Bölüm 92
Ali Ömer üzerini değştirmek için oteline geri dönünce ben de akşam yemeği için hazırlık yapmaya başladım. Yüzümdeki gülümsemeyi bir türlü yok edemiyordum. Yok olmasını da istemiyordum, çünkü mutluydum. Çok mutluydum. Bir yanım ne zaman bu kadar mutlu olsam ardından kötü bir şey olacağına dair korkularım olsa da o bir yanımı duymazlıktan gelip sadece yaşadıklarıma odaklanmaya çalışıyordum. O buradaydı. Gelmişti. Bana geri dönmüştü. Yaptığı hatayı anlamıştı. Kızım da oğlum da artık babasız kalmayacaktı. Ve ben de onsuz.
"Sera. Yüzünde gördüğüm şey bir gülümseme mi yoksa ben hayal mi görüyorum?"
Çocukları götürdüğü parktan dönen Isabella'ya bakıp "Ben çok mutluyum Bella." dedim.
"Onu biliyoruz canım. Sen başka şeylerden bahset. Mesela sabah biz Bella'yla çıkarken koltukta uyuyakalmış çok tatlı bir çift gördük. Bu ev de hem de . Ne kadar ilginç değil mi Bella?"
"Jade. Bari sen yapma. İkiniz de yaşadıklarımı biliyorsunuz. "
Jade yanıma gelip bana sarılarak "Tatlım elbette biliyoruz ve inan mutlu olmayı hak ediyorsun. Sadece emin misin?" dedi.
"Eminim Jade. Dün gece onunla uyumak o kadar güzeldi ki. O kadar özlemişim ki. Ve bu sabah her şeyi konuştuk. "
"Her şeyi mi? Ya Güneş?" dedi elimi tutan Bella.
"Hayır. Henüz bir oğlumuz olduğundan haberi yok. Akşam öğrenecek. Ama onun dışında her şeyi konuştuk."
"Peki ya karısı?"
"Ve bebek?"
"Arzu ile anlaşmalı olarak evlenmişler. Ve bebek Ali Ömerden değilmiş. Ve onlar iki ay önce boşanmış."
"Yani Ali Ömer şimdi bekar bir erkek."
"Evet Jade ve inanabiliyor musunuz benim parmağında görüp acı çektiğim o yüzük aslında bizim alyansımızmış."
"Ama bu çok romantikmişşşş."
"Öyle bile olsa bizim Sera için sadece sözde kalır Bella."
"Nasıl yani?"
"Yani diyorum ki bi hareket bi çekim bi bi şeyler olmaz. Baksana bizim kız burda yemek yapıyor. Ali Ömer nerde?"
"Jade var ya. Çok fesatsın. Otele üzerini değiştirmeye gitti. Gelir birazdan."
"Ne var canım? Çocuklarının babası değil mi?"
"Jade haklı Sera. "
"Ayyy kızlar. Sizin de aklınız fikriniz..... Hadi beni rahat bırakın yemek yapmam gerek."
Kızlar mutfakta gülerken ben de onlara katıldım. Deniz küçük adımlarıyla koşarak yanıma gelince eğilip ona sarıldım ve öptüm. "Meleğim gelmiş."
"Anniii."
"Sen parka mı gittin?"
"Hı hı. Payka dittik. Sayıncakyaya dindim."
"Aferin benim güzel kızıma. Hadi git arkadaşlarınla oyna."
"Babbaaa neyde?"
"Baba gelecek kızım Birazdan gelir."
"Taaam."
Deniz gidince yemek yapmaya geri döndüm. Bu akşam oğlum babasıyla tanışacaktı. Ali Ömerin yüz ifadesini merak ediyordum. Ne tepki verecekti acaba? Ya inanmazsa? Ya benden değil derse? Ay Sera. Düşünme şöyle. Neden inanmasın? Zaten Güneşe bir bakan onun Ali Ömerin oğlu olduğunu anlar. Aynı gözler. Aynı saç rengi. Aynı ifade. Hem söylerim test felan da yaptırabilir. İçinde şüphe kalmasın. Bak yine unu çok koydum. Dalga geçecek benimle. Eskisi gibi yapamamışsın böreği diyecek. Sera bir sakin. Evet. Ne yapıyordum?
