Bölüm 19

  Sayın okuyucu,

Son durum nedir? Algı mı yeniyor yargı mı? Yoksa berabere mi? Biliyorum biraz zorlu bir maç ancak siz akıl sağlığı normal olanlar üstesinden gelebilirsiniz.

Sizce Ahmet kim? Bir doktor mu yoksa bir yazılımcı mı? Yoksa Ahmet becerikli bir yazar mı? Anlaşıldı soru sorarak bir yere varamayacağız. İsterseniz hep beraber oyun alanı ne durumda bir bakalım.

Yargı siyahlar. E5'de bir vezir, E6'da bir fili var. Kalesi A8'de bekliyor, amacı vezir A1'e geldiğinde onu korumak. G7 ve H6'da birer piyonu var. Şah H5'de, H4'de de bir fili daha var.

Ancak hamle sırası beyazlarda, yani algıda. Onun durumu ise şöyle: B3 ve D2'de birer fil var. Şahı C1'de, C2'de de bir piyonu duruyor. G2'de bir vezir ve oyunun en ilginç taşı G6'daki etrafı sarılmış kale.

Algı ilk hamlesini yapar. Vezir G4'e. Bir hastaneye devlet tarafından gönderilmiş kişiler, yeni bir tedaviyi inceleyecekler. Ancak yargınız bu hamleyi kolayca savuşturuyor. Üç kişi olması gereken ekip, aslında iki kişi. Mesut, Sibel ve Ahmet'e sonradan katılmıştı, ekibe dahil değil. Üzerinde bir şey yazmayan tabela, nedensiz yere içi boş olan bir hastahane. Teknolojiye gelince, fantastik hikayelerden fırlamış gibi. Hiçbir mantıklı tarafı yok. Fil G4'e, bu aptalca hamle burada biter.

Sıra tekrar algıya geçer. Kale H6'ya, kale piyonu alır. Ahmet'in sürekli başka bir yerde olduğunu sanması. Biri gerçek biri sahte olan iki dünya arasında gidip gelmesi. Bu hamle size biraz zor gelmiş olmalı. Acaba hangi dünya gerçek diye. Ancak iyi satranç oyuncusu olan siz sağlıklı kişiler zamanla bu hamlenin de üstesinden gelmeyi başardınız. Gecenin sonuna doğru anlıyoruz ki, Ahmet aslında bir yazılımcı. Önceden sırf parası yüksek olduğundan ahlaki olmayan işler yapmış. Şu anda vicdanı onu çağırıyor. O yüzden hayalinde bir dünya kurmuş. O dünyanın gerçek olduğunu sanıyor. En sonunda bunu kendi de fark etti.

Sizi tebrik ediyorum. Yargınız, bozuk algınızın üstesinden geldi. Siz normal insanlarsınız. "Deli" dediğiniz psikotik bozukluk yaşayan hastalardan değilsiniz. Ancak siz algısı normal. Ancak siz zeki insanlara sormak istediğim birkaç şey var. Ahmet'in sonunda konuştuğu o yaşlı adamı ele alalım mesela. Nasıl oluyor da Ahmet'i tanıyordu? Ya da yaşlı adam neden "Bizim çabalarımız," diyor. "Benim servetim," ancak "Bizim çabalarımız." Biraz tuhaf değil mi? "Ahmet'in hayal dünyası olduğundan mantıksız yerler olabilir," diyorsunuz değil mi? Haydi o zaman 'gerçek dünyaya' da bir bakalım. Hemşireler neden topuklu ayakkabı giyiyor? Kaçmaları gerekirse topuklu ayakkabılarla zorlanmazlar mı? Ya da hastalarından neden yardım istiyorlar? Bu tehlikeli değil mi? Öyleyse, fil F7'ye. Yargı mat. "Nasıl olur?", diye sorabilirsiniz. Bunun için size olan mektubuma küçük bir ara vermek zorundayım.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top