Her insanın hayatını sorguladığı anları olmuştur. Böyle anlardan epey biriktirmiştim. Mesela kredi ekstrem yaklaşık olarak harcamam kadar olduğunda hayatımı sorgulardım ya da kredi borcum için annemden para isteyeceğim zaman. İşte şu içinde bulunduğum an da onlardan biriydi ancak sebebi bir türlü kapatamadığım kredi borcum değildi. Anlayamadığım bir şekilde fenomen gibi bir şey olmuştum. 

Tek izin günümde kızlarla bir şeyler yapmaya karar vermiştik. Bana evi en yakın olan tek kişi Elif olduğu için onu ben almıştım. Eslem, Melis ve Dilara birlikte geleceklerdi ve aramızda tek sevgilisi olan Melek'i de sevgilisi Diyar bırakacaktı. Lise sondan beri sevgiliydiler. "Üniversiteden sonra evleneceğiz," dediklerinde onlara münasip bir tarafımızla gülmüş, tabii ki dediklerini ciddiye almamıştık ama galiba yakın gelecekte onlar bize münasip bir taraflarıyla gülecekti. Artık biz de kızlarla çiçeği tutan kişi olmak için saç baş falan girişirdik.

Denize yakın, sahil kenarında minik bir kafeye girdik ve herkes toplandıktan sonra siparişleri verdik. Dedikodu yapmamızın bir sırası vardı. Siparişler geldikten ve herkes soğuk içeceğinden ilk yudumu içip derin bir oh çektikten sonra tüm bilgiler paylaşılmak üzere masaya şöyle güzelce yatırılır, didiklenir ve toplanırdı.

"Doğukan bu yıl okulunu değiştirecekmiş," dedi Eslem iç çekerek. Doğukan onun bir yıl kadar bir süredir kesintisiz aşık olduğu çocuktu ve bu Eslem için uzun bir süreydi. "Marmara'ya geçecek."

"Of ben de şehir değiştiriyor sandım," diye homurdandı Dilara. İşi, içimizde en zor olanıydı. Biseksüeldi ve son zamanlarda hoşlandığı kişi hormonları çok yüksek bir heteroydu. "Ben ne yapayım ya? Güzelim gözümün önünde erkeklerle fingirdeşiyor."

Melis kıkırdadıktan sonra bana döndü. "Ya esas bomba sende kızım. Sence kim bu tuhaf nickname'li çocuk? Aklına biri geliyor mu hiç?"

"Laf sana dönmesin diye bana çeviriyorsun değil mi yedi kocalı Hürmüz," diye çıkıştım ona. Evet, Melis tam bir yedi kocalı Hürmüz'dü. Sağlıklı (!) bir ilişki yaşayabileceği ve sadık olabileceği birini bulana kadar kalabalık bir flört listesiyle dolaşır ama bu ilişkiler nedense hep hüsranla sonuçlanırdı. Bana masum masum bakıp omuz silktiğinde üstüne gitmeme kararı aldım. "Hayır, hiçbir fikrim yok. Biliyorsun, aylardır Bartu'ya takığım."

"Kız sakın çocukken seninle evlenmeyi kafaya takan sümüklü Talha olmasın bu?"

Bir anda elim ayağım buz keserken Elif'e döndüm. "Yok artık," dedim dehşetle. "Kızım o Muğla'da bile değil. Hem Bartu'yu nereden bilecek?"

Melek sinsi sini gülerek masaya eğildi. "Bir planım var ama önce güzel, fotoğraf çekinmeye uygun bir yer bulmamız gerek. Fotoğrafı ilk beğenen erkeklerin listesini tutacağız. Sonra üstün stalk yeteneklerimizle de bu listeyi daraltırız."

"Erkek olduğu ne belli?" Bu soru aramızdaki en mantıklı tek insandan, yani Dilara'dan gelmişti.

Omuz silktim sessizce. "En son baktığında hâlâ erkekmiş, bana öyle demişti."

Gruptan seremoni halinde bir "Iyyy" sesi yükseldiğinde güldüm. Daha sonrasında herkes içeceğini bitirdi ve şimdilik Melek'in planına sadık kalarak kafeden ayrıldık. Uygun bir yer konusunda anlaşmamız epey uzun sürdü. Uygun yeri bulana kadar kızların hepsi bir sürü fotoğraf çekindi. En nihayetinde yine ben hariç herkesin fotoğraflarının çekinip tüm fotoğrafların güzel çıktığına karar verildikten sonra Melek bana hazine bulmuş Kaptan Kanca gibi gülümseyerek döndü. "İşte burası!"

Fotoğraf çekinmem ise mekan arayışımızdan daha uzun sürmüştü. Ya benim beğendiklerimi onlar beğenmiyor ya da onların beğendiği benim içime sinmiyordu. Zaten bu kadar kızın bir arada en doğru fotoğrafta hemfikir olması ne kadar olasıydı ki? Samanlıkta iğne bulunur ama o fotoğraf yıllarca bulunmazdı.

"Ay, yeter!" Dayanamayıp olaya el attım. "Anonim arıyoruz alt tarafı ya, Cennet VIP bileti değil. Ben kendi beğendiğimi atacağım, karışmayın."

"Bari shoplasaydım," dedi Eslem kedi gibi miyavkayarak. "Ya da en azından ben efekt vereyim?"

"Hayır, gider yanlışlıkla beni Bella Hadid yaparsın."

Kumlara oturup fotoğrafları şöyle bir kurcalamaya başladı. Yüz küsur fotoğraf arasından iki fotoğraf seçebilmem tabii ki mucize gibi bir şey olmuştu ama başarmıştım.

hiistmebeg kanatlarım var ruhumda 🧚🏻‍♀️

Telefonu hepimizin ortasına, oluşturduğumuz halkanın tam ortasına bıraktım. Tüm kızlar resmen nefesimizi tutmuş, gelecek beğenileri, yorumları bekliyorduk. 

"Bir gün biri çıkıp bana bu yaptığımızı yapacaksınız dese küfrederdim," dedim homurdanarak.

"Aynen," dedi Melis yüzünü buruştururken, "Ki en eleştirdiğim insan hayatı Instagram'da yaşayandır, düştüğümüz hallere bak."

"Şşşt," diye homurdanarak bize kızan Eslem ve Melek olmuştu. Sonra Melek tüm ciddiyetiyle konuştu: "Kızım siz hiç The Secret Circle izlemediniz mi? Telefona bakın ve odaklanın, aklınıza Bartu'yu falan getirin ya. Totem yapın." 

İçimizden birinin bir şey söylemesine kalmadan telefonum gelen bildirimlerle titremeye başladı. Biricik anonimim, Bartu, Kerem ilk düşenlerden olmuştu.

"Hass..." Eliyle hemen ağzını kapadı Dilara. "Melek boş zamanlarında cadılık mı yapıyorsun?"

Okuldan, liseden, çocukluk arkadaşlarımdan da beğenen birkaç erkek vardı tanıdıklarımdan ama bunlardan hiçbirisi Bartu ve Kerem kadar dikkat çekmemişti. Bir de Talha... Evet, o da ilk beğenenlerdendi maalesef ki.

Ekrana art arda düşen üç yorum hepimizi dumura uğratmıştı. 

bartuozden kanatların ruhundan taşıyor

keremubay olduğun kişi güzel

oylekolayasikolmam denemeden bilemeyiz belki de sarabilirim