Saat dörde gelirken yemekleri yapmayı bitirmiştim. Ali Ömerse hala gelmemişti. Aslında bu kadar gecikmesini beklemiyordum. Gideli dört saat kadar olmuştu Vaz mı geçmişti acaba? Yani neden olmasın? Belki de uzaklaşınca anladı. Yani otele gidince düşündü ve .... "Ne düşünmüşüm bakalım?" diyerek arkamdan belime sarılan kollar ile sözlerim yarım kaldı. Bunu seviyordum. Beni sarıp sarmalamasını, böyle güzel sevmesini. Yanağıma bir öpücük kondurup beni kendine çevirdi. "Sera ben aynı aptallığı bir daha asla yapmam. Ve senden vaz geçmek mi? Ben bir yıl nefes bile alamadım. Yaşamadım. Benim nefesim sensin. Bir insan nefesinden vaz geçer mi?"
"Yine sesli düşündüm değil mi? Duydun."
"Duydum. Ama bu yönünü çok seviyorum."
"Ben de seni çok seviyorum. Onu ne yapacağız peki?"
" Ona yapacak bir şey yok hayatım. Dayanılmaz çekiciliğim ve yakışıklılığım. Beni herkes sever."
"Bak sennn. Fazlasıyla öz güvenli gördüm seni."
"Evet. Neden biliyor musun?"
"Neden?"
"Çünkü sevdiğim kadın burda. Kollarımın arasında. Kızım yanımda. Başka hiç bir şeye ihtiyacım yok."
"Yaaa ben de sana bir sürpriz hazırlamıştım ama madem başka bir şeye ihtiyacın yok. Ne yapalım."
"Seram."
"Ama sen dedin. İstemem dedin. "
"Demek öyle." diyerek beni öpmeye başlayınca ayaklarım yine yerden kesilmişti. Ayrıldığımızda alnını anlıma yaslayıp başımı ellerinin arasına aldı. "Seram ben senden gelecek her şeye razıyım."
Hiç ayrılmak istemesem de hazırlanmak ve oğlumu hazırlamak için zamana ihtiyacım vardı. "O zaman Ali Ömer bey sizi kızımızın yanına gönderiyorum. Yapmam gerekenler var. Saat yedide görüşürüz aşkım."
"Seram gitmesen?"
"Aşkım bu akşam tanışacağın biri vardı ya. Yani yemekte misafirimiz var. Ve benim hazırlanmam gerek. Benim için çok önemli biri o."
"Evet...Şu.... Güneş." dedi dişlerinin arasından tıslar gibi konuşarak. "Sen gel ülkenden binlerce kilometre uzağa, yine ülkenden bir i çıksın karşına. Bi de önemliymiş. Ben gösteririm sana karım için önemli olmayı."
Bana karım demesine mutlu olsam da Güneşi kıskanmasına içten içe gülüyordum. Acaba onu görünce de böyle konuşabilecek misin Ali Ömer bey?
"Olmaz. Hadi aşkım sen de nazlanma. Deniz sabahtan beri seni sorup duruyor."
"Tamam ama yedi değil altı olsun. Yedi çok geç."
"Ben sana neden geç geldin diye soruyor muyum?"
"Sor aşkım. Sor. Geç geldim çünkü sana ve Denize bir hediye almak istedim. Kızıma hediyesini şimdi vereyim ama sen bekleyeceksin hayatım. Yani şu Güneş bey bi gelip gitsin de. "
"İyi ama Güneş gitmeyecek ki. Onun evi burası. O burada yaşıyor."
