(Yurtun şeklini daha iyi anlayabilmeniz için böyle bi şey çizdim)

Akşam olmuştu herkes yemeğini yemiş, yurt odalarına çekilmişti.

Wanda odasındaki banyoda aynanın karşısında saçını tarıyordu yatmaya hazırlanıyordu. Altına kırmızı şortlu pjaması vardı.

Natasha aralık olan banyo kapısını açarak wandanın arkasında durdu.

"Wanda, dolaptaki beyaz elbisemi gördün mü?"

"Hayır belkide çamaşır sepetine atmişsındır?"

"Atmadığıma eminim, her neyse çıkar bir yerden"

--------------------

"...12, 13, 14. 14"

Clint yere oturmuş elindeki oklara yine bakti toplamda 15 oku olması lazımdı ama bir tanesi kayıptı.

Clint etrafa baktı yatağın altına, dolabına, yayını koyduğu duvar ve kıyafet dolabinin bıraktığı boşluğa baktı ama yoktu.

Clint ranzanın üstünde elinde zeka küpü olan çocuğa baktı.

"Pietro bir tane okum eksik, görmüş olabilir misin?"

"Şeyyyy..."

-Flashback-

"Peter bak ben Robin Hood oldum"

Pietro eline clint'in kıyafet dolabı ve duvar arasına koyduğu yay ve bir tane ok aldı.

Peter duvara yaslanmış ranzanın alt katına oturup gülümseyerek pietro'ya baktı.

"Robin Hood görse kıskanır seni . Ok ve yay Clint'in değil mi"

"Evet okçuluk kulübüne gidiyor"

Pietro yayı havaya kaldırdı oku yaya yerleştirdi.

"Dikkat et clintin yay takımına zarar verirsen seni okla kovalar vallah"

"Sanki hızıma yetişebilirde"

Pietro yayın lastiğini çekti açık cama odaklandı tabi oku fırlatmayı düşünmüyordu.

"Peter çabuk böyle fotoğrafımı çek"

Peter cebinden telefonunu çıkardı kamerasını pietroya odaklandı.

"Gülümse"

Pietro gülümsedi ve ok yaydan çıktı.

"Ne yaptın pietro"

"Bilmiyorum bi anda elim kaydı"

Ok açık camdan dışarı çıkmıştı. Peter ve pietro cama yaklasti ve kafalarını dışarı cikarttılar. Çok şükür göğsünde bir okla yerde yatan birisi yoktu. Ama okuda göremiyorlardı.

"Clint seni öldürecek"

"Kesinlikle"

-FlashBack End-

"Şeyyyyy..."

Clint pietroya sinirli bir bakış attı. Pietro ölümün yakın olduğunu hissetti.

"Şey.. görmedim"

"Oh peki"

--------------------

Loki elinde kütüphaneden aldığı kitapla yatağına oturmuş kitabını okuyordu.

Thor ise elinde telefonu ile birisi ile yazışıyordu.

"Ne oldu Thor şimdiden arkadaş mı edindin"

"Evet loki bence sende edinmelisin"

Loki biraz homurdandıktan sonra kitabına geri döndü.

Thor oturduğu sandalyeden kalkıp dolabini açtı ama dolabı karıştırdıktan sonra hala aradığı şeyi bulamamıştı.

"Hey! kardeşim gece yatarken giydiğim kırmızı tişörtü gördün mü?"

"Evet gördüm thor"

"Nerde?"

"Koşarak camdan atladı bence onun peşinden gitmelisin"

"Hahahha çok komik kardeşim bi-"

Thor'un sesi aşağıdan gelen gülürtüyle kesilmişti

"Buda ney-"

Bu sefer ses daha gülürtülü gelmişti.

-------------------

Herkes koridora çıkmış çitlere yaslanarak aşağı bakıyorlardı.

Tony citlerden geri çekilerek.

"Beni güzellik uykumdan uyandıran bu seste ne"

"Bi filmde bi grup genç böyle sesler duyuyorlardı evlerinde, sonra birer birer ölüyorlardı bizde mi öleceğiz"

"Öyle bi sey olmayacak pjamalı çocuk"

Tony işaret parmağıyla peter'in üstündeki örümcek desenli pijamayı gösterdi.

Wanda dışından çok sevimli dediği için peter daha fazla utanmıştı.

Loki yanındaki şortlu kırmızılı pjamalı kıza baktı, güzel bir kızdı.

Pietro loki'ye kötü bakıslar atip odasından getirdiği ceketi kardesine verdi.

"Bence aşağıda ne olduğunu öğrenmenin en iyi yolu aşağı inmek"

Dedi steve merdivenlerden inerken

Onun ardından herkes yavaşça indi.

Yemekhane katına indiler ilk önce birinci kat yemekhaneydi ama tabi öbür öğrencilerin yatakhanelere çıkamaması için yurtun merdivenleri Başka bir kapının arkasındaydı.

