Bölüm 78

Hastanenin soğuk ye gri koridorlarında ilerlerken aklımdaki tek şey burada olmamın doğru olup olmadığıydı. Kalbim tüm yaşadıklarımın bir kabus ya da sıradan bir yanlış anlama olmasını umarken aklım istediğimin aksine nelerle karşılaşacağımı biliyor gibi. Ve ben artık tüm bunların neden benim başıma geldiğini düşünmeyi çoktan bıraktım. Tek istediğim her şeyin bir an önce bitmesi.

Burada hemen geriye dönebilirim. Hepsini unutup hayatıma devam edebilirim. Ali Ömer ve kızımla arkama bakmadan yürüyebilirim. Kimi kandırıyorum ki? Her zaman aklımda olacak. Unutur gibi olduğum anlarda bile ansızın saklandığı yerden çıkıp dengemi bozacak. Bu iş bitmeli. Bir daha açılmamak üzere bu konuyu kapatmam gerek.

Canım yanacak biliyorum. Kalbimi geçici bir süre devre dışı bırakıp sadece aklımın işe karışmasına izin verebilsem keşke. Ve tüm bunlar olurken sanki her şeyi dışarıdan izleyen bir yabancı gibi ruhum kimliğini unutup beni mutlu etse.

" İşte geldik. Bu oda. Kapının önünde bekliyor olacağım. Bir şey olursa seslenirsiniz. Ona verdiğimiz sakinleştiriciler onu zararsız tutuyor. Yine de dikkatli olun ve fazla yaklaşmayın. "

" Siz merak etmeyin hemşire hanım. Yanında ben de olacağım. Bir şey olursa sizi hemen çağırırım. "

" Ali Ömer..... ben....ben ... İçeri yalnız girsem...."

" Öyle bir şey olmaz değil olamaz Seram. Seni içeri yalnız göndermem. Bunu aklından çıkar. "

" Bu arada uzun zamandır burada ve kendisini bu hastanenin başı sanıyor."

" Bunu biliyoruz. Ali Ömer anlatmıştı. "

" Peki o halde açıyorum kapıyı. "

Anahtar klitte dönerken çıkardığı ses içimde bir ürpertiye dönüşüp bedenime bir soğukluk yayılmasına neden oldu. Az sonra karşılaşacağım kadını düşündükçe titrememe engel olamadım. Ali Ömer bunu fark eder etmez kollarını bana sardı.

" Aşkım istersen içeri ben gireyim. Sen burada bekle ya da gidelim. Zaten onu görmen neyi değiştirecek ? Sadece üzüleceksin. "

" Hayır. Sadece bir anlık bir şeydi. İyiyim ben. Hadi gidelim. "

Hemşire Ali Ömer'e bakıp onay aldıktan sonra kapıyı açtı. Odanın içi gündüz olmasına rağmen çekili olan koyu renkli perdeler nedeniyle karanlık denebilecek kadar loştu. Havadaki ilaç kokusu midemde kasılmaya neden olsa da cesaretimi toplayıp yatağa doğru ilerledim. Ali Ömer her adımımda yanında duruyor ve elimi tutuyordu. Yatağın boş olduğunu fark edince irkilsemde yan tarafımızdan gelen sesle kendimi az da olsa toparladım.

" Demek geldin. "

Karanlık görüşümü zorlaştırsa da yanlardan ve üstlerden kırlarmış eğreti bir topuz yapılmış siyah saçlarını, mavi gözlerindeki alaycı ve kindar bakışı görebiliyirdum. Uzun boyu, zayıf bedeni ve üzerindeki hasta kıyafetlerin üzerine giydiği ona büyük gelen doktor önlüğü ile karşımdaydı. Yaptıklarını bilmesem ona acıyabilirdim bile.

" Evet geldim. Buradayım işte. "

Güçlü çıkmasına özellikle dikkat ettiğim sesime inat Ali Ömer'in elini biraz daha sıktım. O da omuzuma daha sıkı sarıldı.

" Ne kadar da o kadına benziyorsun . "

" O kadın? "

" Annene. O da senin gibiydi. Babanın aklını öyle çeldi zaten. Onun yüzünden, her şey onun yüzden. "

" Annem size ne yaptı? Neden ? "

" Senin annen benim mutluluğumu çaldı. O olmasaydı babanla ben evlenecektim. Ama o bir sülük gibi babana yapıştı. Çok uğraştım. Odan kurtulmak için çok uğraştım ama olmadı. Yine de başardım. Intikamımı aldım. Seni ve kardeşini ayırdım. Seni ve Ali Ömer'i de ayırdım ama sen.... sen onu buldun. "

" Sera beni bulmasaydı da ben her şeyin farkındaydım. Sadece parçalarda bir kaç boşluk vardı. Onları da sonradan tamamladım zaten. "

" Benim annem sizi ayırmak için bir şey yapmadı. Çünkü siz babamla hiç birlikte olmadınız. "

Selmanın kahkahası havada asılı kalırken odanın içini buz gibi bir hava doldurdu.

