Louis uyandığında saat 6 idi.Saatlerce uyumuştu ve yorgun hissediyordu.Derin bir nefes alıp banyoya gitti ve yüzünü yıkadı.Okula gidecekti.Telefonunu eline alıp Spotify uygulamasından en son dinlediği şarkıyı başa sardı.

Sia-The Greatest

 Şarkıya eşlik ede ede giyindi üzerine be saçını düzelterek salona indi.Annesi yoktu.Yavaşça mutfağa gittiğinde gördüklerine inanamıyordu.Gemma denen kadın ve annesi beraber sohbet edip kahvaltı hazırlıyorlardı.

"Neler oluyor burda?" diye sorabildi sadece.Buna göz yumacak kadar geniş değildi.Jay gülümsedi ve Louis'nin yanına giderek alnından öptü.

"Dün öylece çekip gitmeseydin bilirdi tatlım,birkaç gün bizimle kalacaklar."

Louis çantasını aldığı gibi evden çıktı.Bu ne demek oluyordu?Babası annesini o kadınla aldatmıştı.Yani bir bakıma.Ve yine onların evinde kalabilmeye yüzleri var mıydı?En önemlisi Jay buna nasıl izin veriyordu?

Hiçbir şey düşünmemeye özen göstererek okula vardığında etrafına baktı.Liam dolapların orada başkaları ile konuşuyordu.Louis'yi görünce yanına geldi ve ona sarıldı.Bu beklenmedikti.

"Ne oldu?" diye kıkırdadı Louis.

"Bir şey olması mı lazım? Özledim" dedi Liam güldükten sonra.Louis bir şeyler olduğunu biliyordu.O anlık ona inanmış gibi yaptı ve sınıfa gittiler.Öğretmen gelmeden önce telefonunu kontrol etme isteği geldi.Bu hissi billiyordu.

Kullanıcı adını ve şifresini girdikten sonra mesajlarına baktı.Tekrar o sitedeydi lanet olsun.Dudaklarını ısırıp mesajlarını kontrol etti.

twinklover13:Silmeyeceğini biliyordum. (35 sn önce)

louwithmen:Sen nasıl sadece benim online olduğum zaman online oluyorsun? Bu çok saçma.

twinklover13 yazıyor...

twinklover13:Bir şeyler yapıyorum kendi çapımda,canım.

twinklover13:Bugün Doncaster'a geldim.Görüşme ihtimalimiz?

louwithmen:YOK.ARTIK RAHAT BIRAK BENİ.

Louis derin bir nefes aldı ve gözüne diğer kullanıcıdan gelen mesaj çarptı.

secretonefromschool:Çok güzel görünüyorsun.

secretonefromschool:Neden hep o garip çocuğun yanına oturuyorsun?

Louis kendine hakim olamayıp etrafına baktı.korkuyordu artık.Cevap vermeden telefonu cebine koysa da iki dakika sonra tekrar titredi.Eğer o stalkerdan geldiyse sınıfta bağırıp o kişiyi bulacaktı ama hayır,mesaj o adamdan gelmişti.

twinklover13:Tamam pekala.

Bu kadar mıydı? Louis galiba ilgiyi sevmişti.Derin bir nefes alıp cevap yazdı.

louwithmen:Adını merak ediyorum.

twinklover13:Adımı merak ediyorsun ha? Tamam al sana adım. Ashton.

Adı Ashton mıydı yani?Louis adı bir kaç kere tekrar etti.Kulağa güzel geliyordu.

louwithmen:İyi.Benimki de Louis.

Louis daha sonra mesaj gelmesini bekledi ama gelmedi elbette.Dersleri bittikten sonra çantasını alıp dolabına gitti.Liam Perrie ile orada onu bekliyordu.Perrie Louis'nin iyi bir arkadaşıydı.

"Lou!" dedi heyecanlı bir şekilde ve dudaklarını ısırdı.

"Hey Pez," Perrie garip görünüyordu.Liam da öyle.Louis bunun ardında güzel bir haber veya sebep olmadığını anladı.

