halhal

Kerem'le ayrıldığımızda Emir'le buluşmamıza birkaç dakika kalmıştı ve ben aynı yerde Emir'le buluşmak istemediğim için başka bir yeri önermiştim ona. Kerem'e gitmem gerektiğimi söylediğimde benimle kalkmış, yanımda yürümüştü.  Tuhaf biriydi Kerem, bunu bana daha iyi kanıtlamıştı.

"Benimle sessiz kaldığın için teşekkür ederim," demişti gitmeden hemen önce ve başka bir şey söylememe izin vermeden uzaklaşmıştı yanımdan. Kendimi toparlama vaktim olmadan da Emir yanımda bitivermişti. Nasıl olduğumdan önce sorduğu şey: "Kerem miydi o?" olmuştu.

"Evet," diye mırıldandım sessizce ve derin bir nefes aldım. "Biraz yürüyelim mi ya? Bugün yeterince kafede oturdum."

Beni hemen onaylayıp biraz durdu ve sanırım kafasında bir yürüme rotası belirledi. Nereye gittiğime çok da dikkat etmeden Emir'le birlikte yürüyordum. " Eylül'deki Milyonfest'e gelecek misin," diye sordu heyecanla. "Günleri ve gelenleri inceledim, bayağı güzel olacak gibi. Flört bile geliyor."

"Başka kimler geliyor?"

"Mor ve Ötesi, Pentegram, Şebnem Ferah, Selda Bağcan..." saymaya devam ederken içlerinde DKTT'nin de olduğunu duyunca sevinmiştim. "Olabilir aslında ya," deyip bunu bir süre daha düşündüm. "Ben bunu kızlara açayım. Ceza da varmış, Melis sever."

"Aslında bilet ayarlayabilirim," diye mırıldandı bana ışıl ışıl bir tebessümle gülerken. "Diyar zaten Melek'inkini ayarlayacak, geri kalanını da ben hallederim. Kaç kişi geleceğinizi bilmem yeterli."

Ona şaşkınca baktım. Emir gerçekten benim için bir şeyler yapmaya çalışıyordu ve inkâr edersem kesin çarpılacağım bir şekilde hoşuma gidiyordu tüm bunlar. Kocaman gülümseyip onu onayladım usul bir baş sallamasıyla. Biraz daha sohbet muhabbet ederek sahilde ilerlerken bir yerde durdu, beni de yanına çekti. Minik bir tezgâhta tek tek sıralanmış halhallara bakıyordu. Bense içine düştüğüm dehşet dolu bir şaşkınlıkla onu izliyordum. Birkaç farklı tonları olan mavi boncuklu bir halhalı tutup kaldırdı gözlerimin önünde.

"Bu sana çok yakışır," diye mırıldandı sessiz bir ses tonuyla. "Bunu sana hediye almak istiyorum, sen de izin verirsen?"

Gülmek ve ağlamak arasındaydım. Bu kadar ince düşünceli ve kibar olmayı nasıl başardığını bilmiyordum ama Emir aklımdaki oylekolayasikolmam profiline uyuyordu. "Aslında hediye işlerini çok sevmem," dedim yalan söyleme gereği duymadan. "Ama bu seni mutlu edecekse alabilirsin." 

Şu an galiba hayatımdaki en sevecen anlarımdan birindeydim, ben bu kadar sevecen bir insan değildim normalde.

Emir halhalı alıp yanıma geldikten sonra onu hemen bileğime taktım ve Emir'e döndüm yeniden gülümseyerek. "Çok teşekkür ederim!" 

Bunun benim için olan anlamını bilseydi bir de... Belki de biliyordu?

-o-

Eve geldiğimde son derece sıradan hayatımda renkli bir gün yaşadığım için yorgundum. Annemse ben merdivenleri tırmanırken mutfakta Bu Gala Daşlı Gala şarkısını söylüyordu, bundan iki gün önce de nereden duyduysa artık Bendeki Mevsimler şarkısını söylediğini hatılıyordum. Merdivenlerin başında durup anneme seslendim: "Allah aşkına bu şarkıları nereden buluyorsun kadın?"

"Benim repertuarım geniştir. Sen annene hesap mı soruyorsun?"

"Yok canım, estağfirullah, o nasıl söz öyle!"

"Begüm," diye seslendi ü harfini uzatarak, sonra şarkısını söylemeye devam etti.

Gülerek odama geçtikten hemen sonra yaptığım ilk iş üstümü değiştirip bilgisayarıma sarılmak olmuştu, biraz bir şeyler yazmak istiyordum doğrusu. Bilgisayar açılınca YouTube'a girdim ilham gelsin diye ama karşıma çıkan ve kaza yapmama sebep olan Sevilmemişim şarkısı tüm dikkatimi dağıtınca yanımdaki telefona uzanıp belki de yapmamam gereken bir şeyi yaptım.

Anonim'e değil, Kerem'e mesaj attım.

hiitsmebeg: Sevilmemişim yüzünden kaza yaptım o gün

Anında görüldü olması beni bir miktar şüphelendirmemiş değildi ama buna takılmadım.

keremubay: nasıl derler bilirsin?

hiitsmebeg: Evet

hiitsmebeg: Ve bir şey itiraf etmem gerek

hiitsmebeg: Senin sayende keşfettim bu şarkıyı

keremubay: sana kattığım en iyi şey desene

Gülümsememe engel olmak için dudaklarımı ısırıyordum.

keremubay: sen de bana nil'i kattın

keremubay: kanatların var ruhunda

hiitsmebeg: Kerem, hiç kim olduğunu bilmediğin birini aradın mı?

Görüldü

Gerginliğim yüzünden yeniden bir şeyler yazmamak için mesajlardan çıktığımda telefonum yeniden bir bildirimle titredi ve arkasından kincisi geldi. Emir de, Kerem de aynı anda bir mesaj göndermişti. Kerem'inkini bildirim sekmesinden okurken Emir'in mesajına girdim onunkisi önizlemesi gizlenmiş bir YouTube linki olduğu için. Linke tıklayıp açılmasını beklerken Kerem'in mesajını okudum.

keremubay: hayır ama beni fark etmesini istediğim biri var

keremubay: beni bulmasını istediğim biri

Ve arkada Öyle Kolay Aşık Olmam çalmaya başladı.

Bunların hepsi ama hepsi kötü bir şakaydı, öyle olmak zorundaydı.



--

Soru 1: Begüm ne yapmalı artık?

Soru 2: Emir miii Kerem mi?

Dün geceki baş ağrımla bölüm atamadım ama gecikmeli de olsa selam!

Bol bol yorum, erken yeni bölüm!

Seviliyorsunuz...

Emir'in aldığı tatlı halhalcık.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top