Bugün yine oradan oraya koşuşturdum öylece,
Yetişmeye çalıştım onca dert ve sıkıntılara.
Bir bilinmezin içinde bir boşluktayım.
Yoruldu artık bu ruh, bu beden,
Akıl erdiremiyorum geçici dünya alemi içinde şuursuzca onca koşuşturmaya, onca telaşa.

Bekliyorum sesiz sedasız
Büyük bir felakat kopacak gibi.
Biliyor bu yorgun ve bahtsız yüreğim, hissediyor.
O felaketin sonu ne olacak diye düşünüyorum.

Yine bir suskunluk döngüsündeyim.
Ruhum ve bedenim birbiriyle yeniden savaş veriyor.
Ama ben çoktan koyboldum yasam çukurunda.
Çözemediğim her sır bu savaşın galibi.
Geçmişimin peşinde bir sır gezginiyim ben.
Çilem aşılmaz yollarım.
Elimde bir asa, zamana saklanır,
Gördüğüm her bilgine kendimi sorar,
Duyduğum her serzenişte kendimi duyar,
Yayılan her manifestoda kendimi sorgular,
Okuduğum her kitapta kendimi bulur.
Ve yaşadığım her günde kendime gelirim.
Ben bavul bavul dertler yüklenirim, acılarda eririm.
Dedimya velhasıl ben çile gezginiyim...