Bölüm 59
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Merhabalar.
O kadar zaman yoktum. Yazamadım. Ve siz hiç merak edip sormadinız. Ne diyeyim.
Ben burada emek verip yazıyorum ve siz yorumu ve beğeniyi çok görüyorsunuz. İnanın bu beni çok üzüyor.
Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Bir şeylerin biraz açığa çıktığı bir bölüm oldu. Dolayısıyla öneri ve görüşlerinizi bekliyor olacağım.
Görüşmek üzere. 🙌 🙇
♡♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡
Günler geçmiş, aylar birbirini kovalamis, hatta mevsimler karismisti. Her şey siradanlasmisken ve insan buna alışmak zorunda kalmışken ne kadar istesede aniden karşısında beliriveren en eski duygular gün yüzüne çıkıp hâlâ kalbinin ritmini degistirmekle kalmayıp en incesinden canını yakıveriyordu işte. Karşımda cevap bekleyen Ali Ömer'i dikkate almayi Cerene doğru döndüm.
" Canim eve gidebilir miyiz artık? Denise çok yoruldu. "
" Sera bana cevap vermeyecek misin?;Bir gece anlamsız bir notla ortadan kayboluyorsun ve geri döndüğünde yanında bir bebek var. Ne düşünmem gerek bilmiyorum "
" Bence bu konuda fazla düşünme. Seni ilgilendiren bir yani yok çünkü. "
" Sera nasıl beni ilgilendirmez? Benim ben. Ali Ömer Seni seven adam. Senin sevdiğin adam. Sera anlayamıyorum. Neler oluyor? "
" Beni seven adam? A evet beni seven adam. Şimdi hatırladım. Kocami diyorsun sen. O daha sonra gelecek. "
" Na...Nasıl yani? O zaman doğru mu Seram? Sen..... sen evlendin demek. Bunu yaptın mı gerçekten? Ben sana bakmaya bile kıyamazken. Ya hayalimiz? Çocuklarımız? Toprak, Çiçek, Güneş, Yağmur, Rü......"
" Sus. Sen de söyledin Hayaldi. Ve hayaller gerçek olmaz. Olamaz. "
" Neden Seram neden? Ben ne kadar düşünürsem düşüneyim anlayamıyorum. Biz birbirimize aşıktik. Sera ben...Ben ....Neden yaptın bunu bize? "
" Ben hiç bir şey yapmadım tamam mı? Ben sadece kendimi korudum. "
" Kimden Seram? Neden bana anlatmadin? Neden gittin? Neden ev.....evlendin?"
" Artık bir önemi yok. Evlendim ve bir bebeğim var. Bir ailem var. "
" Seram sen benimdin. Benimsin. Böyle bir şeye inanmami bekleme. "
" Yeter Ali Ömer. Ben evliyim ve Kocami da çok seviyorum. Seni sevdiğimi sanmıştım ve yanilmişim hepsi bu. "
" Sevdiğini sanmıştın öyle mi? Sera sen gittiğin zaman ben ne hale geldim haberin var mı? Her yerde seni aradım ben. Her gün değil her saat değil her nefes aldığımda seni özledim. Şimdi karşıma çıkmış ben evlendim diyorsun. Üstelik bir de çocuğun var. Sera bunu bana neden yaptın? "
" Aslı hanim seni teselli etmiştir eminim. Hem dedim ya artık bunları konuşmayalım çünkü anlamı yok. "
" Aslı mi? Tüm bunların Asliyla ne ilgisi var? "
" Artık konuşmak istemiyorum Ali Ömer. Bebeğim ve ben yorgunuz. Eve gidip dinlemek istiyorum. Seninle ben sadece arkadaş olarak görüşebiliriz. Bunu lütfen anla. Gidelim Ceren. "
O zamana kadar sesini çıkarmadan bizi dinleyen Ceren yine konuşmadan basiyla beni onaylanarak Denise'in bebek arabasını sürmeye başladı. Kafasında bir sürü soru olduğunu biliyordum. Merak içindeydi. O da dahil olmak üzere kimseye bir şey anlatmamistim. Ve Ali Omer. Neden buradaydı? Neden gelmişti ki ? Ya o söyledikleri? Her ne dediyse duyduklarımı degiştitiremezdi. Beni evli saniyordu. Böyle bir yalanı nasıl söylemiştim? Bir an da ağzımdan cikıvermisti. Galiba içten içe intikam almak istemiştim. Peki ya kocam? Onu görmek isteyeceklerdi. Bunu zamanı gelince düşünmeye karar verdim. Yine de evlendiğimi soykediğimde Ali Ömer'in yüzünde oluşan yıkılmış ifadeyi unutamiyordum. Sen benimdin Benimsin demişti. Sevmediği bir kadına bunları soylemesinin tek nedeni olabilirdi. Cerenin ve diğerlerinin yanında oyununun ortaya çıkmasını engellemek. Acaba Aslı'yı hayatına ne kadar sokmuştu? Şimdi evlenseler bile kimse onu suclayamazdi. Onu bırakıp giden bendim. Evlenip çocuk sahibi olan bendim. Gerçek durum böyle olmasa da herkes böyle bitecekti. Ne yapabilirdim ki? Ali Ömer'in beni sevmediğini, oyuna getirdiğini ispatlayan hiç bir şey yoktu elimde. Sadece duyduklarımı. Onlarada Ceren ve bir iki kişi dışında kimse inanmazdi. Fakat kimin neye inandığı umurumda değildi. Beni aldatmisti. Ben biliyordum. Şimdi buraya kadar gelip oyununa devam etmesi önemsizdi.