"Bak lafı uzatmayacağım tamam mı?Hem neden telefonuna bakmıyorsun ki?Annen sana ulaşamayınca bizi aradı ve şey babana ulaşman lazımmış"

"Şu an lafı uzattın Liam" dedi Louis sinirleri bozulmuş bir şekilde.Ne bu kadar kötü olabilirdi ki? Babasını aramak yerine annesini aradı ama açılmadı telefon.

Daha sonra gergin bir şekilde babasını aradı.

"Alo?"

Bu ses babasına ait değildi.Ve karşıda insana 'babamla' görüşmek istiyorum demeyecekti.

"Bay Tomlinson ile görüşebilir miyim?Ben oğluyum"

"Kendisi şu an müsait değil telefonuna onun yerine benim cevap vermemi istedi."

"Siz de kimsiniz?"

Louis bu güzel,derin ve içten sesin kime ait olduğunu merak etti.Fakat sesten bir süre cevap gelmedi.

"Ben Harry.Babanızın ortaklarından biriyim"

Demek Harry,diye düşündü Louis.Bu ses kalbinde değişikliğe yok açmıştı.Ses çok derin ve etkileyiciydi.Tam konuşmak için ağzını açıyordu ki Harry onu böldü.

"Babanıza bunu haber vereceğim,iyi günler"

**

Louis eve gittiğinde annesini evde çocuklarla tek buldu.Hemen yanına gidip oturdu.Neler olduğunu öğrenmek istiyordu.

"Neden bir şeyler dönüyormuş gibi arkadaşlarımı aradın ve babamı aramamı söyledin?Anne lanet olsun aklımı kaçırıyordum"

Jay ona baktı ve oğlunun saçını düzeltti sakince."Bu güzel haberi sana onun vermesini isterdim canım ama ben vereceğim görünüşe bakılırsa." Jay dik oturup oğluna gururlu bir şekilde gülümsedi.Louis ise hiçbir şey anlamıyordu.

"Şirketin bir kısmı artık senin" 

**

Louis aldığı bu haber karşısında sevinse mi üzülse mi gülse mi bilemedi.Hayat çok garipti.Her şeyi akışına bırakmaya karar verdiği anda telefonu titremeye başladı.Gizli numara arıyordu.

"Alo?"

Ses gelmiyordu.Sadece nefes sesi ve arkadan gelen garip konuşmalar.

"Merhaba bir sapığım eksikti zaten.İyi günler" dedi ve daha sonra telefonu kapattı.Bir sapık hayatında bulunması gereken son şeydi.

*beep*

Mesaj sesini duyduğunda telefonuna tekrar baktı.Gelen mesaj yine o dating sitesindeki adamdandı.

twinklover13:Sesin gerçekten çok güzel.Tınısı falan.Anlarsın ya.

Louis'nin gözleri büyüdü.O adam nasıl numarasını bulmuştu ki?Derin bir nefes alıp mesaja uzun süren saniyelerce baktı.

louwithmen:Sen..nasıl numaramı buldun?Beni korkutuyorsun.Lütfen bunu keser misin?

twinklover13:Korkmana gerek yok.Seninle ilgilendiğimi bilmeni istiyorum sadece.

louwithmen:Tamam. Biliyorum. Yeterli mi?

twinklover13 çevrimdışı oldu.

"Siktir" Louis söylendi ve titreyen ellerine baktı.Neden bu tür terslikler hep onu buluyordu ki?

Yarım saat geçmemişti ki Jay odaya girdi."Tatlım 3 gün sonra babanın evindeki yemeğe davetliyiz.Hem şirketin hissesinin sana verilişini kutlayacağız hem de şirketin diğer ortağı da orada olacak.Şimdiden kıyafetlerini seçsen iyi olur" dedi ve odadan çıktı.Louis artık bu tür şeylerden sıkılmıştı.Stalkerlardan,sapıklardan ve babasından gına gelmişti.

**

Eh çok güzel bir bölüm olduğunu söyleyemem ama aşırı yazma isteğim vardı o yüzden işte hikaye burada 

beğenirseniz vote atmayı ve yorum bırakmayı unutmayın

görüşürüzzzzzzzzzzzzzzz