Çocuklar sesin daha alt kattan geldiğini biliyorlardı bu yuzden merdivenlerden inmeye devam ettiler.

Zeminin altındaki katta indiklerinde msrdivenin bir metre ötesinde kapalı bir kapı vardı.

Bruce kapıya yaklaştı ve çekti ama açılmadı.

"Kilitli"

Natasha bruce'un yanına gitti ve birazcık onu ittirdi.

"Buraya kadar gelmişiz burdan dönmek olmaz"

Natasha saçından çıkardığı tel toka ile anahtar deliğine eğildi ve teli içine soktu.

Natasha ayağı kalktı ve kapıyı ittirdi. Kapı gıcırdıyarak açıldı.

Harikasin Natasha diye ses yükseldi çocuklardan.

Wanda natasha ile bi beşlik çıktıktan sonra natasha'nın koluna girip içeri girdi.

"Bu kızlardan korkulur"

Diyerek onların ardından Bucky girdi.

İçeri girdiklerinde her yer karanlıktı gençler birbirini zor görüyordu.

Herkes bi andan ışık düğmesini arıyordu.

Bir kızın çığlık sesiyle herkes panikledi.

Kız korkudan yanındaki çocuğun koluna girdi.

Steve etrafa bakınırken sordu.

"Ne oldu?"

"Bir şey ayağıma sürttü"

"Bende hissettim, hayaletler bizle oyun oynuyor"

"Peter hayalet diye bir şey yok"

Tony hayaletlere inanmıyordu bunun bi açıklaması olmalıydı.

Pietro ışık düğmesine bastı ve etrafın aydınlanmasını sağladı.

Karşıların yere oturmuş kedi onlara bakıyordu onlarda tabi afallamış bir şekilde kediye.

Kedi yere yattı.

"Meoww"

"Size söylemiştim hayalet yok diye bakın kediymiş"

Natasha yere eğildi ve kedinin önündeki beyaz elbisesine baktı.

"Hey bu benim. Olamaz yırtılmış"

"Buda benim kırmızı tşörtüm loki ban ayine yalan mı söyledin?"

Sarı saçlı çocuk arkasındaki siyah ve haince sırıtan çocuğa baktı ve yanındaki kıza.

Kizda koluna girdiği çocuğa bakıyordu yani loki'ye.

Hemen geri çekilip çocuktan uzaklaştı.

"Üzgünüm seni kardeşim sanmıştım"

Çocuk bir şey demeyince kız devam etti.

"Ben Wanda"

"Bende loki"

Clint etrafa bakarken konuştu.

"Benim okum burda degil"

Peter ve pietro birbirlerine bakarak soğuk terler dökmeye başladılar.

"Demek bizim eşyaları çalan bu kediymiş"

Dedi bruce kediyi kucağına alarak

"Ama nasıl aldı odalarimiz kilitliydi ve burası da kilitliydi bu kedi içeri nasıl girdi?"

Bucky'in aklında deli sorular vardı.

"Kediler tuhaf canlılar"

Dedi wanda bruce'tan kediyi alarak.

"Bu kediyi ne yapmalıyız?"

Diye ekledi.

"Bence tatlı, savunmasız bir kedi. Yurta bi yer minderi koyarız bi tas mama ve su"

"Yani burda kalmasını mı söylüyorsun bu asla olmaz"

"Neden Tony bak ne kadar tatlı" dedi wandanın yanına gelip kediyi seven natasha.

"Kedinin pireleri vardır"

"Ben aşısını yaptırıp yıkarım" dedi Wanda

"Bende yardım ederim" dedi sırıtarak loki

"Bende yardım etmemesini sağlarım" dedi elini kütleterek pietro

"Ahh tamam bizle kalsın" dedi tony bıkkın bi yüzle.

Bu sefer gençler kediden gözlerini alıp etrafa baktılar

"Neden burası kilitliymiş ki"

Etraf çok güzeldi kocaman bir koltuk takımı karşısinda televizyon arkada yemek masası ve ķücuk bir mini bar vardı.

Wanda kendini koltuğa atarak kediyi yanına koydu etraf biraz tozluydu ama çok belli olmuyordu yerdeki renkli hali renkli duvarlar yemek masasının üstündeki eşyalar çok hoştu.

Wanda'nın yanına Bucky oturdu sephanın üstündeki kumadayi eline aldı ve açma düğmesine basti.

"Çocuklar televizyon çalışıyor"

Herkes salonda oturmuş konuşuyorlardı.

Tony herkesi susturarak konustu

"Bakın çocuklar bu bizim küçük sırrımız olarak kalmalı"

"Katılıyorum" dedi Steve.

Herkes onayladıktan sonra salonda takılmaya devam ettiler.