"Na...nasıl burada yaşıyor? Isabellanın kocası felan mı?"
"Aşkım biraz sabır. Az kaldı tanışacaksınız. Ve hayır Bella ile hiç bir ilgisi yok. "
Ali Ömere bir öpücük verip mutfakta gözlerinden kıskançlık fışkırır fakat bunu söyleyemez bir halde bırakıp yukarı çıktım. Oğlum odasında uyuyordu. Bu gün onunla fazla ilgilenememiştim ama her şey güzel bir amaç içindi. Ilık bir duş alıp saçlarımı kuruttum. Ali Ömerin sevdiği gibi açık bırakacaktım. Bu gece için beyaz bir elbise seçmiştim. Hafif bir makyaj yapıp aynada kendime baktım. Güzel olmuştu ama bu gecenin şeref konuğu ben değildim. Güneşin odasına geçince uyandığını gördüm. Kendine kollarını ve ayaklarını oynatıp etrafa bakıyordu. Kucağıma alıp yanaklarını öptüm. "Bu gece babayla mı tanışacakmış benim oğlum?" Ne dediğimi anlamışta cevap verir gibi bir ses çıkardı. Elbette bu benim benzetmemdi, çünkü iki aylık bir bebekti daha. Altını temizleyip gömlek ve pantolondan oluşan kıyafetini giydirdim. Ve minicik bir papyonu da gömleğinin yakasına taktım. "Ama sen çok tatlı oldun. Yerim ki ben seni." Minicik ayaklarına ayakkabılarını da giydirdiğimde onu kucağıma alıp aynaya baktım. "Sen ne kadar yakışıklısın böyle? İyi ki babana benziyorsun."
Oğlumu küçük pusetine koyup kemerlerini bağladım. " Hadi bakalım. Artık vakit geldi. Bakalım babayı sevecek misin? Bence çok iyi anlaşacaksınız."
Denize daha önceden babasına Güneşten bahsetmemesini ve ona akşam birlikte sürpriz yapacağımızı söylemiştim. Sorarsa da annemin arkadaşı diyecekti. Yalan da değildi. Oğlumla aşağı inip salona geçtik. Ali Ömer ve Deniz birlikte çizgi film izliyorlardı. Güneşi yavaşça masanın yanındaki koltuğa düşmemesine dikkat ederek bıraktım. Beni ilk fak eden Deniz olmuştu. "Anniii"
Annem diyerek ona bir öpücük verdim. "Annii bak babaa bana ne aydı." diyerek elindeki oyuncak sincabın gösterdi.
"Çok güzelmiş meleğim. Babana teşekkür ettin mi peki?"
"Hı hı."
"Seram sen çok güzel olmuşsun. "
"Teşekkür ederim."
"Bu Güneş midir ne halttır ne zaman gelecek?"
"Birazdan burda olur. Aşkım senden bir şey isteyebilir miyim? Mutfakta peçeteleri unuttum da getirebilir misin lütfen?"
"Tabi Seram."
Aslında peçete felan unuttuğum yoktu. Zaman kazanıp Güneşi kucağıma alabilmek için Ali Ömeri mutfağa göndermiştim. O salondan çıkınca Güneşi kucağıma alıp "Hadi bakalım bebeğim. Sen babayı gördün ama o da seni görsün artık. " dedim.
Ali Ömer mutfaktan "Seram peçeteleri bulamadım ben. Nereye koyd...." diye gelip beni kucağımda bebekle görünce olduğu yerde kaldı. "Seram. Bu bebek?"
"Hani sana bu akşam Güneşle tanışacağını söylemiştim ya."
"Evet."
" İşte karşında. Güneş."
"Aşkım bu bebek?"
"Bu bebek ....Güneş..... Güneş .bizim Ali Ömer. Oğlumuz."
İşte tam da o an da Güneş gülücüğe benze bir ses çıkartıp kollarını babasına doğru oynattı. Akıllı oğlum benim.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top