Şehir.

Al beni artık bu şehirden, gidelim.

Hep gördüğüm yerler buralar,

Bu kale, bu çarşı, bu meydan,

Hiçbir şey ifade etmiyor bende.

Ama bir cadde var ki, o cadde,

Öldürüyor beni her bir geçişimde.

Gözlerimi sabitliyor tek ve bilinmez noktada,

Hayatımı gözlerimin önünden geçiriyor,

Oradan geçene kadar sürüyor,

Arabayla bir kaç saniye,

Yayan birçok adımda görüyorum hayatımı.

Hatırlıyorum, iki sene önce yine buradaydım,

Yürüyordum, yiyordum, içiyordum, gülüyordum,

Ve yine ağlıyordum.

Yine, senin için ağlıyordum,

Ve yine, sen hiç görmüyordun.

Duymuyordun, hıçkırıklarımı içime atıyordum.

Elimle ağzımı kapatıyordum ve hayır,

Zaten görmeni de istemiyordum.

Artık, görmeyi de istemiyorum,

Ne seni, ne de senin olduğun hayatımı.

Bendeki anılarını al, her ne kadar bilmesen de,

Hepsini al ve git içimden,

Sonra gel, hiç bir şey olmamış gibi,

Gel ve bu şehirden gidelim.

Başka şehirde yine birbirimizi görelim.

Ama bu sefer, sadece geçip gidelim,

Bu sefer yüreğimin sesi duyulmasın dışarıdan,

Görsem de hatırlamayayım seni,

Duymayayım sesini, nefesini.

Ya da duysam da kalmasın hatırımda,

Gözlerimde kal, girme içeri,

Ya da girsen de, kursağımda kal hevesim gibi,

Ama sıkı tutun, gönlüme düşme sakın,

Bu ruh seninle bir daha yıpranmasın,

Sadece biri ol benim için, ''O'' olmasın adın.

Ancak o zaman rahatlar içim, unutulur tadın,

Mazi olma benim için, hiç ol sadece,

Ve bitsin artık şu yazma merakım.

Çünkü ancak öyle unutulur bendeki yarın.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top