Daldiğim düşüncelerden beni uyandıran Cerenin koluma girmesi oldu. Ali Ömer ' den uzaklaşmıştik yine de kulağıma doğru egikerek " Tüm bu evlilik ve Ali Ömer'i sevmedigin masalina inandığımı sanma. Eve gidince her şeyi anlatacaksin." diye fısıldadi. Arkadaşımın bu öngörüsüne karşılık sadece gulumsedim. Anlatacaktım. Bilmeyi hak ediyordu.
Arabaya bildiğimiz zaman uyuya kalan kızıma baktım. Çok küçüktü. Çok masumdu. Bu dünyadaki tek dayanağımdi. Eve nasıl geldiğimizi anlamamistim. Ama Cerenin evini görür görmez burayı özlediğimi anladım. Birden aklıma bir zamanlar yuvam sandığım evim geldi. Oysa hiç benim olmamıştı ki.
İçeri girdiğimizde beni bekleyen sürprizi doğrusu ben hiç beklemiyordum. Benim bu halimi anlayan Şirin gülümseyerek parmağını salladı. " Sakın Ali Ömer gibi saf olduğumu ve evlilik dalaveresini yutacağımı sanma küçük hanim. Ve bir şey saklamayada kalkma. Ali Ömer kuzenim olabilir ama sen de arkadaşımsın. En yakınından. " dedi.
Belki de yalnız değildim. Ama Şirine olanları anlatmak Cerene anlatmaktan farklıydı. O Ali Ömer'in kuzeniydi. İçine düştüğüm ikilemi anlayan Şirin yanıma gelerek bana sarıldı ve kulağıma "Burada senin arkadaşın olarak bulunuyorum yani anlattıklarını gidip Ali Ömer'e yetistirecek değilim. Rahat ol. " diye fısıldadi. " Ve ayrıca sorun her neyse bunun kuzenim olacak o sesemdem kaynaklı olduğunada eminim " diye de ekledi.
Önce arabasinda her şeyden habersiz rahatça uyuyan kızıma baktım. Sonra da Şirin ve Cerene oturmalarini işaret ettim. Hepimiz oturunca da en başından yani Ali Ömer'in söylediklerini duyduğum andan itibaren tüm olanları anlatmaya başladım
Her söylediğimle değişen yüz ifadeleri söyleyeceklerimi bitirdiğimde iyice şaşkınlığa burünmüstü. Konuşmaya ilk başlayan Ceren oldu. " Ama sen neler yasamişsin böyle? Neden hiç bir şey anlatmadin ? "
" Utandım belki de Ceren. Oyuna getirildiğimi, aslında hiç sevilmedigimi söylemeye utandım. "
" Ama senin utanmani veya cekinmeni gerektirecek bir şey yok ki. Anlatsaydın yanında olurduk. Öyle değil mi Şirin? "
O ana kadar sessiz kalan Şirin kafasını sallamakla yetindi. Takıldığı bir şey olduğunu anlamistim. Tam ona bunu soracakken Ceren benden önce davranarak "İyi ama ya kocani görmek istediklerin de ne yapacaksın? Eninde sonunda bunu soeacaklar. "
" Bunu daha sonra düşünürüm Ceren. Şu an daha fazlasını kaldıracak gücüm yok. "
" Haklısın. Biraz dinlen. Ondan hazır. Ben yemek hazır olunca sana haber veririm. "
Cerene itiraz etmeden Denise'i de alıp yukarı çıktım. Odam, Cerene geldiğimde her zaman kaldığım odaydi. Burayı özlemiştim. Hâlâ uyuyan kızıma bakıp ben de biraz uyusam iyi olur diye düşündüm Başımı yastığa koyduğum an Denise'in çantasını asagida unuttuğum aklıma geldi. Eğer uyanirsa sorun olabilirdi, çünkü bezleri, yedek kıyafetleri ve biberonlari içindeydi. Ah güzel kızım diye sizlanarak kalktım ve odadan çıkıp aşağıya indim. Salonun önüne geldiğimde Şirin ve Ceren konusuyorlardı. Aklıma Ali Ömer'i duyduğum o gece geldi. Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım yine. Akan yaşları elimle silip tam içeri adım atacakken Şirinin söylediklerini duydum. Garipti. Dinlememem gerekliydi. Doğru değildi. Biliyordum. Ama duymuştum işte.
" Ceren ben anlamıyorum. Ali Ömer Sarayı deli gibi seviyordu. Üç beş hisse için bunu yapmaz. "
" Ama ya Seranin duydukları Şirin? Onlara ne diyeceksin? "
" Zaten kafamı karıştıran da o ya. Peki diyelim kuzenim aslında Aslı'yı seviyordu iyi ama benim anlamadığım neden Semihten hisseleri almasını ve kendisine devretmesni sağlladıktan sonra Aslı'yı gönderdi? Eğer seviyor olsa yanında tutmaz mıydı? "
Şirinin söyledikleri kafamin içinde dönüp dururken bir külçe gibi yığilmamak için direndim. Bu olabilir miydi? Yani onca acı, üzüntü, göz yaşı ve ayrılık hepsi yanlış anlaşilmamiydı? Ceren ve Şirin bana endiseyle bakarken dudaklarından tek bir cümle döküldü: " Ben ne yaptım? "
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top