedi. Bundan sonra ben de bir korku başladı. Çünkü biliyordum benim babam deliydi. Dediğini yapardı. İdris'in ölmesine dayanamazdım. Hem acaba İdris söylediklerini yapar mı diye de korkuyordum. İdris hayatında karıncayı bile incitmemiş bir adamdı. Şimdi nasıl olur da beni kaçıracağını böyle babamın gözünün içine bakarak söylerdi. Sevda onu aslan etmişti.

İdris beni gerçekten kaçırdı. Hem de başka bir şehre. Askeriye için tedaviye geldiğinde bir güzel gezmiş Ankara'yı. Her yeri öğrenmiş. Beni kaçırdı getirdi. Derme çatma bir kulübe tuttuk ev diye. Yaşım dolmadı diye resmi nikâh bile yapamadık. Ama karı koca olduk. O ev o derme çatma kulübe bizim aşk yuvamız oldu. Ben bir yandan çalıştım İdris bir yandan çalıştı. Sonra bir dükkân açtı bizimki. İyi de kazanır oldu. Ondan sonra beni işe yollamaz oldu.

Bir gün geldi karşıma. "Hep söylüyorsun okula gitmek gözümde kaldı. Sana şimdi fırsat istersen git okula." Dedi. Duyduklarıma inanamadım. Ama İdris ciddiydi. Beni okuttu. İşte onun sayesinde bankacı oldum. Evlendikten on sene sonra yanımda iki çocukla köye geldim. Babam beni görünce ruh görmüş gibi oldu. "Sen ne yüzle geldin?" diye kükredi. Gittim ayaklarına kapandım "Affet babam. Ben yüreğimin sesini dinledim." Dedim. Hiç oralı olmadı. "Def ol git." Dedi.

O anda büyük kızım koştu sarıldı dedesinin eline. Tuttu öptü onu. "Sen benim dedem misin?" diye sordu. Babam ona şöyle bir göz ucuyla baktı. Ağzını açtı bir şey diyecekti, vazgeçti yine kapadı. Birkaç kez oldu bu olay. Sonra gözlerini kapıda bekleyen İdris'e dikti.

İnstagram:bzkrtmslm1

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top