12. Sınıflar

"Her neyse çocuklar bunu sonra göreceksiniz, ders bitmiştir"

Tony önündeki sırada oturan steve döndü

"Şimdiki ders ne?"

"Yabancı dil"

"Yabancı dil hocası bizim sınıf hocamız değil mi?"

"Evet"

"Aklıma geldide acaba ne zaman sınıf başkanı seçimi yapıcak"

"Ahh evet, bende aday olmak istiyorum"

"Aday olabilirsin ama ikimizde biliyoruz ki ben kazanacağım"

"Sende mi katılacaksın?"

Bunu yanlarını gelmek üzere olan Natasha sormustu. Kız ellerini önüne kenetledi ve steve'in sırasının yanında durdu.

"Tabiki de bende katılacağım, sen?"

"Tabiki de hayır, sınıf başkanı olursam daha çok sorumluluğum olur ve ben bunu istemiyorum"

"Ben katılacağım"

Natasha'nın yanında duran çocuk konuştu. Hiç biri onu tanımıyordu steve onu inceledikten sonra konuştu

"Sende kimsin?"

"Ben Pe-"

"O Peter Quill ve onun bir takımı var hatta takımında roket diye bir çocuğun küçük bir ağacı var"

Steve'in çaprazindaki sırada oturan Thor elindeki defteri masasına koyup onlara döndü.

"Thor insanlara kendimi tanıtabilirim evet ben Peter Quill"

"Selam ben Steve bu da To-"

"Kim olduğunuzu biliyorum Thor bahsetmişti"

Steve bi Thor' birde Peter'a baktı. Peter'ın Thor'u pek sevdiği söylenemezdi. Ve söze girdi.

"Birbirinizi nerden tanıyorsunuz?"

Quill Thor'a baktı keşke tanımaz olaydım dedi içinden.

"Uzun hikaye belki sonra anlatırım"

"Peki şu grubun ne?"

"Ben, Gamora, Drax, Mantis, Rocket eğer Groot'u da sayarsak 6 kişiyiz"

"Neden Groot'u da sayarsak dedin?"

"Groot, Rocket'in ağacı, onu nereye gitse yanında getirir artık bizde Groot'un gruptan biri olarak düşünmeye başladık "

"Belkide psikiyatriste gitmelisiniz, grup olarak"

"Konu ne kadar çok dağıldı en son sınıf başkanı seçimi hakkında konuşmuyormuyduk?"

"Evet. Sanırım şu an 3 adayımız var bakalım artıcak mı?"

--------------------

Wanda kütuphanede istediği kitaba bakınıyordu.

Sanki izleniyormuş gibi bi his vardı içinde ama bu gerçek olamazdı burda o kadar güzel kitaplar vardı ki birisi bu kitaplara bakmayıp neden bana baksın ki dedi içinden.

Wanda bi eli tozlu raflarda, kitap adlarına bakarak raflar arasında geziniyordu.

Aradığı romanı bi Bucky önermişti Bucky kitabın konusunu anlatınca wanda kesinlikle bu kitabı okumaliyim diye
düşünmüştü.

Ama tabi bu kitabı Bucky önerdiği için içinde kitabın düşündüğü gibi çıkmayacağına yönelik bi şüphesi vardı.

"Şey pardon elinizdeki kitabı bırakıyormuydunuz"

Wanda elindeki kitaba baktı, elinde en sevdiği kitap vardı uzun bi zaman önce okumuştu ama hala her satırı aklındaydı.

Sevdiği kitabı kütüphanede görünce eline alıp sayfalarını karıştırıp, incelemisti bi bakıma özlem gidermişti.

"Şey hayır sadece göz gezdiriyordum istiyorsanız alabilirsiniz"

Diyip elindeki kitabı tanımadığı çocuğa uzattı çocuğun yanakları biraz kızarıktı acaba hastamıydı. Çocuk kibarca kitabı aldı.

"Teşekkürler hanımefendi, bu kitabın yazarının çok seviyorum bütün kitaplarını okumuştum bi bu kaldı, en sonunda bulabildim"

"Gerçekten mi? Bende bu yazarı çok severim hatta bütun kitaplarını okudum bu en sevdigim kitabi oldugu için tekrardan bi göz gezdirmek istedim"

"Evet sizi anlıyorum bu arada ben Vision"

"Bende Wanda tanıştığımız memnun oldum"

"Bu arada bir kitabı arıyor gibi gozukuyorsunuz hangi kitabi arıyorsunuz isterseniz size yardımcı olayım"

"...... kitabını arıyorum ama yardim etmenize hic gerek yok"

"O kitabı biliyorum, o tür kitaplar şu bölümde bulunuyor"

Çocuk parmağıyla kütüphanenin çıkış kapısına yakın olan rafları gösterdi.

"Ahh, teşekkürler sonra görüşürüz"

"Görüşürüz"

Wanda vision'ı arkasinda bırakıp vision'un parmağı ile gösterdiği raflara gitti.

Çocuk iyi birisine benziyordu. Onu başka bir yerde gördüğünü hatırlamıyordu ama sonucta okul 3 gün önce açılmıştı bu normaldi.

Wanda raflara baktı gerçekten de aradığı kitap buradaydı şimdi o yaşlı kütuphanecinin yanina gidip bu kitabı almak istediğini söylemesi gerekiyordu sonra odasına gidip pjamalarini giyip yemek saatine kadar kitabı okuyabilirdi.

Wanda elinde yeni aldığı kitabıyla okul koridorunda yürüyordu tek isteği odasına gitmekti.

Wanda yanından geçen karartıyla kafasını yerden kaldırıp önüne çevirdi.

Elindeki kitabın sayfalarını karıştıran, siyah biraz uzun saçlı, kızdan 1 yaş büyük gibi duran bi çocuk vardı.

Oğlan sadece kitabıyla ilgilenerek yürüyordu etrafa bakmıyordu belkide baksaydı arkasında onu inceleyen bir çift gözü görebilirdi.