" Sen öyle diyorsan. "

" Ne demek bu ? "

" Anlaşılan hikayenin tamamını bilmiyorsun. Anlatmak bana zevk verecek. Yüzünün aldığı hali görmek istiyorum. "

" Anlatabileceğın hiç bir şeye inanmami bekleme. Ali Ömer gidelim artık lütfen. "

" Nasıl istersen Seram. "

" Ahhh aşkınız gözlerimi yaşatıyor . Dinlemek istemiyorsun demek. Tamam sen bilirsin. Git ve pembe dünyanda yaşamaya devam et. Ama unutma bu an aklından çıkmayacak . Hep aklına gelecek. "

" Ne anlatacaksin ki. Tüm yaptıklarından sonra anlatacağın hiç bir şeye inanmam. "

" Aslında senden o gün kurtulmalıydım. "
" Ne ? "

" Ali Ömer'in kardeşi olduğunu söyleyen kızı hatırlıyor musun ? "

" O olayla bir ilgin mi var ? "

" Bakıyorum ilgini çekti Ali Ömer. Elbette benim işimdi. Ama sen gelip kurtardın onu. Kahretsin. "

" Neden ? Bunca kin, nefret, öfke neden? Benim babam sana hıç bir söz vermedi. O sadece annemi sevdi ve onunla evlendi. "

" Senin baban bana bir sürü söz verdi küçük hanim. Baban ve ben sevgiliydik. Evlenecektik. Ama doktor olmama rağmen sırf fakir bir ailenin kızıyim diye sırf şoförün kızıyım diye ailesi beni istemedi. Abim hapiste diye beni istemedi. Sonra annen çıktı ortaya. Zengin, şımarık ve güzel annen. Ve ne oldu? Baban bir an da beni unuttu. Bir gün gelip bana onunla evleneceğini , şirketin geleceği için buna mecbur olduğunu söyledi. Benden bir yıl istedi. Bir yıl. Sonra boşanacaklar ve tekrar bana dönecekti. Bana söz verdi. Yemin etti. Birini çok severken onu bir yıllığına bile olsa başka birine bırakmak nedir bilir misin? Onların evlenmelerini izledim. Gözümün önünde el ele tutuşmalarını izledim. Hatta daha fazlasını. Üç ay sonra baban gelip yapamayacağını çünkü anneni sevdiğini ona aşık olduğunu söyledi. Hamileydim. Bunu babana söyleyince bebeği aldır dedi. Tabi ki onu dinlemedim. Oradan gittim. Onlardan uzaklaştım. Bir yıl okula ara verip başka bir şehre gittim. Kimseyle iletişim kurmadım. Bu arada Bebeğimi doğurup tekrar yanlarına döndüm. Annen size hamikeydi. Babana onu unuttuğumu artık sadece iki iyi dost olduğumuzu söyledim. Başta kuşkulandı. Ama bir gün annen belki birazcık benim de etkimle merdivenlerden düştü. Hastanede bebekleri ben kurtarınca inandı bana. Annen de doktorunun ben olmasını isteyince işim iyice kolaylaştı. Sonrasında olanları biliyorsun zaten. "

" Bunlar ....... Bunlar gerçek olamaz. İnanmıyorum hayır yalan söylüyorsun. Uydurma bunlar. "

" Neden babana sormuyorsun? Ya da istersen o zamanlar evinizde çalışanlara sor. "

" Ali Ömer. Bunlar gerçek olamaz. Bunların hepsi yalan değil mi? "

" Hayatım sakin ol lütfen. Her şeyi araştiracağız ama lütfen sakin ol. "

" Peki o nerede ? Yani senin bebeğ. .. çocuğun? "

" Aslında çok yakında bir yerlerde. Hatta onu tanıyorsunuz. "

" Kim? "

" Aaaa yoksa tahmin edemediniz mi ? "

" Adı ne? Kim o? Lütfen söyle. "

" Biliyormusun böyle yalvarman çok hoşuma gitti. Belki biraz daha yalvarırsan söylerim. "

" Benim yalvarmamla eline ne geçecek ? Söyle hadi. "

" Senin ben de olan bir şeye bu kadar ihtiyaç duyman ve bunun için yalvarman gözlerimi yaşartti ama mutluluktan. Seni daha fazla süründürüp kahroluşunu izleyebilirim. Ama biliyor musun ben aslında iyi bir insanım. Hahhhhhaahhhaa"

" Söyle hadi kim? "

Mavi gözlerinde alaycı bir bakış ile yüzümü incelerken kulaklarım biraz sonra duyacağı ismin heyecanı ve sıkıntısıyla gümbürdemeye başlamıştı. Artık dayanamıyordum. Bu kabusu bitirecek ve bu odadan çıkmamı sağlayacak o isimi duymamla aslında kabusün daha yeni başladığını anladım.

* Kaan. Hani Ali Ömer'in şirketinde Rıfatın yardımcısı olan. "

**************************
Merhabalar,

Yeni bölüm geldi.

Nasıl buldunuz ?

Seram bir kardeşi daha varmış.

Ya ailesi ?

Yorum yaparsınız değil mi?

Oy vermeyi de unutmayın ne olur.

Görüşmek üzere. 🙌 🙇

********************************

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top