18. gün
sevgili günlüğüm,
seni sahiplenmemle hemen burnun havaya dikilmesin. mathilda'ya benzersen seni de kaybedebilirim çünkü. -evet ben bir sihirbazım ve bu iğrenç bir şaka.-
annem artık duygusal biri oluşumdan yakınmıyor, biliyor musun? bana bakarken gözlerinin dolduğunu hissediyorum, neden böyle oluyor?
onun bana duygusal bir patates olduğumu söylediği zamanları özledim sanırım. çünkü annemi bana bakarken gözlerindeki hüzünle yakalamak üzüyor beni.
günlüğüm, üzülerek söylüyorum ki seni birileri okuyor. bununla ilgili ne yapmam gerekiyor? seni okuyanlar kimler? bu endişeye düşmek istemiyorum. istediklerini okuyabilirler. istedikleri kadar hem de. neden biliyor musun, ben bunları yüzlerine söylemeyecek biri değilim, asla. ben insanların arkasından konuşmam, sana bu şekilde bu kadar canım acıyarak anlattığım şeyler onların söylememe izin vermedikleri şeyler. bana olanak tanımadılar anlıyor musun? ya karşımda ağladılar ya da beni hiç dinlemediler. dinlemek istemediler. konuyu değiştirdiler, gözlerini kaçırdılar. ve bu şekilde söyleyemediklerim içimde birikti. evet sana anlattığım her şey, söyleyemediğim her şey aslında.
bu arada şu resim yarışmasına katılacağım.
yarışmanın konusu ayrılık. babamı anlatacağım günlük, bana şans dile.
dilemezsen seni agnes'ın karalamasına izin veririm, inan bana hem karalanmak hem de simlenmek istemezsin.
sevgiler,
herb.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top